Off-shore pehlivanlığa son!

Eğer bulabilirseniz, Zeki Ökten'in yönettiği 1987 yapımı 'Pehlivan' filmini izleyin. Filmde, Tarık Akan'ın canlandırdığı Vizeli Bilal pehlivanın Kırkpınar Güreşleri'ne hazırlıkları sırasında yaşadığı maddi ve manevi zorlukla çok yalın ve güzel bir şekilde işlenmiş. Hayatını düzene sokmak için Kırkpınar'da birinciliğe çok ihtiyacı olan Bilal'in dertlerine siz de ortak oluyorsunuz...

Yıl 2016 pehlivanların durumları Bilal'inkinden çok farklı değil. Başpehlivanlığa yükselmediği sürece bir güreşçinin hayatını sadece bu sporla sürdürmesi çok zor. Çoğunun sosyal güvencesi yok, belediye kulüplerinde sporcuların durumu başkanın ilgisine bağlı, bir seçim sonrası kendilerini kapı dışarı bulma ihtimalleri var.

YILDIZ İSİMLER GELECEKSE BÜTÇE ARTAR

Bunun dışında pehlivanların ekmek kapıları olan yağlı güreş turnuvalarında büyük bir organizasyonluk hakim. Bilmeyenler için açıklamak gerek: Yağlı güreş turnuvalarını genelde belediyeler düzenler. Belediye, camiaya yakın, ekseriyetle eski bir pehlivan olan bir organizatörle anlaşır derki “Sana şu kadar para veriyorum, şu kadar başpehlivan gelsin vs.” Eğer yıldız isimler gelecekse bütçe artar. Turnuvada dereceye girenler için bir ödül tablosu belirlenir, toplam ödül bölümünün bir kısmı yönetmelik gereği Türkiye Güreş Federasyonu'na yatırılır. İstisnasız tüm güreş turnuvalarının afişlerinde yazar 'Sözleşmesi olmayan pehlivan sadece ödüle güreşir' diye.

Nedir bu? Profesyonel pehlivanlar yani baş, başaltı ve büyük orta sporcuları organizatörle sözleşme yaparlar. Aslında sadece adı sözleşme, ortada belge yoktur sadece 'söz' vardır. Organizatörler, (yağlı güreşe katkısı tartışmalı olan) TGF'ye daha fazla yüzde yatırmaktansa o parayı pehlivanlara yahut kendilerine ayırmayı tercih eder. Kağıt üzerinde başpehlivanlık ödülü 1500 TL'dir ancak artık çayıra çıkan her başpehlivan garanti paraya güreşmektedir. Zaten Kırkpınar'da altın kemer kazanmış bir sporcuyu getirmek için en az 10 bin TL'yi gözden çıkarmak gerek. Anlayacağınız yağlı güreşte bir nevi off-shore sistemi dönmekte.

HAFTA İÇİ GÜREŞLERİ SEYİRCİ ÇEKEMİYOR

Off-shore diyorum zira TGF'nin garantörlüğü dışındaki sözlü anlaşmalar beraberinde bazı sorunları da getirmekte. Görüştüğümüz birçok pehlivan güreş öncesi anlaştığı ücretleri alamamaktan şikayetçi. Özellikle alt boylarda bu duruma daha sık rastlanıyor. Ancak güreşçiler ortada yazılı bir sözleşme olmadığından hak iddia edemiyor.

Bir diğer sıkıntı da son yıllarda oldukça artan hafta içi güreşleri... Normalde cumartesi-pazar veya tatil günlerinde yapılan turnuvalar hafta içleri de yapılmaya başlandı. Bu turnuvalar hem seyirci çekemiyor hem de pehlivanların piyasaların düşürüyor. Şöyle ki, 90'larda 20 küsür olan başpehlivan sayısı şimdi 70'i geçmiş durumda. Hafta sonu aynı gün 3 veya 4 turnuva olursa başpehlivanların organizatörlere karşı eli daha güçlü olacak ancak güreşler ayrı günlere yayılınca organizatör “Bugün tek güreş benim, 70 tane başpehlivan var, bu para işine gelirse” diyerek sporculara fiyat kırıyor. Güreşçiler federasyondan bunun da düzenlenip haftada sadece 3 gün güreş düzenlenmesini talep etmekte.

Ayrıca Kurtdere ve Elmalı güreşleriyle aynı hafta sonuna başka turnuva koyulmaması daha iyi olacak gibi zira 3 gün süren bu iki turnuvada cumartesi çayıra çıkan başpehlivanlardan bazılarının ilk gün kasten yenilerek pazar günü başka turnuvaya gittiği biliniyor.. İstanbul'da ilk turda elenip aynı gün içinde Bursa'ya gidip güreşenleri bile gördük.

1975'TE KIRKPINAR BOYKOT EDİLMİŞTİ

Canlı yayınlarda (mecburen) belediye başkanlarına durmaksızın teşekkür eden pehlivanların, kendilerinin bu çayırların olmazsa olmazları olduklarını idrak edip, organize olmaları, mümkünse sendika ve dernek kurmaları şart gibi. Bilen bilir, 1975 Kırkpınar'da pehlivanlar 'insanca yolluk ve ödüller' için isyan etmiş, belediye “Tamam başpehlivanlarınkini artıracağız” diyince başpehlivanlar “Biz sadece kendimiz için değil, tüm pehlivanlar için istiyoruz” diyerek ceza alma pahasına organizasyonu boykot etmişti. Güreşler de yapılmamıştı. Bir sonraki yıl ödüller de artmıştı.

Başpehlivanlar, 2012'de de Kırkpınar'da 50 başpehlivan kontenjanı konusunda TGF ve Edirne Belediyesi'ne geri adım attırmıştı. Eğer istenirse yazılı sözleşme de olur, federasyon ödüllere garanti de verir, düzenli bir takvim de yapar. Ne belediyeler ne organizatörler ne federasyon, yağlı güreşin kurtuluşu pehlivanların elinde.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum