Biz Amerika’nın Kudüs kararını bir kez daha reddederken...

Bugüne kadar belki de sizlerin de “adını sanını şahsen” duymadığınız bir ülke dün Kudüs’te büyükelçilik açtı...

Paraguay...

Güney Amerika ülkesi Paraguay ABD ve Guatemala’nın ardından Kudüs’te büyükelçilik açan üçüncü ülke olarak tarihe geçti.

Ve dün hatırı sayılır bir törenle de büyükelçilik binasının açılışını yaptı.

Altını bir kez daha çizelim...

Paraguay, Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdığı büyükelçilik binasının dün resmi açılışını yaptı...

Yani...

Devletimizin organize ettiği, Filistin Başbakanı Rami Hamdallah’ın da katıldığı ve “İslam dünyasını Kudüs’e sahip çıkmaya” davet ettiği Yenikapı’daki meşhur “Kudüs’e destek, İsrail’e lanet” mitinginden sonra...

Zira devletin miting yapması meydan okuma anlamına gelir.

Dahası, İslam dünyası ülkelerinin liderlerinin üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın “İslam Zirvesi” ismiyle İstanbul’da gerçekleştirdiği ve 30 maddelik ‘kapı!’ bildiriden sonra...

Peki, nasıl olabildi diye soruyorsunuz değil mi?

İslam İşbirliği Teşkilatı ABD’nin Kudüs kararının kabul edilmez olduğunu söylerken, Türkiye ABD’nin kararını tekrar tekrar reddederken, nasıl hala Kudüs’te büyükelçilik açmaya cesaret edebiliyorlar değil mi?

***

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın toplantı sonrasında açıkladığı 30 maddelik kararın ne ABD üzerinde ne de İsrail üzerinde hiçbir yaptırımı yok...

Çünkü...

- İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler İsrail’i tanımaya devam edecekler.

- İsrail’le ticari ilişkilerini devam ettirecekler, yani İsrail’in yaptığı zulmü kınayan, Kudüs kararını tanımıyoruz diyen İTT üyesi devletlerimiz İsrail’e ürettikleri ürünlerini satmaya devam edecekler.

- İthal ettikleri İsrail ürünlerine karşı “nazarlık” bir kısıtlama kararı almışlar.

- Mesela “Kudüs kırmızı çizgimiz” diyen ülkelerimiz İsrail ile askeri alanda işbirliği yapmaya devam edecekler.

Velhasıl kelam... İTT’nin birkaç gün evvel İstanbul’da ‘olağanüstü’ toplanmasıyla, altı ay önce 13 Aralık 2017’de toplanması arasında hiçbir fark yok.

18-05/21/ekran-resmi-2018-05-21-224745.png

Emin olun, sivil toplum kuruluşları toplansalardı çok daha ciddi kararlarla ortaya çıkarlardı.

Peki, İslam dünyasının hak ve çıkarlarını korumayı, Müslüman dünyasının güçlü sesi olmayı dahası Filistin sorunun çözümü için kurulan, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’de delegelere sahip olan İslam İşbirliği Teşkilatı o zirveden hamaset ve popülizmle değil de ciddi yaptırım kararlarıyla çıkabilir miydi?

Çıkabilirdi elbette.

İslam ülkeleri gerçek anlamda Filistin’i dert edinmiş olsalardı.

Acı gerçeği kabul etmek gerekir ki, Filistin sorunu artık İslam ülkelerinin ne birinci önceliği ne ikinci, ne de üçüncü...

Dahası İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bir araya gelerek, ABD’ye, İsrail’e karşı “ekonomik yaptırım” kararı alabilecek güce sahip üye ülkeleri ise birbiriyle aynı masaya oturacak durumda değiller.

Kabul etmemiz gerekiyor ki, İslam ülkelerinin devlet başkanları, yöneticileri Filistin meselesini ülkelerinde kendilerine meşruiyet sağlamak ve bir ümmet sorununu kendilerine siyasi rant olarak kullanıyorlar. Kullanmaya da devam edecekler.

Velhasıl kelam, İslam İşbirliği Teşkilatı ‘olağanüstü’ toplanmaya devam edecek. En iyi yaptıkları şey. İslam ülkelerinin devlet başkanları bir araya gelecek ve ümmetin yüreğini ferahlatacak hamaset dolu bildiriler yayınlamaya devam edecek.

“ABD’nin Kudüs kararını kabul etmiyoruz.”

“Filistin İslam dünyasının kırmızı çizgisi.”

“İsrail şaşırma, sabrımızı taşırma.”

Sahi...

Kudüs gündemiyle ‘olağanüstü’ toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 13 Aralık ve 18 Mayıs’ta gerçekleşen zirveleri kaç saat sürdü...

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan ettiği konuşma kaç dakika sürmüştü.

Kronometreyi çalıştırın ve okuyun bakalım.

“20 yıldan uzun süredir tüm başkanlar bu yasanın gereğini yapmayı ertelediler ve buna gerekçe olarak barış çabalarını gösterdiler. Ben artık Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma vaktinin geldiğine inanıyorum. Dışişleri Bakanlığına, Tel Aviv’deki büyükelçiliğimizin Kudüs’e taşınması için hazırlıklara başlaması talimatını verdim.”

Çıkartılması gereken gereken ders şudur:
İslam ülkeleri gerekli güce ve siyasi iradeye sahip olduklarında Filistin sorunu çözülmüş olur. Ortaya bir Filistin kalırsa tabi ki...

YORUMLAR (78)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
78 Yorum