Beşiktaş serinkanlı değil mi?

Beşiktaş 4. resmi maçını oynadı Bursaspor karşısında. Bu köşeyi düzenli izleyenler bilir: Bir takımın resmi maç sayısı çift haneye yükselmeden, ne oyun anlayışı ne oyuncu performansları konusunda kesin yargılara varırım. Bugün de maç değerlendirmesini bu sınırlar içinde tutmaya özen göstereceğim.

Beşiktaş 13 gol girişimi üretti son maçta. Alıştığımız iç saha ortalamasının altında bir rakam. Ya Bursaspor? Sadece 3. Buna rağmen, Kasımpaşa maçındakine benzer bir tablo yaşanır mı diye kaygılandık. Ev sahibi Kasımpaşa da sadece 6 gol girişimi üretmiş, deplasmanda 15 gol girişimi üreten Beşiktaş’tan puan kapmayı başarmıştı.

Beşiktaş’ın sahada bir özgüven sorunu yok. Buna, hata yapmayı getirebilecek “aşırı özgüven”i de dahil edelim. Bir sorundan söz edeceksek, buna serinkanlılık demeyi tercih ederim. Çünkü 1-0’dan sonra yenen golün başka bir izahı yok. Hücum aksiyonunda başlayan hataların zincir oluşturduğu, acemice bir gol.

Anlaşılan Galatasaray’ın 3’te 3 yapması ve abartılı spor yazarı övgüleri Beşiktaş’taki serinkanlı havayı biraz dağıtmış. Oyuncular üzerinde skoru bir an önce artırma baskısı oluşturmuş. Skoru artırma çabası güzel -ve üstelik doğru bir düşünce de! Ama sonucu böyle anlamsız bir beraberlik golü oluyorsa, üzerinde düşünmek gerek.

ACELECİLİĞİN PANZEHİRİ?

Belki de benim okumam yanlıştır. Ama bu kaygılı tablo doğru ise, serinkanlılığı korumanın yolu da son iki sezondur sergilenen akılcı ve sistematik futbola dönmektir. Aceleciliğin ve kaygının panzehiri kontrollü futbol arayışı olamaz. Biliç dönemini geride bıraktığımız kanısındayım. Ya da Şenol Güneş’in Trabzonspor’un başındayken, skor üstünlüğü sonrası başvurduğu, Jaja-Ceyhun Gülselam değişikliklerini. Hatırlayanlarınız olacaktır.

Çoğumuz yukarıda verdiğim örneği hatırlamıyoruz, çünkü Şenol Güneş’li Beşiktaş bambaşka bir oyun formatına ve anlayışına sahip. Sezon başından beri verdiğim suskunluk örnekleri de bunun için. Konya maçında 20, Kasımpaşa maçında 30 dakikalık suskunluk dönemleri yaşadı Beşiktaş. Bu dönemlerde hiç gol girişimi üretmedi.

Bursa maçında da bir benzerini yaşadık: Dk. 69’dan bitiş düdüğüne kadar hiç gol girişimi üretmedi Beşiktaş. Peki, Bursa üretti mi? Hayır. Yine de bu maçtaki golü ve Kasımpaşa maçını aklımızdan çıkarmayalım. Bireysel performansların aşamalı olarak yükseleceğinden, yeni transferlerin kısa dönemde uyum sağlayacağından kuşkum yok. Özgüvenli, sistematik, serinkanlı, dikine oynayan Beşiktaş’a çeyrek var. Benim de diyeceğim tek şey: Hücum Beşiktaş, Hücum!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.