Beşiktaş’ın henüz gereken deneyim düzeyine ulaşmadığını yazıyorum fırsat düştükçe. Avrupa Ligi çeyrek finalinde Lyon karşısında başına gelen ne idiyse, Başakşehir maçında başına gelen de o. Her iki kayıpta da başrol deneyim eksikliğinde. Lyon karşısında ilk penaltıyı Beşiktaş kaçırmıştı. Zor bir andı. Ancak hemen sonrasında Lyon’un da kaçırmasıyla psikolojik üstünlük Beşiktaş’a geçmişti. Beşiktaş bunu kullanamadı.
Ya Başakşehir maçı? Maça psikolojik üstünlükle başlaması gereken Beşiktaş’tı. Ya da biz öyle olmasını umuyorduk. Çünkü bütün şartlar Beşiktaş’tan yanaydı. Rakibin defans hattında eksikleri vardı, Beşiktaş ise son dönemdeki ideal on biriyle sahadaydı. Psikolojik üstünlüğün bir çırpıda konsantrasyon eksikliğine dönüştüğü maçlardan birini yaşadık. İşte deneyim bu yüzden önemli.
12 Nisan’daki yazımın başlığı “Beşiktaş henüz şampiyon değil” idi. Medyada estirilen havanın, art arda gelen şampiyonluk ilanlarının Beşiktaş için bir tuzağa dönüşebileceğini belirtmiştim. Korktuğum şey oldu. Şenol Güneş’in onca deneyim ve birikimine rağmen, oyuncular “çantada keklik” havasına girmişler. İşler ters gidince de bu kez kendi gerilim ve tedirginliklerini yönetmeyi beceremediler.
Futbolda bunlar var. Şenol Güneş bunların da üstesinden gelir. Oyuncular Başakşehir maçını bir yol kazası değil, çok öğretici bir ders olarak okumalı ve bu maçtan gelecek sezonlara da uzanan sonuçlar çıkarmalı. Geçen hafta Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından yenilgisiz çıkmanın Beşiktaş’a yeteceğini yazmıştım. Artık Beşiktaş derbiyi kazanmak zorunda.
ARAYIŞ EVRESİNDE KALDI
Düşünün, beraberlik halinde 7 puan farkı koruyacağınız bir maça çıkıyorsunuz. Beklediğim şey kontrollü futbol değil. Beşiktaş’ın kontrollü futbola yatkın olmadığını hep söylüyorum. Ama rakibin erken presine reaksiyon veremiyorsunuz. Oyunu rakip alanda oynamayı başaramıyorsunuz. Ve Başakşehir’in ilk 18 dakikada ürettiği 4 gol girişiminden 3’ü golle sonuçlanıyor.
İkinci golde ofsayt var. Ama bu durum acemice hamlelerin, adam kaçırmaların, pozisyon hatalarının ve gereksiz panik havasının mazereti olamaz. Beşiktaş bu sezon pek az maçta oyun karakterini sahaya yansıtamadı. Başakşehir maçı ise bunun en belirgin örneklerinden biri oldu.
Beşiktaş’ın 2. yarıda oyuna ortak olma şansı vardı. İlk 5 dakika yine sendeledi, ama sonrasında hücum arayışlarını çoğalttı. Ancak iş arayış evresinde kaldı. Alıştığımız hücum zenginliği bir türlü oluşmadı. Beşiktaş’ın gol girişimleri dk. 66-87 arasına sıkıştı. Beşiktaş kalan maçlarda fabrika ayarlarına dönecek ve şampiyon olacaktır. Alınmış ciddi dersler eşliğinde.
