CHP’nin aklı karışık

Merak etmeyin, çok sayıda yazar değindi zaten, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi gaf olmanın çok ötesine geçen sözlerine takılmayacağım uzun uzadıya. O sözler aklı karışık olmakla, CHP’nin dillendirdiği “dil sürçmesi” ile açıklanamaz. Akıl alacak gibi değiller çünkü. Kaç zamandır “Hayır” kampanyası yürüten, çoğu yanlış ve içeriğinden saptırılmış da olsa dünya yükü argüman üreten bir partinin genel başkanı böyle bir hataya düşmemeli. Ama düşüyor işte, CHP’lilere de olağanüstü kurultay arayışına girmek yerine bu durumu savunmak kalıyor.

Benim takıldığım yer başka. Yukarıdaki sözleri ettiği 6 Mart’taki radyo programında bir de şunu söylüyor Kılıçdaroğlu: “Hayır çıkarsa 17 Nisan sabahı Türkiye rahat bir nefes alacak. İki, Sayın Cumhurbaşkanı makamında oturacak. Üç, Sayın Binali Yıldırım başbakan olarak görevini sürdürecek. Dört, bakanların hepsi görevlerinin başında olacak, çalışacaklar. Beş, parlamento eskiden olduğu gibi hükümetin getirebileceği veya milletvekillerinin teklif edeceği yasa tasarılarını ve tekliflerini görüşecek. Dolayısıyla herhangi bir sorun olmayacak. Yani bugünkü sistem olduğu gibi yoluna devam edecek.” (Bu alıntı CHP’nin resmi sitesindeki deşifre metninden, vurgular benim).

***

Demek ki neymiş, Türkiye’nin şu anda şıkır şıkır, tıkır tıkır işleyen bir sistemi varmış. CHP de bunun sürmesinden yanaymış. Herkes görevinin başında devam edermiş. Bundan anladığım kadarıyla, CHP’nin mevcut işleyişe de hiçbir itirazı olmazmış. Dönüp işine bakar, güçlü bir iktidar alternatifi oluşturduğu için tüm gücüyle bir sonraki genel seçime hazırlanmaya başlarmış.

Demek ki neymiş, Milletin Adamı Erdoğan 10 Ağustos 2014’te halkın oyuyla Cumhurbaşkanı seçildiği günden bu yana CHP’nin “anayasal sınırlarına çekilsin” diye bas bas bağırması lüzumsuzmuş. “Bugünkü sistemin olduğu gibi yoluna devam etmesinin” ne kadar doğru bir şey olduğunu kavrayamamış CHP. Durduk yere tozu dumana katmış. “Herkesin görevlerinin başında olduğu, çalışacakları” mevcut sistem neredeyse idealmiş de biz farkında değilmişiz.

CHP yeni sistemde olmayacak çift başlılığa sanki öyle olacakmış gibi şakacıktan itiraz ediyormuş ama şimdiki haliyle çift başlılık güzelmiş. Cumhurbaşkanlığı makamıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da sistemin işleyişi açısından bir sorunları yokmuş. Vallahi ben anlamadım. Bu kaba saba bir hinlik değilse tam bir aklı karışıklık durumu. Kimilerine göreyse CHP’nin akılcı bir çizgiye geldiğinin kanıtı. Bunu söyleyenlerin kafası CHP’den de karışık olmalı.

***

CHP’nin akıl karışıklığına akıl erdirmek zor çünkü. Değişiklik paketinin Meclis evresinde CHP’nin onca kavga gürültü çıkarmasını, milletvekillerinin komisyonda hamasi nutuklar atmasını, Kılıçdaroğlu’nun o gün Meclis’te “Evet” diyen milletvekillerini vatana ihanetle suçlamasını nereye koyacağız? Bugün mü vazgeçti CHP, “Evet diyen vatan hainidir” demekten?

Bir de şu var elbet. 26 Şubat’ta Parti Meclisi ve il başkanları toplantısının açılış konuşmasında 15 Temmuz ve sonrası için aynen şunları söyledi Kılıçdaroğlu: “Bu darbe girişimine ben kontrollü bir darbe girişimi dedim. Arkasından 20 Temmuz’da yapılan sivil darbe. OHAL’in ilanıyla şu anda biz bir darbe sürecinin içindeyiz. 12 Eylül darbesine bakın, aynı süreci şimdi yaşıyoruz. O dönemde darbe yapanlar apoletliydi, şimdi siviller aynı darbeyi yapıyor.”

İyi okuyun, 249 şehit verdiğimiz hain cunta kalkışmasını ve ardından gelen FETÖ’yle mücadele dönemini nasıl okuyor ana muhalefet lideri. Ya da şöyle sorayım: 26 Şubat’tan 6 Mart’a bu nasıl paradigma değişimi? “CHP’nin aklı başına geldi” diyenlerin aklı başında mı? Bunca çelişki, bunca yön değişikliği acaba kimin aklı?

YORUMLAR (19)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
19 Yorum