Değişmeyen siyasi hinlik

Bugünün yazısı kafamda az buçuk şekillenmişti ki hatırladım. “Geçen yıl bu zamanlar aynı şeyleri yazmıştım galiba” dedim. Dönüp baktım, öyle. Aşağıda o yazının büyük bölümünü paylaşacağım. Son bir yılda neler oldu? 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadık. Sistem sorunu derinleşti. 16 Nisan halk oylamasıyla yönetim modelimizde bir devrim gerçekleşti. Bütün bunlara rağmen aşağıdaki tartışma çerçevesi değişmedi. Çok tuhaf buluyorum bunu. İşte 4 Haziran 2016 tarihli yazım:

***

“Tam 34 yıldır bir sistem sorunumuz var. Ülkenin en temel sorunu bu. Diğer sorunların büyük kısmı da bunun yansıması ya da ürünü aslında. Bu basit önermeyi ısrarla dile getirmeyi sürdüreceğim. On yıllardır bunu tartışıyor olmalıydık. Kapsamlı, olumlu, mutabakata dayanan çözüm önerileri geliştirmiş olmalıydık çoktandır. Ama yok, öyle olmuyor. On yıllardır tanık olduğum tek bir şey var: Tartışma ne zaman açılsa, onu bastırmak ve sönümlemek için girişilen sayısız çaba.

Yerleşik düzenin ne bitmez tükenmez bekçisi varmış bu ülkede. Hem de öyle sadece şuradan buradan değil, neredeyse hemen her kesimden. Gündeme bakıyorum, sayısız biçimsel tartışma. Biçimsel olduğu kadar lüzumsuz da. Ummadığım kadar çok kişi ve kesim sistem sorununun sağından solundan dolaşmak için elinden ne geliyorsa yapıyor. Gündelik siyaseti bile hak ettiğinden daha yüzeysel kılacak şekilde hem de.

Sorunun bütün bu sağından solundan dolaşmaların geldiği tek bir yer var: Erdoğan karşıtlığı. Hemen her tartışmayı bir özneye indirgeme hinliği. Özellikle kullanıyorum hinlik sözcüğünü. Basbayağı siyasi hinlik bu. Ardına takılmış pek çok siyasi cinlik eşliğinde. Siyasetin bu kadar kişiselleştirilmesi, bir özneye karşıtlık üzerinden bu kadar saçmalık kurgulanması siyaset teorisine aykırı en başta. Tarihin işleyişine, özne kavramının tanımına aykırı. Ama ne gam, hinlik tutarlılık gerektirmiyor.

Bu kişiselleştirme hinliğine yabancı değiliz elbet. Menderes’e, Özal’a reva görülenler defalarca yazıldı, anlatıldı. Kimsenin dönüp de “Sahi yahu, bu neredeyse aynı hikaye” dediği yok. Dünün budalalıkları, akıldışılıkları aşikar. Ama dünü öyle okuyanlar bile dönüp bugünü aynı biçimde kurgulamaya çalışıyorsa, ciddi bir sorunumuz var. Hakiki bir hayrete konu olacak şey, o yüzden kişiselleştirme hinliği halini alıyor.

Sistem sorununu yıllardır tartışma konusu yapan sadece Erdoğan değil, Ak Parti esasen. Lider ve partinin ilke ve hedef birliği. Kişiselleştirme hinliği de en çok burayı eşeliyor zaten. Erdoğan siyaset sahnesinden çekilse her sorun hal çaresine kavuşacak sanki. Hatta Ak Parti bile gerçekte öyle akıllı uslu olmaya, eski düzenin dümen suyuna girmeye yatkın ki ortada tek engel var: Erdoğan. Bu sadece Erdoğan’ı değil, Ak Parti’yi hedef alan bir hinlik.

***

Erdoğan karşıtlığının arkasında bir siyasi öngörü, gelecek planı vb. var mı peki? Ne gezer! “Erdoğan ve Ak Parti gitsin de isterse yer gök birbirine karışsın” ekolünün siyasi aklı nasıl işliyor, daha geçen yıl [2015] bu zamanlar, 7 Haziran’da apaçık gördük işte. MHP ile HDP’yi aynı blokta bir araya getirme komedisine tanık olduk. Bu toprakların siyasi ve toplumsal dokusuna aykırı bir fanteziyi ciddi ciddi savunanlar oldu. Başvurulmadık girişim kalmadı. Başbakanlık bile altın tepside sunuldu. Diyeceğim, kişiselleştirme hinliği iyi hoş araçtır, ama arkasında siyasi akıl barındıracak içerikten yoksundur. Öyle olduğu için de olmayacak kişileri olmayacak yerlere sürükler.”

Yazının başında belirttiğim gibi, son bir yılda demokrasi tarihimiz açısından sıradışı şeyler yaşadık. MHP Türkiye’nin beka sorununu doğru okudu ve tutum değiştirdi. Diğer her şey ise olduğu gibi duruyor. Aynı teorik ve pratik yüzeysellik. Aynı akıldışılık. 15 Temmuz’u kavramama, yeni sistemi yok sayma yönünde bilinçli bir inat. Oysa bugün çok başka şeyleri çok başka yollardan tartışıyor olmalıydık. Türkiye’nin iç ve dış sorunları konusunda az çok ortaklaşa bir tutuma varmış olmalıydık. Olmuyor, çok üzücü bir durum bu.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum