Hiç önemi yok, önüne bak Beşiktaş

Önce derbinin öyküsüne bakalım bir. İlk yarıdaki kısır derbiyi andırır bir başlangıç. Fenerbahçe’nin bir gol girişimi. Ardından dk. 18-40 arasında 9 gol girişimi üreten, bu maçı alırım diyen bir Beşiktaş. Dk. 42’de Tosiç’in atılması, van Persie’nin anlaşılmayacak şekilde sahada kalması. 2. yarı bir kişi üstün olmasına rağmen oyuna hükmedemeyen, gol girişimlerinde sadece 5’e 3 üstünlük kuran, C. Tosun’un bir anlık gafletiyle golü bulan bir Fenerbahçe.

Bu özet ligde Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki 9 puanlık farkın da izahı aslında. Psikolojik bir yara sarma ihtiyacında olan Fenerbahçe, maçı gerginlik stratejisiyle kazandı; van Persie’nin ilk yarı boyunca yaptıklarına hiç girmeyeceğim, üzerine yeterince yazılıp çizildi zaten. Ama hakemlerimizin derslerine hiç iyi çalışmadıkları yönünde bir kanaatim var.

2008 Avrupa Kupası’ndaki Türkiye-Çekya maçının son anlarında yaşanan Volkan-Koller pozisyonunu hiç kimse unutmamıştır herhalde. Volkan atıldı, neyse ki kazandık. Bu pozisyon milli mesele oldu neredeyse. Koller’in tahrikini konuşmayan kalmadı. Tosic-van Persie pozisyonunda hiç olmazsa bu görüntünün Ali Palabıyık’ın zihninde belirmesi beklenir.

Deneyim sadece sahada değil, örnekler üzerinden de kazanılır. Üstelik van Persie’nin Tosic’e yaptığı faulde çok belirgin bir sertlik var. Yan hakem pozisyona yakın. Maç başından beri yaşananlar ortada. Ali Palabıyık böyle bir pozisyonu süzemiyorsa, dersine iyi çalışmıyor demektir. Açık söyleyeyim, işin içinde hinlik aramıyorum. Ama Tosic’in yaptığı acemice hatanın bir benzerini yaptı Ali Palabıyık. Hem de fena halde. Daha ötesi yok.

ÖNEMLİ OLAN 2. ŞAMPİYONLUK

Beşiktaş için bu sezon temel öncelik bir kez daha ipi göğüslemektir. Beşiktaş Gordon Milne döneminden, yani 1992’deki şampiyonluktan bu yana üst üste ipi göğüslemeyi başaramadı. Bu sezon 25 yıllık hasretin bittiği sezon olmalı. Rakiplere psikolojik üstünlük sağlamak için, bundan daha iyi bir fırsat olamaz. Beşiktaş, camia olarak bu hedefe kilitlenmeli.

O yüzden “Hiç önemi yok, önüne bak Beşiktaş” diyorum. Gönül bütün kulvarlarda finali görmek ister. Ama Beşiktaş’ın mevcut kadro yapısını ve 2. şampiyonluk hedefini göz önüne aldığımda, bir kulvarın eksilmiş olmasını önemsemiyorum pek de. Önemsediğim tek şey rakibinin psikolojik tuzağına bu kadar kolay düşmesi Beşiktaş’ın.

Geçen yılın şampiyonu böyle acemilikler yapmamalı. Geçen sezon elde edilen şampiyonluğun psikolojik hazırlık ve deneyim açısından sahaya çok daha olgun bir hava getirmesi beklenir. Demek ki o konuda eksiklik var. Bu eksikliğin ligde değil de kupada yaşanmış olması büyük şans. Eminim ki Beşiktaş lig stratejisini çok daha serinkanlı biçimde çizecektir bu maçtan sonra.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.