Kemal Tahir, 15 Temmuz, yeni sistem

Bugün yeni yönetim sistemini anlatan yazılarıma kısa bir ara verip İsmet Bozdağ’ın derlediği “Kemal Tahir’in Sohbetleri” adlı kitaptan birkaç alıntı aktaracağım (Bilgi Yayınevi, 1980). Aktaracaklarımın yeni yönetim sistemiyle ilgisi var mı? Bence var. Bozdağ 1965 tarihli bir söyleşide Kemal Tahir’in şunları söylediğini kaydediyor: “Bizde Devleti korumanın anlamı büsbütün başkadır. Batı’ya hiç benzemez. Biz bu gerçekleri bilmezsek, yarın yapacağımız her işte yanılacağımızdan kuşkun olmasın. Türkler, yazılı tarih içinde hiç devletsiz kalmamıştır; bu çok önemli bir şey! Elbette bir ya da birkaç sebebi var... Sebeplerin ilki, Türklerin Devleti kurmak için yapmayacak hiç bir şeyleri yoktur! Devletten ve onurlarından kesinlikle vazgeçemezler. Onurundan vazgeçen, zaten devletten vazgeçmiş sayılır! Çünkü bir bakıma Devlet toplumun onurudur!”

Kemal Tahir 1966’da, “Devlet Ana” tasarısından söz ederken de şunları ekliyor: “Türk milletinin bütün tarih boyunca bayraksız ve devletsiz kalmaması rastgele ve boşuna değildir. Onun çekirdeğindeki dinamizm, ona Devlet kurma yatkınlığını getirmiş... Devlet kurmak başka bir şeydir, devleti yönetmek başka bir şeydir. Türk milleti tarih boyunca Devleti hem kurmada hem yönetmede ustalık göstermiştir.”

1968 tarihli bir söyleşi ise Fetret Devri çerçevesinde gelişiyor: “Aslında tarihin ‘Fetret Devri’ laboratuvarı, çok olumlu ve anlamlı gözlemlere elverişlidir. Batı’yı tir tir titreten Yıldırım Bayezid gibi bir padişahın, Niğbolu zaferinin üstünden pek bir şey geçmeden Timurlenk’e yenilmesi, şehzadelerin mülk kavgasına tutuşması, Osmanlı’nın namını dünya yüzünden silecek ölçüde bir olaydır. Ama hiç de öyle olmaz! Kardeşler, birbirleriyle amansız bir savaşa tutuştukları, birbirlerine ihanet ettikleri ve ülkeyi -Timurlenk fırtınasından sonra- bir kere daha paramparça ettikleri halde, çeyrek yüzyıllık kısa bir dönemde imparatorluğun sınırları Batı’da Belgrad’a dayanmaktadır. Bu, şunu ispatlar: Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun haklılığını! Kuruluşundaki çekirdeğin sağlamlığını! Bu çekirdekte mutlaka bir fikir kıvılcımının parladığını!

Kemal Tahir şöyle bir saptamada bulunuyor: “Aslında Timurlenk, Anadolu’daki Türk beylerine değil, Batı’ya hizmet etmiştir. Çünkü Osmanlı’nın ortadan kalkması, Anadolu’da barışı sağlamaz; tersine, savaşı sürekli kılar.” Anadolu beylerinin birbirleriyle boğuşmasını anlatan Kemal Tahir, şunları ekliyor: “Bu boğuşma Osmanlı Devleti yeniden kurulup Anadolu’nun birliğini sağlayana kadar sürdü. Demek Timurlenk’in, Anadolu beylerinin yalvarıp yakarmaları yüzünden Ankara Muharebesi’ni göze aldığı doğru değil! Çünkü Anadolu’da barışı sağlayamamış.”

Peki Timurlenk’in girişimi kime hizmet etmiş? “Timurlenk’in Papa’ya hizmet ettiği kesin!” diyor Kemal Tahir ve şöyle sürdürüyor: “Avrupa’yı pençesinde tutan kilise devleti, Osmanlıların Batı ülkelerini bir bir ele geçirmesi karşısında, elbette kendisine bir müttefik arayacaktı. Timurlenk budalasından daha iyi müttefik mi olur! Bunun böyle olduğu nereden belli mi diyorsunuz? Timurlenk’in Anadolu’dan Avrupa kıyısına geçmemesinden! Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki toprakları, Anadolu’daki topraklarından çok daha geniş ve bereketli idi. Timur, Osmanlılarla cenge tutuştuğuna, yendiğine ve bütün Anadolu’yu Adalar Denizi’ne kadar ele geçirdiğine göre, şimdi dönüp Avrupa kıyısına geçecek diye bekliyorsunuz; fakat hayır, öyle olmuyor. Tersine Timur orduları, Batı toprakları kıyısından atlarının başını çevirip geldikleri yere dönüyorlar. Bu davranış, uzun seferin kimin için yapıldığını göstermiyor mu?”

Doğrusu çok değerli buluyorum Kemal Tahir’in bakış açısını. 15 Temmuz’da benzer bir hinlikle üstümüze FETÖ’yü saldılar. Zafer milletin oldu da yeni bir fetretin kapısı açılmadı. Osmanlı’nın tarihe devrolduğu gün kurulan yeni devletimizi, Cumhuriyetimizi koruduk. Yine o sayede kuruluştaki çekirdeğin sağlamlığını artıracak bir halk oylamasının eşiğine vardık. Önceki yazılarda dile getirdiğim gerekçelerin yanı sıra, bu yüzden de “Evet” diyorum 16 Nisan’da.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum