Görünen o ki Fenerbahçe ve Karabük yenilgilerinin etkisini üzerinden hızla atmış Beşiktaş. Beklediğim gibi. Geçen haftaki yazımın başlığında “Beşiktaş kötü durumda mı?” diye sormuş, Beşiktaş-Karabük maçının ofansif ve defansif karnesini değerlendirmiş, bu yenilginin bir yol kazası olduğu sonucuna varmış ve eklemiştim: “Maçtaki rakamlardan hak edilmiş bir yenilgi sonucu çıkarmıyorum. Sadece olaylı derbi sonrasında, Beşiktaş’ın psikolojik açıdan gereken ölçüde toparlanamadığı kanısına varıyorum.”
Şenol Güneş, kadro yapısındaki değişim nedeniyle, bu sezon biraz farklı bir oyun anlayışı benimsedi. Takım zaman zaman sendeledi. Ama oyun anlayışı da oturmaya, hatta kimi zaman geçen sezonki görüntüyü andırmaya başladı. Son Akhisar maçında olduğu gibi. Ama önce Beer-Sheva maçına değinelim.
Şenol Güneş Avrupa maçlarında görece tedbirli bir strateji benimsiyor. Anlaşılır bir durum. Avrupa arenasında bulduğunuzu atacak, defansif açıdan da telafisi zor hallere düşmeyeceksiniz. Bu anlamda, Avrupa maçlarında istediğini büyük ölçüde elde etti Beşiktaş. Bir tek Benfica önünde zaaf sergiledi, ama müthiş bir geri dönüşe imza attı 3-3’lük maçta. Bir hakem faciası olan Kiev maçını ise değerlendirme dışı tutuyorum.
Beer-Sheva karşısında da kontrollü bir ilk yarım saatten sonra istediklerini sahaya yansıttı Beşiktaş. Dakika 30-60 arasındaki performansıyla sonuca gitti. Bu dilimde 7 gol girişimi üretti, ikisini gole çevirdi. Sonraki çeyrekte Beer-Sheva’ya oynama imkanı sundu, ama son on dakikada rakibin fişini çekmeyi bildi.
SERİ PAS TRAFİĞİ
Akhisar maçında ise özlenen Beşiktaş vardı sahada. Önde pres ve seri pas trafiğiyle rakibini tümden etkisizleştirdi Beşiktaş. Maçı izleyen herkese futbol zevki verdi. Maç boyu 15 gol girişimi üretti, ama daha önemlisi son on dakikaya kadar süren saha hakimiyetiydi. Başta Quaresma, takımın sergilediği futbol iştahı çok şey anlatıyor.
Şenol Güneş’in, bu sezon Cenk Tosun örneğinde olduğu gibi, bireysel oyuncu performanslarını yükseltmekle ya da takıma taktik bütünlük kazandırmakla kalmadığını, takımı psikolojik açıdan da kolaylıkla toparlayabildiğini gösteriyor sahadaki manzara. Beşiktaş bu sezon büyük hatalar yapmazsa ipi bir kez daha göğüsler. Yine geçen hafta, yaklaşan Galatasaray derbisi için şöyle yazmıştım: “Akhisar maçını kazanmış bir Beşiktaş’ın derbide alacağı galibiyetle ligin kaderine hükmetme fırsatı var. Önceki fırsatlar kaçırıldı. Bu kez ofansif bir derbi planıyla fırsatı iyi kullanmak lazım.” Ofansif plan şerhimi geri çekiyorum. İster böyle olsun, ister Avrupa maçlarındakine benzer anlayışla, ama Beşiktaş bu kez fırsatı iyi kullansın.
