Tarihsel direnç ve donanım

Eski yazılarımı taramaya merak saldım, oldukça ilginç örnekler de buldum. Bellek tazelemek iyidir, seçtiğim yazıları fırsat düştükçe buradan paylaşacağım. Ayda bir hiç değilse. Bugünkü örnek 8 Şubat 1999 tarihli Yeni Şafak yazımdan:

“Milletin ortadan kalkmakta olduğunu ve bu durumun kendi içinde siyasetin ölümünü de taşıdığını öne süren Jean-Marie Guéhenno’nun Demokrasinin Sonu adlı kitabına göz atalım (Dost Yayınları: 1998, çev. Mehmet Emin Özcan). Yazarın bu iddiası bile aslında bir uyarı barındırıyor ve yalnızca siyasetin önümüzdeki dönemde yükleneceği (ya da yüklenebileceği) işlevlere değil, geleceğin siyasal yapıları için öngörülen kesin ayrışma noktalarına da işaret ediyor.

Ortada çelişki gibi görünen, oysa birbirini bütünlemekte olan iki senaryo var: Bütünleşme ve parçalanma. Ulus-devletin çözülüşünün habercisi olduğu iddia edilen parçalanma programları (diğer deyişle, bir milletin kültürel dokusunda yer alan altbirimlere yüklenen aşırı işlev), milletten daha bütünlüklü olduğu varsayılan bütünleşme projeleri için bir meşruiyet temeli oluşturuyor; daha doğrusu oluşturduğu sanılıyor, oluşturması isteniyor. İşte bir milli işlevin ve bu işlevin temel eksenlerinden birini oluşturan dilin önemi burada ortaya çıkıyor. Aynı dili konuşanların tarihi ve coğrafyayı okuma biçimi öyle çok da kurmaca bir şey değil kuşkusuz.

***

Milletin ortadan kalkmakta olduğunu öne süren Guéhenno, son dönemin milliyetçilik rüzgarları için şöyle bir soru dile getiriyor: ‘Temellere doğru bir dönüş mü var, yoksa siyasal misyonunu tamamlamış, ama umutları taşımakta yetersiz kalan ve bu zamanın sorularına yanıt veremeyen siyasal bir yaklaşımın son çırpınışları mı bunlar?’ Bu sorunun cevabı olarak, ‘bütünleşme projesi yandaşları’ yaklaşan sondan dem vuracaklar neşeyle. Biz ise temeller üzerine düşünme zamanının çoktan geldiğini, bu temelleri okumak için milli işleve özgü bir siyasal dil gerektiğini ve siyasetin daha uzun süre ölmeyeceğini öne süreceğiz. Dünyanın dört yanında siyaseti öldürmek için siyaset yapanlar, sözünü ettiğimiz yeni milli işleve yaslanan bir tarihsel dirençle yüz yüze kalacaklar.

Yazımızı siyasetin ölümünü haber veren Guéhenno’nun millet tanımıyla bitirelim. Guéhenno şöyle diyor: ‘Ulus, insanları ne oldukları temelinde değil, onların geçmişte ne olduklarına ilişkin sahip oldukları hatıranın temelinde bir araya getirir. Bir ulusun tarihsel tanımından başka tanımı yoktur; ulus, ortak bir tarihin mekanıdır, ortak acıların ya da mutlulukların yaşandığı mekandır. Paylaşılan bir yazgının yeridir. Ancak bir ulus sadece soy zinciriyle tanımlanamaz; öyle olsaydı, ulus sadece genişletilmiş bir kavim olurdu. Avrupalıların tanımladığı biçimiyle ulus, öncelikle bir yerdir.’

***

Guéhenno, daha sonra, hukuk ile mülkiyet kuralları ilişkisine değinerek şunları ekliyor: ‘Mülkiyetleri sınırlandırmak, bir kadastro oluşturmak gibi işler, doğrudan kişileri değil, öncelikle toprakları konu alan bir hukukun ilk biçimini oluşturmuştur. Ulusun bu şekilde toprağa kök salması, özgürlüğümüzün temellerini atmış ve açık bir topluluk için uygun koşulları yaratmıştır. Bu durum, insanları toplulukları içinde hapsetmemiş, insanlar köklerinin ve soylarının peşine düşmemiştir. Ancak, çalışmalarını düzenlediği insanların çok çeşitli olması karşısında hoşgörülü olan bu durum, onun uygulandığı mekanın tanımlanmasını büyük ölçüde zorunlu kılmıştır. Toplumsal kuralların oyuncuları olan kişilere sunduğu özgürlüğü, idare ettiği mekan üstünde geri alır. Hiçbir karmaşıklığa izin verilmez.’ Buradan yalın ama önemli bir gerçeğe varıyoruz: Gelecek on yıllarda bütünleşme imkanları ve parçalanmanın imkansızlığı açısından Türkiye yeterince donanımlı olacaktır.”

15 Temmuz gecesi gördüğümüz bu donanımdır ve milli işleve yaslanan bir tarihsel dirençtir kanımca. Sağır kesilenlere inat, önemi de büyüktür.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum