Beşiktaş tam 25 yıl aradan sonra üst üste şampiyonluk sevincini yaşadı. Neredeyse nostaljiye dönüşmüş olan Gordon Milne’li yılların kıymeti bu sayede daha anlaşılır hale gelmiştir umarım. Elde edilen önemli bir başarıdır ve hep yazdığım gibi, bunda en büyük pay sahibi de Şenol Güneş’tir. Beşiktaş’ın oyun anlayışına, oyuncuların gelişim düzeyine, takımdaki dostluk havasına, Şenol Güneş’le yönetim arasındaki samimiyete bakmak bile yeterli.
Şenol Güneş’in kimi maçlardaki taktik anlayışı, oyuncu tercihleri eleştirilebilir elbet. Gelgelelim, iki sezondur sergilediği toplam performansın çok fazla tartışılacak yanını bulamazsınız. Bu köşeyi düzenli izleyenler bilir, oyuncuların maç performanslarını çok nadiren eleştiri konusu yaparım. Çünkü oyuncunun toplam sezon performansı ve takıma katkısıdır önemli olan.
Oyuncuların iniş çıkış anları olur. Teknik adamların da. Ne yazık ki bu konuda en acımasız eleştiriler teknik direktörlere yapılır hep. İki sezondur övüldüğü kadar, çokça yerildi de Şenol Güneş. Ama keskin eleştiri oklarının üstesinden gelmeyi de başardı. Beşiktaş camiasının bu iki sezondan bolca ders çıkarıp Şenol Güneş’i tümden sahiplenmesi çok önemli.
Beşiktaş’ın yeni bir Gordon Milne dönemine ihtiyacı var. Şenol Güneş’le uzun yıllar çalışılmalı. Önümüzdeki sezonlarda kimi hedefler yakalanamasa bile. Camia ve yönetim sabırlı olmalı. Uzun bir Şenol Güneş döneminin sonrasına da hazırlık yapılmalı. Ardından mutlaka Şenol Güneş’in tarzına ve zihniyetine uygun bir teknik adam getirilmeli. Üst üste iki şampiyonluğun ardından bunlar yazılır mı? Yazılır. Öğütücü futbol kültürümüzde Şenol Güneş’e sahip çıkmak fena halde önemlidir.
İKİ SEZONUN KIYASI
Geçen sezon 79 puan, bu sezon 77 puan topladı Beşiktaş. M. Gomez ve Sosa’nın gidişi sonrası oyun anlayışında gerçekleşen değişikliğe rağmen, attığı ve yediği gol sayısı pek değişmedi. Geçen sezon 4 beraberlik, 5 yenilgi almıştı Beşiktaş. Bu sezon 8 beraberlik, 3 yenilgi aldı. Avrupa performansını da katarsak, yenilmesi daha zor bir takıma dönüşmüş olması güzel.
Geçen sezon, stadından mahrum olmasına rağmen, iç saha puanı 43’tü. Bu sezon da 43. Geçen sezon 38 gol atıp 14 gol yemişti. Bu sezon 44 gol atıp 15 gol yedi. İstikrarın ve ofansif oyun anlayışının yansıması. Bu sezon iç sahada hiç yenilmemiş olması da cabası.
Ya dış saha? Geçen sezon 36 puan toplamıştı, bu sezon 34 puan topladı. Geçen sezon 37 gol atıp 21 gol yemişti. Bu sezon 29 gol atıp sadece 15 gol yedi. Kadro yapısı ve oyun anlayışındaki değişikliğe rağmen, birbirine bu kadar yakın iki sezon performansı için ne denir? Tek bir şey: Teşekkürler Şenol Güneş!
