3. Havalimanının yapım nedeni

Dün Hamdi Topçu’nun kitabından hareketle 3. Havalimanının neden yapıldığını sorgulamıştık.

Bugün bir adım daha ileri giderek yapım nedenini büyük oranda bulmuş olacağız.

Şimdi size THY’yi ilk uçuran isimden bahsedeceğim: Candan Karlıtekin...

Hani, “600 euro oda ücretini ödemek yerine arabada yatarım” diyen THY Yönetim Kurulu Başkanından. Fransa’da uçak fuarında yükselen oda fiyatlarına tepki gösterip, THY bütçesinden böyle bir ödeme yaptırmam diyen Başkandan...

Gerçi bugün THY Yönetimini bırakın oda ücretini, eşlerine-yakınlarına dahi VİP hizmet talep edebilmektedir. Kamu malına bakışın evrildiği süreci görebiliyoruz.

Candan Karlıtekin’e tartışmalar sürerken 3. Havalimanı hakkında görüşleri sorulduğunda şunları söylüyor (Mayıs 2013):

“-Bir kere anılan 3. Havaalanı değil AHL’yi ikame edecek ve en az doğrudan 10 milyar dolara mal olacak İstanbul’un Yeni Hava Limanıdır.

-Temel iddiam şudur, gerek AHL, gerek Sabiha Gökçen’e 2’şer milyar dolar maliyetle birer paralel pist yaparak 120 milyonun üzerindeki yıllık yolcu talebini rahatlıkla karşılarsınız. Bu nedenle Yeni Hava Limanı yapmak gereksizdir, kaynak israfıdır. Dünya’daki en büyük şehirlerdeki en yoğun alanlar 100 milyon kapasiteye ulaşmaz bile. Bu kapasitenin üstüne gökyüzü uçuş koridorları da normal işletme saatleri içerisinde zaten müsait olamaz. Alanın hizmet ettiği yolcu ve yük toplama havzasının çapı itibarıyla da anılan kapasitenin bir fizibilitesi yoktur.

-Aslında Yeni Hava Limanı’nı tek başına değerlendirmek, yanlış soruya doğru cevap aramak gibi bir uğraştır. Yeni hava limanını, Kanal İstanbul ve çevresindeki yerleşimler, Kuzey-Batı İstanbul’da kurulacak 2-3 milyon nüfuslu yeni bir şehir, Kuzey İstanbul Otoyolu ve 3. Boğaziçi Köprüsü ile birlikte ele almadan doğru bir tahlil yapılamaz.

-Net olarak söylüyorum; İstanbul’u daha da büyütmek ve kalabalıklaştırmak, bunu yaparken İstanbul’un oturumunu kuzeye yaymak, hele hele İstanbul’u Avrupa yakasında büyütmek; stratejik, siyasal, ekonomik, demografik, ekolojik ve sair çevresel etkiler ve iklim bakımından külliyen hatadır. Tarihin hiçbir döneminde insanlar İstanbul’un kuzeyini yerleşim maksadıyla kullanmamıştır. Bu temel itirazları dikkate alırsanız Yeni havalimanını konuşmaya gerek bile kalmaz.

-İstanbul’u Avrupa yakasında büyüttükçe insanların ve malların Anadolu’ya geçiş talebi nedeniyle yeni köprüler ve/veya tüp geçişler yapmak zorunda kalırsınız. Yukarıdaki yatırımlar zincirinin layıkıyla çevresel etki değerlendirme çalışmalarını yapmak bile yıllar alması gereken ciddi bir konudur.

-Kuzey’de kurulacak yeni hava alanını işletmek de AHL ve S. Gökçen’e göre hem alan hizmetleri hem iklim şartlarının seyr-ü sefer emniyetine tesirleri bakımından daha dezavantajlıdır. İstanbul’un hakim rüzgarları senenin %85’inde Karadeniz’den güneye doğru eser ve iklim koşulları çok daha serttir. Milyonlarca yolcunun her gidişte alana ve her gelişte şehre intikal ederken harcayacağı ilave zamanı ve masrafı ayrıca düşünmek gerekir. İntikal problemini asgariye indirmek için gerekecek otoban ve raylı ulaşım sistem yatırımlarını ve maliyetini de unutmamak gerekir.”

***

Evet, Candan Karlıtekin aslında çok ama çok net söylüyor. 3. Havalimanı yeni bir İstanbul için yapılan büyük planın küçük bir parçasıdır.

Eğer sorun sadece havalimanı olsa Atatürk Havalimanına maksimum 2 milyar dolara mal olacak yeni bir pist ile yolcu kapasitesi 90-95 milyona çıkabiliyordu. Bir de Sabiha Gökçen Havalimanına yeni pist yapılıyordu ve o pist ile yolcu kapasitesi 80 milyona çıkıyordu. Ayrıca büyük uçuşlar için ihtiyaç halinde 90 km uzaklıktaki Çorlu havalimanı da vardı...

Yani sorun uçak değil.

Sorun toprak rantı ve imar planı

Sorun yeni bir şehir

“Dikey mimarinin” bile nerede ise bittiği İstanbul’u “yatay mimari” ile kuzeye açma planı. İşte o planın içerisinde bir parça olarak kalıyor 3. Havalimanı.

Candan Karlıtekin bir de 22 milyar dolardan bahsediyor. Hani yeni limandan kamunun elde edeceği gelir deniliyor ya, ondan:

“İhalede teklif edilen 22 milyar dolar gelir devletin kasasına yıllara yaygın olarak girmeden evvel alan devreye alınana kadar bu alanı ulaşılabilir kılmak için fazlasıyla sarf edilecektir. Ayrıca ihaleyi alan şirketler birliği, yapım masrafları, finansman giderleri ve ödeyeceği kirayı havaalanından yararlanacak yolculara yansıtmak zorunda olacağından uçuş başına İstanbul’a gidip gelmenin veya İstanbul’u transit olarak kullanmanın ne kadar pahalılaşacağını ayrıca hesaplamak gerekir.”

Kısaca ne oluyor?

Dün de bahsettiğimiz gibi,yolcu başına taşıma maliyeti 15 euro civarından 65-70 euroya yükseliyor.

Sizce hangi havayolu şirketleri bu maliyet içerisinde 3. Havalimanını kullanmak isteyecektir? Ya da THY bu maliyetler ile nasıl başederek büyüklüğünü koruyacaktır. Dikkat ederseniz ‘büyüyecektir’ demedim; ‘büyüklüğünü koruyabilecek mi’ dedim.

***

Burada bazı noktalara yeniden dikkat çekmek gerekirse şunları söyleyebiliriz:

A- Yeni Havalimanı yapımı kapasite açısından yapılmadı.

B- Yıllık kapasitesi 100 milyonu bırakın, 500 milyonluk liman yapsanız da gökyüzü size o imkanı hiçbir zaman vermez. Orada uçabilecek uçak sayısı bellidir.

C- İstanbul’un kuzeyi bırakın uçmaya, büyük yerleşime bile müsait değildir. 3. Havalimanı -pistler ve rüzgar yönleri çok ama çok dikkatle izlenmelidir.

D- Bu proje devlete ve Millete bir maliyet düşürücü operasyon olmak yerine, kendi elimizle tüm maliyetleri artırıyoruz.

Sonuç mu?

Dikey mimari yerine neden yatay mimari isteğinin gerçek sürecini sanırım şimdi daha iyi anlayabilmiş oluruz.

Bir de ekleme yapalım: 3. Havalimanı fikri ve yeri konusunda Binali Yıldırım sorumlu görülse de asıl hadisede kendisi çok geride kalmaktadır. Anlayacağınız iş-proje çok daha büyük.

YORUMLAR (141)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
141 Yorum