AK Parti’nin ‘dün’ü ile ‘bugün’ü

Şehir Üniversitesine yapılanlar aslında 18 yıllık AK Parti iktidarının da kısa bir özeti. Nereden nereye gelindiğinin açıklaması var bu resimde. Niçin buraya gelindiğinin cevabı. Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için devletin el koyduğu bu kurumun özelliklerini hatırlatmam gerekiyor.

Öncelikle göz önünde tutulması gereken husus Şehir Üniversitesi’nin muhafazakâr/mütedeyyin kesimin bugüne kadar ürettiği en kaliteli kurumlardan biri olduğu. Keza üniversitenin mayasının atıldığı Bilim Sanat Vakfı da öyle. Bilhassa son kırk yıl içinde ortaya çıkan -ve AK Parti iktidarları devrinde hem sayıları hem de güçleri artmış olan- vakıfları, dernekleri, kültür kuruluşlarını vs. toplu biçimde şöyle bir gözünüzün önünden geçirdiğinizde bunu kolayca fark ediyorsunuz.

Şerif Mardin’in, Kemal Karpat’ın, Mehmet Genç’in, Ergun Özbudun’un, Uğur Tanyeli’nin, Engin Akarlı’nın, İsmail Kara’nın ve daha genç kuşaktan birçok kaliteli akademisyenin ders verdiği bir üniversiteden bahsediyoruz. Taha Toros, Fuat Köprülü, Şerif Mardin, Kemal Karpat, Talât Sait Halman gibi isimlerin arşivlerini barındıran bir üniversiteden.

Uluslararası standartlarda bilim üretilen bir sosyal bilim üniversitesinin mevcudiyeti bütün Türkiye’nin ama en başta muhafazakâr/mütedeyyin kesimin iftiharı olmalıydı. Öyle olmadı. Muhafazakâr/mütedeyyin kesimin ürettiği en kaliteli kurum muhafazakâr/mütedeyyin kesimin iktidarı tarafından yok ediliyor, muhafazakâr/mütedeyyin kesimin büyük çoğunluğu buna ses çıkarmıyor.

***

Şehir Üniversitesi’nin başına gelenleri 28 Şubat döneminde muhafazakâr/mütedeyyin kesimin kurumlarına karşı yürütülen operasyonlarla mukayese edenler var. “O devirde bile bu şekilde hukuksuz muamele görmedik” tespiti yapanlar var. Bunlar doğru olabilir tabii ama meselenin asıl mahiyetini anlamak için mukayeseyi AK Parti’nin ilk yıllarıyla son yılları arasında yapmak daha isabetli olur bence.

Çünkü Şehir Üniversitesi’nin genel özellikleri ve temsil ettiği değerler bugün AK Parti’nin geride bırakmayı tercih ettiği çizgiyle uyumlu daha ziyade. Bunu politik tercihler anlamında veya belirli figürler üzerinden söylemediğimi belirtmeye gerek yok. Tercih edilen iş yapma tarzı ve siyaset kalitesi anlamında söylüyorum artık terkedilmiş olan çizgiyle bugünkü çizgi arasındaki uzaklığı ve uzlaşmazlığı.

Şehir Üniversitesi AK Parti’nin “dün”ü için övünme konusuydu. AK Parti’nin “bugün”ü için ise üniversitenin kalitesi konuşulabilecek son detay. Sadece ve sadece kurucuları arasında yer alan bir siyasetçi partiden ayrıldı diye ibret-i alem için bir üniversitenin boğazına çökülmesi AK Parti’nin “bugün”ü için anormal görülmeyen bir olay.

***

Öyle anlaşılıyor ki AK Parti’nin “dün”ü muhafazakâr/mütedeyyin kesimin ülke ve dünya vizyonunun bir ürünü değilmiş. AK Parti dün neyi savunuyordu? Ortak akıl, istişare, farklı olana tahammül, çoğulculuk, adalet, demokrasi, liyakat gibi birtakım değerleri. Muhafazakâr/mütedeyyin kesimin temsilcileri olan dernekler, vakıflar, hocalar da var güçleriyle bunu destekliyordu.

İktidar partisi bugün tam da bu değerleri karşısına alarak siyaset yapıyor. Muhafazakâr/mütedeyyin kesimin dernekleri, vakıfları vs. bundan da hiç şikayetçi değiller. Zira bunlar için önemli olan direksiyon başında “mahalle sakinlerinden biri”nin olması, arabanın nereye gittiğine bakmıyorlar.

Ancak problem şu ki sözünü ettiğimiz vakıflar, dernekler vs. temsil kabiliyetlerini giderek kaybediyorlar. Üzerine bastıkları zemin küçülüyor. Bilhassa genç kuşakların dilini bile konuşabilmekten acizler. Hukuk tanımazlık, adaletsizlik, vizyonsuzluk ve siyasi intikam için üniversite kapatmaya göz yuman kalitesizlik toplumun dinamizmi karşısında daha fazla ayakta duramaz. Şehir Üniversitesi olayına bu açıdan bakmakta da fayda var.

YORUMLAR (87)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
87 Yorum