Fetvalarla insan haklarını inşa edemeyiz

İslam toplumlarının insan hakları, özgürlükler ve adalet konusunda çok temel problemleri var. Ne zaman bu problemler tartışmaya açılsa hemen savunmaya geçip, İslam’da bütün sorunların çözümüne cevap olduğunu söyleyerek yeni bahaneler üretmeyi tercih ediyoruz.

Evet, genel olarak hemen herkesin konforunu bozmadan kolay yoldan her şeyi İslam’a yükleyip kurtuluş reçeteleri sunduğu argümanlar bunlar... Ama artık bu ezberlerin bozulması gerekiyor. Çünkü bu ezberler, İslam toplumlarındaki insan hakları ihlallerine ve adaletsizliklere çare olmuyor.

Müslümanların öncelikle geleneksel İslam kültürünün klasik metinlerinden birebir çözümler üretme yanılgısından vazgeçmeleri gerekiyor. Evet adalet ve özgürlük gibi değerler İslam’ın insanlık için ortaya koyduğu temel hedeflerdir. Ancak unutmamak gerekiyor ki, Kur’an ve Hz. Peygamberin sünneti bize bir perspektif sağlar. Önemli olan, biz bu temel hedefleri modern zamanlarda hangi argümanlarla ve nasıl yaşadığımız hayatla buluşturacağız. Yani Kur’an’da adaletin var olduğunu söylemek ya da adalete ilişkin fetvaların bulunduğunu zikretmek çözüm için yeterli olmuyor.

***

Bugün dünya ölçeğinde baktığımızda, tek tek neredeyse bütün ülkelerin insan hakları karnesinin zayıf olduğunu, İslam ülkelerinin ise çok daha zayıf, hatta trajik bir durumda olduğunu görüyoruz. Ancak özellikle demokratik toplumlar, uzun savaşların ve acıların ardından bu konuda önemli mesafeler almışlar ve ciddi insan hakları bildirgeleri ortaya çıkarmışlardır. Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan “İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi”, Birleşmiş Milletler “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” ve Roosevelt’in “Dört Özgürlük” demeci gibi...

Peki Müslümanlar, İslam’ın temel hedefleri arasında yer alan adalet, özgürlük, insan hakları gibi kavramları yaşadığımız dünya gerçekliğinde nasıl güncelleyecekler?

Herhalde klasik metinler arasında yer alan ve bugünün sorunlarına cevap vermekten uzak fetvalarla değil. Prof. Dr. Mustafa Tekin “Yetkin Düşünce” dergisinin son sayısındaki “Güncelleme Bir Yol Haritası” adlı makalesinde, fıkıh kitaplarında yer alan “zarurat-ı Hamse” yani nefsi, nesli, aklı, malı ve dini muhafaza ilkelerinin devredilemez insan hakları olduğuna dikkat çekerek şöyle bir tespitte bulunuyor: “Yakıcı soru şudur: Acaba bütün insanlar din ve mezheplerine bakmaksızın, bu beş temel hakkı kullanamayacak mıdır? Maalesef bir takım neo-selefi gruplar, ayetleri bağlamından kopararak okudukları için, gayr-i Müslimlere bırakın bu hakları vermeyi, onları yok etmeyi düşünmektedirler. Kanaatimizce dünyaya insanlık adına evrensel olarak İslam’ın bir sözü olacaksa, tüm insanların istisnasız bu haklardan yararlanmasının önünü açmak gerekmektedir.”

Öncelikle bir hakikati tespit edelim, eğer İslam düşüncesinin güncellenmesi konusunda bir adım atacaksak, kesinlikle Kur’an ve sünnetin temel perspektifinin ve paradigmasının kaynaklık etmesi konusunda zihinlerimizde herhangi bir tereddüt olmaması gerekiyor. Ama şu da bilinmeli ki, dünya gerçekliğini dikkate almadan İslam’ın evrensel mesajını klasik fetvalarla modern zamanların insanına ulaştırmak mümkün değildir.

***

Ne tür gerekçeler üretirsek üretelim, Kur’an ve sünnet perspektifinde yeni şeyler söylemeden, üretmeden bu geminin salimen limana ulaşması mümkün değildir. Ve maalesef Müslüman dünyanın bir ‘insan hakları metni’ bulunmamaktadır. Biliyorum ki birileri hemen buna itiraz edecek, Prof. Mustafa Tekin’in ifadesiyle, “Veda Hutbesi” var diyeceklerdir. Hatta “Müslümanların tarihinde hak ihlalleri olmadığından, insan hakları metnine gerek yoktur, ama Batılıların tarihi ihlallerle doludur” gibi bahanelerin arkasına saklanarak gerçeklere gözlerini kapamaya devam edecektir. Ama ne yazık ki bu savunmacı yaklaşımlar, İslam toplumlarındaki insan hakları ihlalleri ve adaletsizlik realitesini değiştirmeye yetmiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.