IŞİD’le mücadele eden tek biz kaldık

Malum 2014 yılında IŞİD bin 500 militanla Musul’a saldırdığında Bağdat merkezi hükümetine bağlı yaklaşık 50 bin asker ve polis mevcuttu. Saldırı anında asker ve polislerden önce subaylar kaçmıştı. Kalanlar da tankları, helikopterleri ve tüm ağır silahları bırakarak görev yerlerini terk ettiler. Bu Irak ordusu için tarihi bir çöküştü. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, ordunun tümüyle Şii fanatizmiyle şekillendirilmiş olmasıydı. Dolayısıyla, neredeyse tamamen mezhepsel ayrılıklara göre dizayn edilen yeni Irak yönetimi, sahada IŞİD’e büyük bir imkan sağlamıştı.

Irak yönetimi bütün gücünü toplayarak IŞİD’i Musul’dan kovmak için mücadele veriyor, ancak şu ana kadar ölmekten başka gözle görünür bir başarı sağlayabilmiş değil. Ne yazık ki hala aynı Şii fanatizmiyle hareket ettiği için, bölgedeki Sünni halkı IŞİD’le mücadelenin içine katabilmiş değil. Şundan eminim ki Bağdat yönetimi bu kafayla hareket ettiği sürece, Musul IŞİD’ten temizlense bile Sünni halk tepelerine gelecek Şii despotizmine karşı hep yeni arayışlar içinde olacaktır.

***

Bu coğrafyalarda yaşanan acı gerçeğin altını bir kez daha çizmekte yarar var. Ne yazık ki IŞİD belasının bu topraklarda kök salmasında Amerika’nın da sorumluluğu vardır. Kabul etmek gerekiyor ki bugün Irak’taki kaosun temeli Irak işgaliyle atılmıştır. Hafızalarımızı biraz tazeleyelim ve Amerika’nın IŞİD’e karşı mücadele başlattığı günleri tekrar hatırlayalım. O günlerde ABD herkesi ortak mücadeleye çağırıyor, katılmayanlara uluslararası camiada IŞİD’çi muamelesi yapılıyordu.

Yine hatırlayalım, koalisyon uçaklarının Irak ve Suriye topraklarında hava harekatı başlattığı günlerde özellikle uluslararası medyada kirli bir algı operasyonu yürütülüyor ve Türkiye adeta IŞİD’le aynı karede gösterilmeye çalışılıyordu. Aynı kampanyanın Türkiye içinde de sürdürüldüğünü unutmayalım.

Peki bugün durum nedir?

Anlaşıldığı kadarıyla, ilk günlerdeki IŞİD’i imha etme coşkusundan pek bir eser kalmamış gibi... Uluslararası güçler ellerini ateşe sokmadan bu beladan kurtulsalar pek mutlu olacaklar. Ayrıca yılan onları sokmadığı sürece çok da umurlarında olacağını sanmıyorum. Onların bir tek derdi var, kapılarına dayanan mülteci akını... Ülkelerine mülteci gelmediği sürece, bu coğrafyada daha fazla insanın ölmesi onlar için kazanç bile sayılabilir.

***

Ama IŞİD’le mücadele Türkiye’nin umurunda. Çünkü hem doğrudan terörün hedefi olması hem de insani olarak Suriye ve Irak’taki krizin en büyük mağduru Türkiye. Şu anda aktif olarak IŞİD’le mücadele eden, uluslararası koalisyon anlamında bir tek ülke yok. Hepsi ortalardan kayboldular...

Maalesef Avrupalı ve Amerikalı müttefiklerimiz PKK teröründe olduğu gibi IŞİD terörüyle mücadelede de Türkiye’yi yalnız bıraktılar. Doğrusu insan zaman zaman sormadan edemiyor, acaba bu IŞİD işine bu kadar dalmalı mıydık? Evet, ‘terör sınırımızda ve mücadeleden başka bir seçeneğimiz yok’ diyebiliriz. Ama unutmayalım ki, karşımızda dünyanın en acımasız terör örgütü var, uluslararası güçler ortadan kaybolduğuna göre, IŞİD’in hedefinde bir tek biz kalıyoruz. Bu tehlikeyi düşünmek bile doğrusu insana gerçekten ürküntü veriyor.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum