Memleket isterim

Kısıtlı alanlarda çok şey anlatmak istediğinizde ‘ne olmak istersiniz’ diye sorsalar hiç düşünmeden ‘şair’ diye haykırırdım. Onlar birkaç dizeye bir ömrü, aşkı veya kahramanlığı sığdırabilirler. Sığdırmayı bırakın bir de sizi dizelerin içinde yolculuğa çıkarabilirler.

Bir vesileyle bulunduğum ortamda, hatip uzunca bir konuşmanın ardından sözünü Cahit Sıtkı Tarancı’nın o ünlü şiiriyle bitirdi. Aslında bitirmek biraz eksik olabilir başka bir kapıyı açarak bizleri ayrı bir yolculuğa çıkardı.

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Bazen psikolojik harekatın tuzağına bizler de düşebiliyoruz. Olayların içinde yuvarlanmaya başlıyor ve hedefimizi unutabiliyoruz. Böylece aydınlığın karanlığın içine çekilmesine fırsat verebiliyoruz. Şair ne güzel anlatmış memleket hayalini. Kim istemez böyle bir memlekette yaşamayı. Peki bu isteğe ulaşmak için günlük hayatımızda neler yapıyoruz. Kötülerin ve hainlerin bulaştırdığı kiri temizlemek için uğraşmaktan yeni birşeyler yapabiliyor muyuz. Kurulan tuzakları fark edebiliyor muyuz.

Bu hafta vizyona giren ‘Snowden’ adlı filmi izlemeye gittim. Bildiğiniz üzere Snowden ABD’de NSA’de çalışmış bir ajandır. Bir süre sonra ABD’nin yurtdışında yapmış olduğu faaliyetlerden pişmanlık duyarak her şeyi belgeleriyle gazetecilere aktarmıştır. Daha sonra dünya bu yasadışı izlemeyi öğrenmiştir.

İşin ilginci bu yasadışı izleme faaliyeti Obama döneminde en yüksek boyuta ulaşmıştır. Demokrasi ve farklılık yaratma iddiasıyla seçimleri kazanan bir başkan döneminde, dünya daha kötü bir yere dönüşmüştür. Sanırım Obama önümüzdeki dönemde eski çalışanları tarafından suçlanmaya devam edecek.

Bizi DAEŞ’i kurmakla ve desteklemekle suçlayanların gerçek yüzleri ve hedef saptırmaları bir bir gün yüzüne çıkmaya başlıyor. ABD Dışişleri eski Bakanı’nın Suriye’de DAEŞ’in ilerlemesine ve güçlenmesine neden seyirci kalındığını açıklaması bile sanırım bu dosyanın kapanmasına yetebilir. Obama böyle giderse Bush’dan daha kötü bir başkan olarak anılmaya başlanacak.

Biz memleketin daha güzel olması hayaliyle yanıp tutuşurken bazıları bir memleket hayali için dua ediyor. Ellerinin arasından memleketleri çalınırken ‘neden karşı koyamadık’ diye dövünüyorlar. Onlar büyük bir senaryonun içinde yalnızca figüran olduklarını bilmiyorlardı. Senaryodan haberleri olmayınca da kaçınılmaz sona gittiler. Bu dönemde ayakta kalmak istiyorsanız senaryoyu doğru okuyacak ve karşı filmi çekeceksiniz.

Bize bu hayali yaşatmak için fırsat veren şehitlerimiz adına;

‘Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun’

konulu filmi hiç beklemeden çekmeye başlayalım. Adı ise ‘memleket isterim’ olsun.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum