Sarıkamış.
1
Çağrışımları beyaz, vakur, ağır ve ağır.
Doksan bin can deniyor. Kim sayabilir ki?
Oradaki binlerce vatandaşla Allahuekber dağında yürürken büyük bir konfor içindeydik biz.
Kalın çoraplarımız, berelerimiz, belki su geçirmez ayakkabılarımızla techizatsız, biraz önce de kahvaltımızı yapmış olarak…
Yine de yürüyüşe başladıktan yarım saat sonra ayak parmak uçlarının donmaya başladığını hissettim.
Sarıkamış.
Yazlık giysilerle dendi. O dağdan bu dağa dendi. Şehadet dendi.
Beyaz kelebekler, uçuşan kar taneleri. Kafkas cephesi. Ruslar.
Türkiye!
Not: Resimler öğrencilerin yaptığı Sarıkamış temalı resim sergisinden alınmıştır.
Benzemiyor mu?
Yıldıray Oğur
Gözümüzün önünde yapmayın şu anayasayı
İbrahim Kiras
Yemek yerine kazığı kimden yiyoruz?
Akif Beki
Türkiye sandıkta kurulmamıştır, ne demek?
Ali Bayramoğlu
Beynimizin yeni haklara ihtiyacı var
Gülay Erdemli
Yeni dönemi AKP-CHP mi şekillendirecek?
Figen Çalıkuşu
Kent lokantaları açmak doğru mu?
Salih Cenap Baydar
Beştepe randevusundan makul bir yol çıkar mı?
Osman Sert
‘Kriz içindeki bilinç’
Ömer Erdem
İsrail – İran savaşına doğru
İlker Yıldız
İsmail Kartal olağanüstü genel kurul kararı alır mı?
Gökhan Aktürk
Turgut Özal’ı anmak
Taha Akyol
Bardakoğlu’nun mülakatı - Bilim insanları konuşmalı
Ahmet Taşgetiren
AK Parti’deki bu değişime şapka çıkarılır!
Mehmet Ocaktan
Şimşek de müteahhitlere kıyamıyor
Yusuf Ziya Cömert