Bizden girişimci çıkar mı?

Hepinize iyi yıllar diliyorum. Ülkemiz dünyanın en güzel ülkelerinden birisi ve biz bu güzelliğin sadece ağaç, yeşil, nehir olmadığını bilelim. Güzel olan biziz; farklı inançlarımız, farklı yaşam tercihlerimiz, farklı köklerimiz, farklı alışkanlıklarımız. Unutmayın, biz birbirimize benzeseydik Türkiye olmazdık. Bu açıdan eğitimde de farklılıkları gören, onlara saygı duyan ve bunu tüm yaşamına yayan öğretmenlere ve yöneticilere ihtiyacımız var. Eğitim ile ilgili sürekli yazıp çizen birisi olarak memleketin bir adım sonrasını düşünerek sürekli eleştirel yazılar yazmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki tren kaçtı kaçacak. Bir an önce bu treni yakalamamız lazım. Daha önce size bu satırlarda, STEM, Endüstri 4.0, yazılım, kodlama, robotik kavramlarının eğitimdeki önemini yazmaya çalıştım. Ama bu kavramların hepsinin bacası girişimciliktir. Ülkemizde neden girişimci çıkmadığını birçok yerden okudum ve araştırdım. Sanırım bu konuya değinmek gerekiyor. Mesele pompalanan korkuda gizli, “İş bulabilir miyim?” sorusunu tarihe gömmedikçe işimiz gerçekten çok zor.

Girişimcilik son yılların en moda kelimesi. Girişimci kimdir? Bugün dünyanın önde gelen girişimcileri neden Amerika’dan çıkıyor diye hiç düşündünüz mü? Şu anda dünyanın en büyük on şirketi neden Amerikalılara ait? Bu şirketlerin ilk dördü ise Apple, Microsoft, Google ve IBM. Bu teknoloji şirketlerinin kuruluş hikâyelerinin arkasında son derece büyük girişimcilik hikâyeleri yatıyor. Örneğin Apple dediğimiz de Steve Jobs’u, Microsoft dediğimizde Bill Gates’i artık tüm dünya tanıyor. Bugün Apple Teknoloji Şirketi’nin piyasa değeri 661 milyar dolar. Türkiye’deki ilk 500 şirketin toplam değerinin en az beş katı. Peki, girişimcilik hangi ortamda gelişir? Bu soruya net bir biçimde cevap vermek gerekir ise, özgür düşüncenin ve özgür yatırım ortamının bulunduğu ülkede gelişir. Girişimciliğin gelişebilmesinin bir başka olmazsa olmazı ise eğitim sisteminizin dünyanın değişen koşullarına uygun bir biçimde yaratıcılığı teşvik etmesidir. Bütün bu koşullar açısından değerlendirdiğimizde Türkiye girişimci olmak için potansiyel girişimci adaylarına çok da bir şey sunmuyor. Bu ülkede çocuklarımıza “icat çıkarma” demiyor muyuz? Oysa bizim tam da icat çıkaracak gençlere ihtiyacımız var.

Bizden neden çıkmaz biliyor musunuz? Farklı olandan korkuyoruz, bize benzemeyeni sevmiyoruz, akıl yerine kurnazlığı seviyoruz, sabır yerine telaşlıyız, merak yerine biat seviyoruz, bilgi yerine kanaat kullanıyoruz, özgün yerine taklit etmeyi seviyoruz, kazan-kazan yerine kazan-kaybet seviyoruz, ödül yerine ceza istiyoruz. İşte bu yüzden bizden yenilikçi, girişimci çıkmaz.

Bütün bunları düzeltmek için; bilimsel düşünmenin desteklenmesi, veriye dayalı ekonomi ve öncelikle eğitim sistemimizden tutun araştırma ve geliştirmeye ayırdığımız paya dek her şeyimizi gözden geçirmeliyiz. Gençlerimize ve çocuklarımıza onların yaratıcılığını teşvik edecek ortamları oluşturmamız gerekiyor. Her şeyden önce gençlerimize ve çocuklarımıza özgür düşünmeyi yasaklamaktan vazgeçmeliyiz. Özgürlükten korkan bir toplumda girişimci yetişmesi mümkün değil. Yukarıdaki sorunun cevabı, evet Türkiye’den girişimci çıkar, yeter ki biz çocuklarımıza ve gençlerimize özgürce düşünmenin ve yaratıcı düşüncenin yolunu açalım ve onları buna inandıralım.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum