Dershaneler kapandı mı?

Bundan üç yıl önce dönemin başbakanı, şimdiki cumhurbaşkanı, sayın Recep Tayyip Erdoğan dershanelerin kapatılacağını söylediğinde; ne yalan söyleyeyim “çok zor, hatta imkânsız” demiştim. Sonra üst üste adımlar geldi, önce süre verildi. Ben yine inanmadım ve “bu süre sonunda vazgeçilir” dedim ama kararlılık sürdü ve süre sonunda dershaneler kapatılıp yerine geçici olarak temel liseler açıldı. Sonra öğrencilerin sınav ihtiyacı için etüt merkezleri ve kurslar açılmaya başladı. MEB önce “3” ders sınırı ile kurslara izin verdi. Hızla kurslar açılmaya başlandı ki danıştay “3” ders kararını iptal edip “6”derse çıkarınca bir anda binlerce kurs ortaya çıktı. Biz yine “adı farklı da olsa dershaneler tekrar geri geldi” diye düşünürken, hatta bazı açılan kursların MEB’de ki bazı yöneticiler tarafından desteklendiğini düşünürken yeni bir yönetmelikle bir karar daha geldi MEB’den; “kurslar ancak “1” ders üzerinden açılabilir” denilince işin ciddi olduğunu düşündüm. Aslında kâğıt üzerinde bu işin sonunun geldiğini düşünmemiz mümkün değil. Peki uygulama öyle mi?

***

Normal şartlarda yönetmelik uygulandığında özel öğretim kursu olarak faaliyet gösteren mevcut kurslar ise 1 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla tek ders eğitimi veren kurumlara dönüşmeli veya kapanmalıydı. Buna göre, daha önceki düzenlemelerde Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe grubu olarak belirlenen bilim gruplarından en fazla 5 bilim grubunda eğitim verebileceği hükmü, “bir bilim grubu” olarak değiştirilmişti. Yani bu demek oluyor ki bir kurs ancak bir dersten açılabilir ve öğrenci kaydedebilir. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla özel öğretim kursları, bağımsız girişi bulunan binalarda sadece “bir” bilim grubunda eğitim vermek üzere açılabilecekti. Karar oldukça net ve bu kararın kursların (dershanelerin) kapandığı anlamına geliyor. Peki yasal olarak bu kurumlar kapatılmakta ama uygulamada ortaya çıkan bir takım problemler de yok değil. En başta kamu da çalışan öğretmenlerin açtığı kurslar ve bunlara tanınan müsamaha. Ben tabi ki MEB’in kararını destekliyorum. Ama birkaç konuyu da dile getirelim ve bu konuda MEB’e destek sağlamış olalım;

* Bir kurs aynı binada 5 farklı kapı açmak için binaların camlarını yıkıp kapı açıyor. Sonra da her kapı için bir ders izni alıp içeride dershanecilik yapıyor mu yapmıyor mu?

* Üstelik bu izni müfettişler binaları gezip onaylamıyor mu? Bu onayı veren müfettiş bu oyunun farkında değil mi? Ya da farkında olup kötü niyetle bu izinleri mi veriyor?

* Kaçak kurslar ve bu konuda bir şey yapmayan ilçe müdürlüklerine nasıl bir yaptırım uygulamaktasınız? Zira her ilçede bir sürü bu şekilde açılmış deyim yerindeyse kılıfına uydurulmuş bina için neden işlem yapılmıyor?

* Mevcut devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin açtığı paravan olarak kullanılan etüt merkezlerine ne tür bir işlem uygulamaktasınız?

* Temel liseleri 2019 yılında kapatacağınızı belirtmiştiniz. Bu dönem 9. sınıf kaydı aldıklarına göre ya kapatmayacaksınız ya da aldıkları yeni öğrencileri başka okullara mı nakledeceksiniz?

***

MEB’in bu konuda attığı adımları kesinlikle destekliyorum. Ama bu kararlara uyanları mutlaka koruması gerektiğini düşünüyorum. Bu da en temel hukuk kuralıdır. Ben bu konuda şimdiye kadar MEB’in iyi sınav veremediğini, kaçak kurumların ve istismarcıların cezalandırılması konusunda daha etkin çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum. İşte o zaman kararlarınıza olan inanç artacaktır.

YORUMLAR (15)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
15 Yorum