Halinizden bu yoldan geçen anlar

Salı günü LYS sonuçları açıklanıyor ve akabinde tercih dönemi başlıyor. Bu dönem hepiniz için karmaşık ve oldukça da meşakkatli. Ben üniversite seçimi ve kariyer konusunda Türkiye’nin her yerini okul okul dolaşan ve anlatan birisi olarak bu konuda “Daha ne diyeyim” durumundayım. Bu yazımda size ilginç birinden bahsedeceğim; adını bilmiyorum Twitter’da geçen hafta dolaşırken bir gence verdiği cevaplarla kendisini tanıdım. Üniversite mezunu olmuş, bu yollardan geçmiş deyim yerindeyse ‘eşekten düşmüş’ bir insan. Bu nedenle size onun kaleminden üniversite ve kariyer sürecini aktarmak istedim.

***

“Belki bilenleriniz vardır ben tarih okudum. Beş yaşından beri hayalini kurduğum bölümdü. Onu okuyabilmek için mücadele ettim. Ailemle yıllarca bunun için savaştım. Avrupa’da ve Amerika’da sosyal bilimler çok saygın bir meslek olabilir. Ancak ne yazık ki ülkemizde değil. Çok farklı hayallerle gittim üniversiteye. Belki siz de öyle gideceksiniz ve belki siz de hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Kendinizi yeterince geliştirmek için yeterli fırsat verilmeyecek. Hayattan kopuk hocalar, saçma dersler, soğuk yurt odaları, iğrenç yemekler ve hayal kırıklığı. Ama bunun yanında çok güzel şeyler de olacak. Öyle ki hayatınızın en güzel zaman dilimini geçireceksiniz. Sonra mezun olacaksınız ve başka bir mücadelenin içine gireceksiniz. Siz bir iş arayacaksınız, iş verenler de kendilerine farklı üreten birisini. Beklentiler çok farklı olacak yani. Belki bir süre işsiz kalacaksınız -ki ben de şu an öyleyim- çok düşük ücretlere uzun saatler çalıştırılmak isteneceksiniz. Ve kendi mesleğinizden başka alanlarda çalışmak zorunda kalacaksınız. Çünkü iş dünyası başka üniversite başka, deyim yerindeyse sudan çıkmış balık olacaksınız. Şu şartlar altında hayallerinin peşinden git demek zor. Ben hayallerimin peşinden gittim. Pişman mıyım? Asla. Bu yüzden sizlere birkaç tavsiye vermek istiyorum. Çünkü kimse bana vermedi. Eğer biri benimle konuşsaydı belki farklı bir hayatım olacaktı.

Meslek seçmek aslında kolaydır. Kendinize şunu sorun. “Hiç para almasam bile ömrüm boyunca bıkmadan ne yapabilirim”. Cevap verdiniz mi? Tebrikler yapmanız gereken mesleği buldunuz. Şimdi gelelim okul seçimine. Eğer gidebileceğiniz okul köklü bir özel üniversite değilse (Bilkent, Koç, Bahçeșehir, Sabancı gibi) dikkatli olun. Bunun dışında köklü devlet okullarını tercih etmeye gayret gösterin. Okul iyi diye bölümün iyi olması gerekmiyor. Okul seçerken bölüme odaklanın. Mesela teknik okullarda sözel bölüm okumayın. Bölümü özellikle araştırın. Size ne verebilir? Öğretim dili nedir? Uluslararası bağlantıları nasıl? O bölümde okuyan insanlara çekinmeden mesaj atın. Sormaktan zarar gelmez. Üniversite eğitimi çok kritiktir. Dikkat etmeniz gereken bir başka şey; üniversite diplomasının uluslararası olması. Ne yazık ki ülkemizde her okul bu yetkinliğe sahip değil. Bunu sorun. İstediğiniz bölüm oldu girdiniz diyelim. Şiddetle tavsiye edeceğim birkaç şey var. Öncelikle her dönem sonu öğrenci işlerinden transkript alın ve bunu onaylattırın. Mezun olurken sorun çıkarmalarına izin vermemiş olursunuz. Başka bir tavsiye devam sıkıntı olmasa bile mutlaka ama mutlaka ilgi duyduğunuz not almasınız bile bazı dersleri takip edin size çok şey katar. Ayrıca notunuzu kendiniz tutun. Asla başka insanların notu ile sınava çalışmayın.

Ayrıca iyi bir iş bulmak için artık üniversite mezunu olmak çok bir şey ifade etmiyor. Bunun üstüne de yüksek lisans eklemeniz çok iyi olur. Ayrıca İngilizce dışında başka bir dil öğrenmek iyi olur. Size tavsiyem hiçbir yazı boş geçirmemenizdir. İlla çalışmanıza gerek yok ama kendinizi geliştirecek şeyler yapmaya çalışın. Yazları yapacağınız tembellikler derin vicdan azabı olarak dönebilir. Bunu dışında aldığınız çeşitli eğitimler oldukça faydalı olur. Bunun dışında başka bir konu da diksiyon. Eğer vaktiniz ve paranız varsa kesinlikle diksiyon eğitimi alın. Bunun dışında mesleki seçiminize göre eğitimlere de başvurabilirsiniz. Tüm bunlar için eğlenceden, uykudan feragat edeceksiniz. Ama değecek. Atalarımız der ki yufka yürekle çetin yollar aşılmaz. Eğer mücadele etmeyi sevmiyorsanız ve zor hayaller kuruyorsanız. Hüsrana uğrayın istemem. Ancak bir savaşçı olarak doğduysanız. Ve fedakârlık etmeye hazırsanız ve asla pes etmeyecekseniz. Şunu söyleyebilirim ki hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Bu ülkede zor olacak. Ama başaracaksınız. Son olarak küçük bir tavsiyede daha bulunmak istiyorum; kendinize saygı duyun. Ve başka insanların (kim olursa) size kendinizi kötü hissettirmesine izin vermeyin. Esen kalın.”

***

İşte sizden biri tercih yapmış, puan almış, kampus seçmiş, öğrenci olmuş ve sonuç. Size tavsiyem “öğrencilik bitti şimdi kendinizi yaratma vakti”. Bunu yapabileceğiniz üniversiteye gidin ve keyfini çıkarın.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum