Bugün bir mail aldım. Bu mail sayesinde aslında eğitim dediğimiz okul dediğimiz kurumların anlamını bir daha sorgulamamı sağladı. Hikâye çok güzel zaten size yazdığımda siz de okuduğunuzda eminim benim gibi düşüneceksiniz. Bir lisenin müdürünün, öğretmenlerinin ve öğrencilerinin hatta bütün paydaşlarının bir araya gelerek bir başka imkânı olmayan okulu nasıl dönüştürdüklerini anlatıyor. Bu işin kahramanları ülkemize robotik, yazılım alanlarında dünya şampiyonlukları kazandırmış Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi. Yardımda bulundukları okullar ise Giresun Gökçeali’de. Yapılan işleri de kalemler halinde yazmak istiyorum. Çünkü birazdan okuyacağınız bütün işleri bu okulun öğrenci öğretmen ve bizzat müdürü tarafından yapılmış.
Okul Müdürü Tolga Yıldız üç aydır bu işle uğraşıyor şimdi de bütün çocuklarıyla Gökçeali’de okulu dönüştürüyor. Bakın neler yapmışlar bu altın yürekli gençler, Müdür anlatıyor;
“Sayın Turgay Polat, biz Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi olarak öğrencilerimize eğitimin kitaptan, sınavdan ve sınıftan ibaret olmadığını sürekli anlatıyoruz. Bu amaçla bu yıl öğrencilerimizin yıl sonu başarılarını farklı şekilde ölçmeye karar verdik. Bu işe hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimizi çok sevindi. Bir yıl içinde çocuklarımızın çalışmalarını ve o çalışmaların sonuçlarını Anadolu’da bir okulu üretim yaparak dönüştürmek için kullanmaya karar verdik. İlk önce yapılacak çalışmalar için bütçeye ihtiyaç vardı. Hem topladığımız bağışlar hem de öğrencilerimizin yıl içinde yaptığı çalışmalarla elde edilen bütçeyi sağlamak adına, öğrencilerimiz önce yıllardır çalıştıkları ve öncü oldukları alanda yani robotik alanında İstanbul’da bulunan iki okulun FLL Robotik ekipmanı seti ve sponsorluğunu aldılar. Bu yaklaşık 15.000 TL’ye denk gelen bir bütçedir. Bu bütçeye ek olarak iki okulun bilgisayar laboratuvarlarının tefrişatına yetecek sayıda 50 adet Intel i5 işlemcili modern bilgisayar, projeksiyon makineleri, akıllı tahtaların temini sağlamak adına kampanya düzenledik. Yaklaşık 50.000 tl tutarına denk gelen bir fayda oluşturduk. Bu bütçe ile çalışmaya başladık. Hatta zaman içinde yapacağımız sponsorluk görüşmeleri dahilinde bu sayıyı 10 laboratuvara çıkartmayı amaçlıyoruz.
***
Sonra dönüşüm yapacağımız okullara robotik takımımız Integra ekip üyeleri olarak gidip, bilgisayar dersliklerinin temizlenmesi, boyaması ve bilgisayarların hatlarının çekilmesi de dahil olacak şekilde kurulumlarının yapılması sağladık. Sonra kütüphane ve bilişim sınıflarına akıllı tahta ve projeksiyon cihazı montajlarını yapıp, kurulumlarını sağladık. Sonra, Emir Yücel İlköğretim Okulu için yazıcılar temin ettik. 1 eğitim öğretim yılı yetecek sayıda fotokopi makineleri için kartuş ve kâğıt ihtiyaçlarını karşıladık. Okul reviri iyi durumda değildi onun da yenilenmesini ve ilaç sedye ihtiyaçlarını sağladık.
Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Bu okullara FLL Robotik ekipmanları vereceğiz ve aynı zamanda okullara gerekli eğitimleri vereceğiz. Şubat ayında gerçekleşecek olan turnuvalara katılmalarını sağlayıp, yarışma hazırlık sürecinde gerekli tüm desteği vereceğiz. Tabi çocukları da unutmadık toplam 120 öğrenciye içleri kırtasiye malzemeleriyle dolu 120 adet sırt çantası desteği verdik. Bu arada sporu unutmadık ve basketbol, voleybol, futbol topları, masa tenisi raket ve topları, tenis ekipmanları sağladık okula. Bir de çocuklarımıza 500 adet çocuk çorabı sponsorluğu aldık. Bunları yaparken hiç yorulmadık keyif aldık. Çocuklarımız çok şey öğrenci ve yıl sonunu “başarılı” olarak tamamladılar.
Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi olarak 12 yılımızda Türkiye’nin 136 üniversitesinden fazla patentimiz, faydalı modelimiz var. Bugüne kadar 7 dönem mezun verdik. Mezunlarımız dünyanın en iyi üniversitelerine kabul aldılar. Bazıları mezun oldu ve dünyanın en iyi şirketlerinde çalışmaya başladı. Biz okul olarak bütün başarıları sağladık ama en büyük başarımız; “iyi insanlar” yetiştirmek olmuştur. Saygılarımla Tolga Yıldız”.
Şimdi hepinize sorayım. Okullar neden var? Eğer okullar iyi şeyler öğretiyorsa neden ülkemizde vicdanlı ve iyi insanlar azalıyor. Bence eğitim, eğitimci ve o eğitimin çıktıları yukarıdaki satırlarda olduğu gibi önce “iyi insan” olmalıdır. Aksi halde eğitimde, müfredatta, notta, sınavda hiçbir işe yaramayacaktır. Bütün eğitimcilere sesleniyorum önce iyi insan yetiştirmeye çalışın doktordan fazla onlara, mühendisten fazla onlara ihtiyacımız var. Sonsöz; teşekkürler Tolga Yıldız, Anıl Cici ve Fen ve teknoloji lisesinin iyi çocukları.
