Sınav başarının garantisi mi?

Sanırım bu nesil daha farklı, zaten bakınca anlıyorsunuz. Her şeyi bizden daha hızlı anlıyor, bizden daha hızlı yorumluyor ve bizden daha hızlı çözüm üretiyorlar. Ama nedense biz öğretmen onlar öğrenci bu bana çoğu zaman garip geliyor ama neyse. Haziran ayı sınav ayıdır Türkiye’de, gelecek haftalarda iki hafta üst üste beş LYS var. TEOG dahil toplamda 3.5 milyon kişi farklı zamanda sınava girecek. Şimdiden herkese sonsuz başarılar dilerim. Bütün çocuklarımız az ya da çok emek veriyor. Bazılarınız sürekli çalıştınız hayatınızı tamamen ertelediniz. Bazılarınız ise belki daha az emek verdi ama sonuçta hepimizin bir yılı bu sınavla geçti. Artık sona geliyoruz.

***

Size hem sınavla hem de hayatla ilgili bir-iki temel taktik vereyim diye düşündüm. Birincisi asla korkmayın, korkarsanız kaybedersiniz. Bu yüzden sınavı sadece bir araç olarak görün ve asla unutmayın sizden önce bu sınava milyonlarca kişi girdi. 43 yılda 41 milyon kişi, dile kolay. Ama ilginç olan sınav başarısıyla hayat başarısı arasında olumlu yönde bir korelasyon maalesef yok. Sonuç olarak 500 puan aldığınızda hayatınızın bundan sonra çok daha iyi olacağının garantisi yok, bunun tersine 200 puan aldığınızda başarısız olacağınız gibi bir durum yok. Bu yüzden korkmayın.

Sınava başı dik ve mutlu gidin. Çünkü emek verdiniz, çaba gösterdiniz siz zaten kazandınız. Sonuç ne olursa olsun siz hayatınızın en güzel yıllarından birini bu işe ayırdınız. Sorumluluk aldınız hem kendiniz için hem de sevdikleriniz için. Sınavın sonucu ne olursa olsun üzülmeyin çünkü siz hazırlık sürecinde bir şey için mücadele etmeyi öğrendiniz. Çevrenizdeki herkes sizi zaman zaman korkuttu ama sınavla baş etmeyi çok iyi öğrendiniz. Bu size hayatla ve hayatın getirdiği tüm sıkıntılarla da mücadele gücü verdi. Çevrenizdekilerle aynı sınava girdiğinizi ve aynı süreci yaşadığınızı unutmayın. O yüzden kaygılanmayın. Hepiniz bu sınava gülüp geçmeyi öğrenin. Öğrenin ki daha önemli ve büyük sınavlarla baş edebilesiniz.

Aileniz, öğretmenleriniz, çevreniz sizin az çalıştığınızı veya bu sınava yeterince önem vermediğinizi düşünebilir. Belki kısmen haklıdırlar ama unutmayın hayatı yeni öğreniyorsunuz ve en iyi öğrenme deneme yoluyla olandır. Sonraki adımlarda aynı hataları tekrar yapmadığınızda daha başarılı olacaksınız. Siz elinizden geleni yaptınız ve bunu sadece kendiniz için değil aileniz ve geleceğiniz için yaptınız.

***

Buraya kadar sınav dedik ama asıl önemlisi; sınav sonuçları açıklandığında nasıl tercih yapacağınız, yani nereyi seçeceğinizdir. Bu çok önemli olduğu kadar aslında seçme şeklinize bağlı olarak çok da önemsizdir. Eğer taban puanına, binasının ve kampusunun güzelliğine göre seçiyorsanız aslında ne seçtiğinizin önemi yok. Hangi okul olursa olsun. Ama o okulun kafanızda yaşadığınız yeni dünyaya uyumlu olup olmadığını belirleyerek tercih edin. Yani siz klasik dünyayı aşıp çoktan yeni küresel dünyaya dahil olduysanız seçeceğiniz okulun da o dünyaya ait olup olmadığını araştırın. Size bir kimlik, bir kültür kazandıracak okul olsun. Akademik bilgiyi her yerde kazanırsınız. Siz gerisine bakın. Bir kimliğiniz, ait olduğunuz bir topluluk olsun. Unutmayın geleceğin insanı olmak her şeyden daha önemli. Siz geleceğin insanı olma ve bu becerilere sahip olma uğraşı verin, ki geleceğin dünyasında bizden daha çok hazırsınız.

İşte tüm bunlar size en önemli tavsiyemdir. Çünkü siz benim gözümde işe yaramaz, tembel, bencil ve sorumsuz çocuklar değilsiniz. Bu dünyayı bizim verdiğimiz zararlara rağmen geleceğe taşıyacak bizden daha zeki, yaratıcı, çalışkan, duygusal ve daha temizsiniz.

Yolunuz açık olsun. Merak etmeyin bu yolda sizi hiçbir sınav asla engelleyemeyecektir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.