22-23 sezonu; hüzün ve hayalkırıklığı

Dünya kupası,seçimler ve asrın felaketi büyüklüğünde depremler nedeni ile sıkça ara verilen tatsız tuzsuz bir sezon oldu geride bıraktığımız 2022-23 sezonu.

Geçen sezonu 13.sırada bitiren Galatasaray, sezonu şampiyon olarak tamamlamayı başarıp tebriği hak ederken, “soluk duman grisi” renkli sezonun bu şampiyonluğuna da bizzat kendi yöneticileri kendi telaffuzları ile “bitirtilmeyecek sezon” ve “ofsaytımsı goller” gibi ifadeler ile limon sıktılar.

Ancak emeğe saygı gereği ligi birinci bitirip kupayı kazananı tebrik etmek lazım yine de.

Sezonun hayal kırıklıkları ise doğal olarak şampiyonluğu kaybeden Fenerbahçe,Beşiktaş ve özellikle de Trabzonspor oldu.

SEZONUN HAYALKIRIKLIĞI TRABZONSPOR

Evet Trabzonspor.

Çünkü Trabzonspor bir önceki sezonu açık ara önde bitirmişti, futbol kamuoyunun üzerinde ittifak ettiği birkaç yetersiz mevkiye üst düzey takviye ile ve kadro istikrarını koruyarak, bu sezon için de hem şampiyonluğa hem de Şampiyonlar Liginde başarıya namzet bir görünüm arzediyordu.

Lakin akıl almaz işler yaşandı Trabzon’da. Kulübün güya her şeyi ile ilgilenen, güya kulübün geleceğini ve performansını dert edinen ancak çok enteresan bir şekilde “bazıları şampiyonluk kutlamalarına bile katılmayan” bazı yerleşikler ,ustaca manevralarla önce 38 yıl sonra şampiyonluğa yürüyen hocayı tartışmaya açtılar.

Takım şampiyonlar ligi elemesi oynarken bazı gruplar 40 yıldır olduğu gibi hocaya oynuyor ve belki de şampiyonluğun hatırına bu kez biraz gecikerek hocayı gönderiyorlardı.

Yönetim içerisinde gruplaşmaları tetikleyip,futbolcular arasındaki olmazsa olmazı” iş barışını” hedef alıyorlardı.

Bu durum, aynı takıma başkanın ayrı, kulübün ayrı transfer yapması gibi dünyanın başka hiçbir yerinde kolay kolay görülemeyecek bir garabete de sebep oluyordu.

28 milyon euroya şampiyon olan takım 45 milyon euroya tabiri caizse bu kez bozguna uğruyordu.

Şu anda çoğu gönderilmek için çaba sarf edilen 14 oyuncu geliyordu, bir kaç takviyenin yeteceği kadroya.

Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligine sırası ile veda eden takım, Türkiye Kupasına çeyrek finalde veda ederken ligde de ilk 5 sıraya giremedi.

Büyük hayalkırıklığının “özetin özetinin özeti” anlatımı bu.

Trabzonspor’u “anlamak isteyen” taraftarların, kulüp üyelerinin, camia mensuplarının ve futbolseverlerin geçen sezon ve bu sezon olanları irdelemesinde büyük yarar var.

Zira bütün bu olan bitenler olurken, Trabzonspor’un ekonomik olarak battığı gerekçesi ile göreve gelen ancak bütün bu olan bitene rağmen hiçbir şey olmamış gibi görevde kalmak için çırpınan, fakat futbolcu ödemelerini dahi yapamadığı ve kendi seçtiği yönetim kurulunu dahi ikna edemediği için istemeye istemeye görevden ayrılan bir başkan vardı Trabzonspor’un başında.

Bir Allah’ın kulu “bu ne iştir” diye sormazken arkasından yeniden başkan olması için kulis yapanları da bir hayli fazlaydı.

MAREK HAMSİK

Trabzonspor, uzun yıllar birbirinden vasat ve vasat altı transferler yapıp başarısız olurken, geçen yıl bir istisna yapıyor ve çoğu Seri A menşei oldukça kaliteli yıldız futbolcuları kadrosuna katıyor ve bunun karşılığını da şampiyon olarak alıyordu.

Bunlardan bir tanesi ise çok özeldi.

“Grande” lakaplı Slovak yıldız Marek Hamsik, uzun yıllar Napoli kulübünde de başarılara imza atmıştı.

Profesyonelliği, oyun zekası, sahiplenmesi ve özellikle Trabzonspor’un çocuk yaşta yetiştirmesine rağmen bir türlü genç oyuncularına kazandıramadığı aidiyeti ile dikkat çeken usta futbolcu, geçen yılki şampiyonluğun da mimarlarındandı.

Veda maçı olan Alanyaspor karşılaşmasını dahi bir gol ve bir asistle tamamlayan Marek Hamsik, tribünlerde “sahada bulunan 44 oyuncudan tartışmasız en iyisi son maçını oynuyor” esprisi duyuldu.

Naçizane maçı canlı izlerken biz de” bırakma be usta” diye düşündük.

Kulüplerin hele de Trabzonspor’un bu kaliteye sporcu,futbolcu ve insan olarak ihtiyacı var çünkü.

TRANSFER HARIL HARIL

Geçen yıl yaşanan ucubenin etkisi o kadar büyükki 23-24 sezonu öncesi 4 büyükler içinde işi en zor olan kulüp de an itibari ile bize göre Trabzonspor.

Zira şampiyon Galatasaray ve sezon boyunca onu kovalayan Fenerbahçe ve Beşiktaş, gerek kadro yeterlilik ve derinlikleri ile gerekse de sezon boyu toplamayı başardıkları 80 puan ile önümüzdeki sezon için de çok fazla sayıda takviye ve harcamaya ihtiyaç duymayacak gibiler.

Ancak Trabzonspor, birden bire kadrosunda bulduğu ve ağır maliyetleri olan vasat futbolcuları göndermek gibi bir yükün altındayken bir yandan da yarışabilecek, iyi futbolculardan kurulu bir takım için transferler yapmak durumunda.

Başkan Ertuğrul Doğan şu aralar çok yoğun.

Bir yandan sponsor ve ekonomik getiri peşinde koşarken bir yandan da transfer kovalıyor.

Bazı transferlerin şimdiden bittiği yolunda duyumlar var.

İmzaların atılacağı 26 haziran günü ve öncelerinde taraftarların bordo-mavi kalplere hazır olmalarını söyleyebiliriz şimdilik.

ALTYAPI PALAVRASI

Son Başakşehir maçında N.Bjelica hocanın şans verdiği genç oyuncular ise yıllardır Trabzonspor’da “altyapı” diye bir palavranın dışa vurumu oldu.

Bazılarının dediği gibi Trabzonspor’da aslında altyapı diye bir şey yoktu.

Adına altyapı denilen niş bir sektör vardı ve merdiven altı çalışıyordu.

Bir gün altyapıdan gelen oyuncuların yeniden kulübün umudu olabileceği inancı var tabi.

Ama çalışarak, emek sarf ederek, üreterek ve aidiyet sahibi olarak.

“Üseyin emicenin torunu” olarak değil.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum