Kaşıkçı inkılabı

Nasıl bir adamdı Cemal Kaşıkçı? Baktım biyografisine. Birkaç yazısına.

Normal bir adam. Bir gazeteci. Etkili. İtibarlı.

Çalıştığı Arap mecralarında sürekli alanı daraltılmış. Bazen Suud’u eleştirdiği için, bazen Trump’ı eleştirdiği için sansüre maruz kalmış.

Liberal diyorlar onun için.

Kapalı veya yarı-kapalı rejimlerin hüküm sürdüğü bir dünyada, liberal olmak isteyebilirsiniz, kendinizce özgürlükçü düşüncelerinizi kafanızda taşıyabilirsiniz, ama bunu ne kadar dışarıya yansıtabilirsiniz?

İşte, yansıtınca sorun oluyor.

Liberal sayılır Cemal Kaşıkçı, bir Arabın olabileceği kadar...

Turan Kışlakçı’nın dediğine göre bilhassa Yemen Savaşı’nda ve Trump’ın İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıması konusunda Suudi rejiminin tavrını sert bir şekilde eleştirmiş.

Bu eleştiriler Arap aleminde çok yankı bulmuş.

Washington Post’ta iş bulamasaydı ismi yavaş yavaş silinecekti belki de.

Katarlılar iş bulması için yardımcı olmuş diyorlar.

Washington Post’ta Arap mecralarda olduğundan daha ektili oldu.

Sonunda, Salman’ın korkunç şebekesi tarafından korkunç bir şekilde öldürüldü adam.

Şimdi haberdar oluyoruz. Bu şebeke başka operasyonlar, başka infazlar da yapmış.

***

Herkesin görüşü şu. Nişanlısı Hatice Cengiz Kaşıkçı’yı Konsolosluk dışında bekliyor olmasaydı. Kaşıkçı makul bir süre içinde Konsolosluktan çıkmayınca Yasin Aktay’ı ve Kaşıkçı’yı tanıyan bazı gazetecileri aramasaydı bu cinayetten uzun zaman kimsenin haberi olmayacaktı.

Yani, oyunu bozan Hatice Cengiz.

Salman’ın trolleri hemen harekete geçmişler, sanal alemi Cengiz’in ne kadar karanlık, ne kadar kötü biri olduğuna ikna etmek için.

Trol milleti her yerde böyle demek ki...

Artık kimse Kaşıkçı’nın öldürülmediğini söylemiyor.

Konsolosluğu didik didik eden uzman polisler de AP’ye cinayet delili bulduklarını söylemişler.

Kaşıkçı’nın cesedini nasıl ortadan kaldırdıkları da bugün yarın ortaya çıkar.

Şimdi ne olacak?

Böyle bir cinayet dünya kamuoyunda nasıl bir etki uyandıracak?

İlk alametler belirdi.

Trump dün “Kontrol dışı unsurlar etkili olmuş olabilir” demiş.

Bu söz de, cinayetin Suud’la ilişkileri bozmayacak bir üslupla ele alınacağının bir göstergesi.

Hazret-i Para, hükmünü icra ediyor.

Fakat ABD’de her şey Trump değil. Başka sesler de mutlaka çıkacak.

Avrupa ABD’den daha sert konuşuyor.

Suud bu meseleye herkesin ses tonunu yumuşatmaya yetecek kadar tahsisat ayırabilecek mi?

Biraz zor.

***

Cinayetin dünya kamuoyundaki etkisini kontrol etmenin bir yolu cinayeti organize eden mekanizmayı cerrahi bir ameliyatla almak.

Oklar, Veliaht’ı gösteriyor.

Suud ailesinin fertlerinin çoğu, Veliaht’ın muameleleri yüzünden diken üstünde.

Dışarı yansımıyor ama halkta da bir rahatsızlık var.

Dışarıdaki savaşların maliyeti sıradan Suudi vatandaşların gündelik hayatını etkiliyor.

Halk, cebi etkilenince, rahatsızlığını sözüyle olmasa bile suratının asıklığıyla ifade etmeye daha yatkın oluyor.

Böyle bir ortamda Veliaht’ın tasfiye edilmesi Suud içinde de bir ferahlamaya sebep olabilir.

Bazı alametler ortaya çıktı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Katar’a gitmiş.

Halbuki, düne kadar Suud, Katar’ı yok etmeye uğraşıyordu.

Hatta, Katar’ın bulunduğu küçücük yarımadayı Arap yarımadasından koparmak için bir kanal inşası bile düşünüyorlardı.

Böyle bir havada, bir Suudi Dışişleri Bakanı’nın Doha’ya gitmesi beklenemezdi.

Ama gitti.

Bu, bir politika değişikliği.

Değişiklikler hangi boyutlara varır?

Suudi Arabistan Muhammed Bin Salman’ı tasfiye edip yeni bir Veliaht tayin eder mi?

Şu anda en çok konuşulan seçenek bu.

Eğer bu gerçekleşirse, Kaşıkçı, ölerek Suudi Arabistan’da inkılap yapmış olacak.

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum