Kim bu ‘Şehirli Müslüman’lar?

Cumhuriyet kurulmuş. Harf devrimi yapılmış. Din, cemiyetin dışına itilebildiği kadar itilmiş.

Dini tedrisat aşağı yukarı yasaklanmış. Kaldıysa da, köşede bucakta, ağaç diplerinde, dağ başlarında kaçak göçek yapılıyor.

Bu baskı ortamının tarihi şartlar açısından izahı olabilir.

Sonraki nesiller olarak, bizim o günleri anlamakta isabetli ve isabetsiz olduğumuz taraflar vardır.

Bir gün inşallah böyle mevzuları slogansız, hamasetsiz, tarihi de, insanları da, dünyayı da anlayarak tartışmak mümkün olur. Şimdi hala o seviyenin uzağındayız.

İşte o devirde, var olmaya, mevcudiyetini muhafaza etmeye çalışan çok faziletli, çok bilgili, çok şehirli bir kuşak var.

Faziletli diyorum. Bu önemli. Onlara herkes itimat ediyor.

Bilgili. Kimse onların ilim ve irfan sahibi olduklarından kuşku duymuyor.

Kalabalık değiller.

Çoğunun birbiriyle teması olmuş.

Cemiyetin içindeler.

Din için, millet için ellerinden geleni yapıyorlar. Çabalıyorlar.

Fakat kavga etmiyorlar. Yani çatışmıyorlar.

Bağırıp çağırmadan, vurup kırmadan ve vurulup kırılmadan mücadele ediyorlar.

Bu vasıflara uyan ‘Şehirli Müslüman’lardan bir kaçının evvela isimlerini anmak istiyorum.

Nedense, evvela Mehmet Akif Ersoy geliyor hatırıma. Fakat, Cumhuriyet’ten sonra uzun zaman sürgünde, Mısır’da yaşamak zorunda kaldığı için, bahsimize konu olan dönemle ilgili ‘şunu yaptı, bunu yaptı’ diye sıralayacağımız çok ‘öykü’sü yok.

Bir dava adamı. İsteyen beğenir, istemeyen beğenmez, hayatında mücadelesiz, meselesiz bir safha yoktur.

Muhtemelen, inkılaplar ağır geldi ona.

Mısır’a gitti. Bir sürgündü bu. Batılıların ‘self-exile’ dediği türden. Yani kendi tercih ettiği bir sürgün.

Şehirli elbette. İstanbullu.

Arapça, Farsça, Fransızca biliyor. Bu üç dilin kültürüne, edebiyatına vakıf. Kuvvetli bir entelektüel.

Veterinerlik tahsili yapmış.

Şimdiki devirde üç kitap karıştıran kendisini entelektüel saydığı için, özellikle ‘entelektüel’ dedim.

Akif’in, bir alim olarak, bir muallim olarak kendisinden sonra gelen kuşaklara katkısı çoktur.

Akif’in Safahat’ındaki İslam anlayışı, hayat görüşü, bugün dahi etkisini sürdürmektedir.

Bu yüzden önce Akif’in adını anmak istedim.

Yoksa, Celaleddin Ökten’le başlayabilirdim ‘şehirli Müslümanlık’ bahsine.

Trabzonludur Mahmud Celaleddin Ökten.

Küçükken hıfzını tamamlamış. Rüşdiye’yi, İdadi’yi bitirmiş, medrese tahsiline de devam etmiş. Sonra İstanbul’a Darülfunun’a gelmiş. (Darülfünun’daki hocaları arasında Mehmet Akif’in de bulunduğunu belirtmeliyim.)

Arapça, Farsça ve Fransızca biliyor.

Bilhassa liselerde, edebiyat, felsefe, mantık dersleri okutmuş.

Allah’a söz vermiş. Trabzon bulunduğu yıllarda, bir Ramazan günü, camide müezzin Kur’an okurken çok duygulanmış. “Ya Rabbi” demiş kendi kendine “Senin bu kitabının lisanını anlamayı bana nasip et. Ben de ölünceye kadar senin kitabının dellalı olayım.”

Bu sözü tutmuş Celaleddin Hoca. Hayatı boyunca her hal ve şartta öğretmiş, öğretmiş, öğretmiş.

Öğrencilerinden Nurettin Topçu, onun için şöyle diyor:

“Eğer bütün maddî imkân şartları Celâl Hoca’ya verilmiş olsaydı, İslâm dinini medeniyet âleminde yirminci asır cemiyetini yaşatabilecek bir seviyeye yükseltici inkılabı yapmaya muktedir bir mütefekkirdi. Onun gibi bir ilim ve din adamını, değil memleketimizde, hatta İslâm dünyasının ufukları arasında tasavvur edemiyorum.”

İmam-Hatip okullarının kuruluşu Celaleddin Öktem’in ısrarlı, sabırlı mücadelesinin sonucudur.

Zamanın Milli Eğitim Bakanı Şemsettin Günaltay, masonluğa girmesi şartıyla Celaleddin Hoca’ya İstanbul Üniversitesi’nin rektörlüğünü teklif etmiş.

Hoca’nın cevabı: Cehenneme seccade seremem.

Bugün yerimiz Mehmet Akif’i ve Mahmud Celaleddin Öktem’i anmaya yetti.

‘Şehirli Müslümanlık’ bahsinde anmak istediğim başka isimler de var.

Bugünlük burada duralım.

YORUMLAR (21)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
21 Yorum