Oyun bozan operasyon

Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarını icra ederken bu kadar gürültü çıkmamıştı.

Şimdi, Amerika’dan Avrupa’ya, İsrail’den Suudi Arabistan’a kadar bir sürü yerden itirazlar yükseliyor.

Neden acaba?

Fırat nehri, Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan YPG devletinin (veya federasyonu veya terör koridoru) sınırı olarak tasavvur edildiği için mi?

Olabilir.

Ama bu maddeyi birinci sıraya koymazsın. Daha ciddi sebepleri vardır.

ABD, YPG’ye çok yatırım yaptı.

Militanlarına eğitim verdi, silah ve cephane gönderdi, Daeş’le savaşta müttefik ilan etti.

“Çok büyük para harcadık” diyor ABD Başkanı Trump Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında, “Silahlar gönderdik, cephane gönderdik, maaş gönderdik.”

Yani, gizli saklı bir şey değil.

Aynı toplantıda Trump’a “10 bin kadar Daeş’linin hapishanelerden kaçıp Kuzey Suriye’de hilafet devleti kurmasından endişe etmiyor musunuz?” Diye soruluyor.

Trump, ‘bilgeliğiyle’ cevap veriyor.

“Avrupa’ya kaçarlar. Gitmek istedikleri yer orası. Memleketlerine dönmek istiyorlar.”

ABD basınında ve bir dostumun önceki gün gönderdiği İbranice’den İngilizceye tercüme edilmiş bir dizi makalenin arasında, Trump’ın harekat için yeşil ışık yakmasını Türkiye’deki Trump Tower’lara bağlamaya çalışan, bir çeşit ‘al gülüm ver gülüm’ ilişkisinden bahseden yazılar gördüm.

Bu kadar basit midir?

Değildir.

İsrailliler, birkaç hafta öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları Trump’a kızgın.

Netanyahu bir taraftan Barış Pınarı Harekatını kınayan açıklamalar yaparken bir yandan da ABD ile ‘müttefiklik’ ilişkilerini sorguluyor.

Trump’ın girişimiyle İsrail, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Ürdün, İran’a karşı bir savunma ittifakı kuracaklardı. Belki de kurdular.

Mısır’dan, Suudi Arabistan’dan, BAE’den ve Arap Birliği’nden gelen kınama açıklamalarını bu ittifakın bir semeresi olarak yorumlayabilir miyiz?

Bence yorumlayabiliriz.

Bir sebep daha:

Bölgede, İsrail’in müttefiki bir YPG devleti kurma planından yıllardır söz edilir.

Eğer Barış Pınarı harekatı bu devletin kurulmasına mani olacaksa, ki bunu hedeflediği fark ediliyor.

Şu halde, İsrail tabii ki rahatsız olacak.

Oyun bozan bir operasyon Barış Pınarı.

Sadece İsrail’in değil, bölgede üzerinde hayal kuran birden fazla kuvvetin planlarına ket vuruyor.

Öyleyse tepkilerin bu kadar çok olması normal.

***

Barış Pınarı, geniş bir alanı kapsıyor.

Fırat’ın doğusundaki sınır yaklaşık 380 kilometre.

Türkiye’nin kurmak istediği güvenli bölgenin 30 km derine ineceği düşünülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü konuşmasında Barış Pınarı harekatının terör koridorunu ortadan böleceğini söyleyerek bu derinliği bir kez daha teyit etti.

Tamamı 10 bin kilometrekareden geniş bir alan.

Kuzey Kıbrıs’ın üç katından büyük. (KKTC yüzölçümü 3355 km.)

Yani zorlu bir operasyon.

Teröristler adı üstünde terörist. Sivillerin, çocukların ölmesi umurlarında değil.

TSK ise sivil kayıplara yol açmamak için özen gösteriyor.

Bu hassasiyet, operasyonun süresinin uzamasına yol açabilir.

Ama doğru, gerekli bir hassasiyet.

Trump, dün kendi partililerine yaptığı konuşmada YPG’lilere Türkiye’yle baş etmelerinin mümkün olmadığını söyledi ve 20 mil geri çekilmelerini tavsiye etti.

Dinlerler mi?

Belki dinlerler.

Dinleseler de dinlemeseler de Barış Pınarı hedeflerine ulaşıncaya kadar sürecek.

İsrail’den, Arap Birliği’nden, Avrupa’dan gelen tepkiler de sonucu değiştirmez.

Türkiye’nin güvenliği bunu gerektiriyor.

YORUMLAR (31)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
31 Yorum