Trump hepimize iş çıkardı

Bizim gibi değiller ki, adamlarda sistem var, devlet geleneği var. İdareciler değişse de sistem devam ediyor. Bizde her gelen kafasına göre iş yapıyor. Yaz boz tahtası.”

Bu cümleleri ufak tefek kelime farklılıklarıyla, sübhaneke gibi ezberlemiştik.

Al sana ezber!

Trump geldi bozdu ezberimizi.

Şu anda Suriye’nin kuzeyi ile ilgili ezberlerimiz de büyük tehdit altında.

Hepsini yeniden yazmamız ve yeniden ezberlememiz gerekebilir.

Aslında ezberlemesek iyi. Çünkü ezber kafadan zor çıkıyor.

Kafaya da yazık.

İkide bir ezber değiştire değiştire kafa laçkalaşıyor.

Sakla ezberini. Bekle, ileride işler senin sebat ettiğin noktaya gelebilir.

O zaman “Hah! Ben dememiş miydim” dersin.

Ezber külfetinden tasarruf edersin.

Şimdi, Amerika Suriye’den çekiliyor.

Ben birkaç gün inanmadım. Demek ben de bir şeyler ezberlemişim!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’a “Daeş’i biz hallederiz” demiş. Trump da “İyi o zaman biz çekiliyoruz” demiş.

Yahu olur mu böyle bir şey?

Hani ne oldu Amerika’nın PYD sevgisi?

Güneyimizde bir terör devleti kurma hevesleri?

Böyle şeyler devlet politikasıdır.

Belki Bush zamanından planlanmıştır. Obama da üzerinden geçmiştir.

Kaç senelik plan bir dakikada rafa kalkar mı?

Kalkmaması lazımdı ama kalktı.

Aslında Trump rahatsızdı bu işten. Ben sorunu kucağımda buldum diyordu.

Dünyanın jandarması olmaktan sıkıldığını, dünyanın güvenliğini finanse etmekten canına tak dediğini söylüyordu ara sıra.

Sonra, Amerikan askerlerinin PYD’lilerle kol kola resimleri sosyal medyada hala dönerken... Birdenbire ‘çekiliyorum’ dedi.

Öyle aniydi ki kararı, ABD’nin Savunma Bakanı’nın bile tersi döndü. Adam istifasını açıkladı.

Alışmış olduğunuz durumun, o durumu beğenmiyorsanız bile, birdenbire değişmesi her zaman memnuniyet vermez.

Amerika gidiyor, yaşasın! Demeden önce eski ajandanızı tashih etmek, bütün hesaplarınızı yeniden gözden geçirmek gibi bir tekellüfle karşı karşıyasınız.

Acaba ABD PYD’yle ilişkisini başka bir ambalaj içinde mi yürütecek?

Daeş ABD’nin on bin kilometre öteden bölgeye burnunu sokmasına bahane teşkil etsin diye üretilmiş bir örgüttü. Ezberimizin bir kısmı böyleydi.

Ama şimdi burnunu Suriye’den çekiyor ABD?

‘Eski ABD’ gelmek için bahane arıyordu. ‘Yeni ABD’ gitmek için mi bahane arıyor?

ABD ‘çekiliyorum’ deyince Suriye Rusya’yla İran’ın eline mi kaldı?

Biz de ikisinin, Suriye’yi de sayarsak üçünün arasında mı kaldık?

(Biraz öyle oldu galiba.)

Suriye’deki bir takım teröristlerin karabatak gibi Rusya’daki uluslararası toplantılarda kafa göstermesini veya Rus şehirlerindeki PYD ofislerinin mevcudiyetini hatırlarsak, Rusya’nın ABD kadar iştiyaklı olmasa bile PYD’yle çalışacağını düşünebiliriz.

Bizi şimdiye kadar nasıl idare ettiyse yine edebilir.

Ya da bizimle yakın temastaykan PYD’yi nasıl idare ettiyse yine edebilir.

Eğer ABD Suriye’den çekiliyorsa, Suriye denklemi biraz sadeleşiyor demektir.

Belki daha kolay çözülür.

Ama hangi istikamette çözülür?

Rusya ve İran bizim tezimize ne kadar yer açar Suriye’de?

ABD’nin mevcudiyeti bizi Rusya açısından daha kıymetli kılıyordu.

Şimdi azalır mı kıymetimiz?

Yoksa Rusya nezdindeki önemimiz ve kıymetimiz ABD’den bağımsız mı?

Hariciyemizin ve dış politika uzmanlarımızın üzerinde çalışması gereken ne kadar çok sual peydah etti Trump?

Hele biraz duralım.

Devlet de biz de gerçekte ne olduğunu bir anlayalım.

Pentagon da şaşırdı. O da biraz düşünsün.

Sonra yeni ezberlere başlarız.

Ben zaten biliyordum. Ben söylemiştim. Zaten öyledir. Zaten zaten zaten... Diyenleri kendilerine havale ediyorum.

YORUMLAR (24)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
24 Yorum