20 dolar'ın yeni yüzü

Amerikan Dolar banknotlarının ön yüzlerinde ABD’nin eski başkanlarının portreleri bulunur. 1 dolarlık banknotun üstünde ABD’nin kurucu başkanı George Washington’un, dolaşımdaki en büyük banknot olan 100 doların üstünde de Benjamin Franklin’in resmi vardır.

Amerikan Merkez Bankası FED, geçtiğimiz yıllarda bu resimlerin güncelleneceğini açıklamıştı. Bunun üzerine de bazı insan hakları kuruluşları, aktivistler, ABD’nin tarihindeki kölelik, ırkçılık ve ırk ayrımcılığına karşı mücadele vermiş önde gelen isimlerden birinin ya da birkaçının yeni banknotlarda resminin bulunmasını isteyen kampanyalar düzenlemişlerdi. Birçok isim önerilmişti. Bunlardan en önde gidenleri: Bir suikasta kurban giden siyahi lider Martin Luther King, belediye otobüsünde çocuğu yaşında bir beyaza yer vermeyi reddeden Rosa Parks, ve binlerce kölenin özgürlüğe kavuşmasını sağlayan kendisi de eski bir köle olan Harriet Tubman idi. Ve sonunda, yapılan görüşmeler ve tartışmalar sonucunda 20 dolarlık banknotun yeni yüzünün Harriet Tubman olmasına karar verildi.

Kimdir Tubman?

1820’de (doğum tarihi kesin değil, ama bu tarih genel kabul görüyor) Maryland’de bir çiftlikte köle olarak dünyaya geldi. O zamanki adı Aramante Ross’du. Tüm köleler gibi onunda hayatta payına düşen karın tokluğuna çalışmak ve itaat etmekti. Birçok akrabasının köle sahiplerince vahşice kırbaçlandığına, öldüresiye dövüldüğüne şahitlik etti. Daha genç yaşlarında bu rezil hayata daha fazla tahammül edemeyeceğine karar vermiş olmalı ki 30 yaşında basmadan 1840 sonlarında doğru köle olduğu çiftlikten kaçtı. Köleliğe desteğin nispeten düşük olduğu ve kölelik karşıtı akımların güçlü bulunduğu Philadelphia kentine yerleşti. Burada aşçılık, bulaşıkçılık ve daha birçok iş yaptı. Hayatını değiştiren olay ise kölelik karşıtı aktivistlerle tanışması oldu.

Tubman, kendisi gibi kölelik karşıtı kişilerle birlikte Underground Railroad (yeraltı demiryolu) adlı gizli bir ağ kurdu. Bu ağ sayesinde kölelerin kaçmasına yardım ediyor, bu köleler belli evlerde, ahır ve sığınaklarda saklanarak, köleliğin kaldırıldığı eyaletlere ulaşabiliyorlardı. Bu ağ zamanla duyuldu. Köle sahipleri Tubman’ın başına 40 bin dolar gibi bir ödül koydular. Ama o kaçmayı başardı ve insanları kölelikten kurtarmaya devam etti. 1913’te özgür bir insan olarak hayata veda ettiğinde arkasında şu unutulmaz sözü bıraktı.

“Çok daha fazla köleyi kurtarabilirdim, köle olduklarını bilselerdi”

Önemi

Hakkını teslim edelim ABD geçmişinde çok karanlık olay olmasına rağmen, bu karanlık geçmişle yüzleşme ve yaralı onarma konusunda oldukça mesafe kaydetmiş bir ülke. Vietnam Savaşı’nda Vietnam halkına yapılan zulmün bizzat ABD sineması tarafından gösterilmesi, yukarıda bahsettiğimiz Rosa Parks’ın Beyaz Saray’da ağırlanarak kendisinden resmi özür dilenmesi, Martin Luther King’in katledildiği 4 Nisan’ın anma günü ilan edilmesi, tüm bunlar takdir edilmesi gereken olaylardır. Aynı toplumun siyahî başkan seçmesi ise bence bu gelişmelerin son halkasıdır. Bir ülke düşünün ki zamanında siyah öğrencilerin beyazlarla aynı üniversite kampüsünde bulunması dahi yasaktı. Ülkemiz açısından da örnek alınması gereken bir olaydır. Ülkemizin, toplumumuzun da yüzleşmesi gereken birçok acı olayı bulunmaktadır. Çoğu konuda örnek aldığımız ABD’nin bu özgüveni bizlere örnek olmalıdır. Hiç kuşkusuz her toplumun trajedileri vardır, olacaktır. Mesele bunlarla yüzleşebilme olgunluğunu göstermektir.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum