Anayasa Mahkemesi (AYM), FETÖ soruşturmaları kapsamında hapis cezası alan eski BM Uluslararası Ceza Mahkemesi Hakimi Aydın Sefa Akay’ın tutuklama tedbirinin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlali iddiasının kabul edilemez olduğuna karar verdi
FETÖ’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında BM Uluslararası Ceza Mahkemesi Hakimi Akay hakkında dava açıldı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince görülen dava 14 Haziran 2017’de karara bağlandı ve Akay’a "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Hükme karşı yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilirken, Akay, İstinaf Mahkemesinin kararına karşı temyiz yoluna başvurdu ve davanın temyiz incelemesi devam ediyor. Akay, darbe teşebbüsüyle bağlantılı olarak yürütülen soruşturmada uygulanan yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek AYM’ye de bireysel başvuruda bulundu.Görevinden kaynaklanan diplomatik dokunulmazlık güvencelerine riayet edilmeksizin tutuklandığını iddia eden Akay’ın başvurusunu karara bağlayan AYM, BM Uluslararası Ceza Mekanizması bünyesinde yargıç statüsünde bulunan kişilerin uluslararası hukuk uyarınca diplomatik temsilcilere sağlanan ayrıcalık, bağışıklık, muafiyetler ile imkanlardan yararlanacağını, ancak konuyla ilgili düzenlemelerde belirtilen muafiyet ve dokunulmazlıkların görevli olduğu devlet makamları nezdinde sağlandığına dikkat çekti. Uyruğu olduğu, temsilciliğini yaptığı devlet makamlarına karşı belirtilen muafiyet ve dokunulmazlıkların ileri sürülemeyeceğini, soruşturmanın genel hükümlere göre yürütüleceğini ve bu soruşturmada tutuklama tedbirine genel yetkili yargı organı olarak sulh ceza hakimliklerince karar verileceği ifade edildi. Bu nedenle Akay’ın BM Uluslararası Ceza Mahkemesi hakimi olması nedeniyle uluslararası hukuktan kaynaklanan güvencelere uyulmaksızın kanuna aykırı olarak tutuklandığı iddiasının yerinde olmadığı belirtildi.AYM, Akay’ın "adil yargılama hakkının ihlal edildiği", "özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlal edildiği" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği" iddialarının kabul edilemez olduğuna oy birliğiyle karar verdi.
ANKARA/İHA
