‘Aşk’ı, fakirlik ve ilkel koşullarla anlatırdı

‘Aşk’ı, fakirlik ve ilkel koşullarla anlatırdı

Edebiyatçı-yazar Atilla Birkiye, ‘Sabahattin Ali’nin Yapıtlarını Sevme Sözlüğü’ adlı kitabında Türk Edebiyatı’nın unutulmaz kaleminin eserlerinde işlediği meselelere değiniyor. Birkiye “Romanlarında, hikayelerinde aşk vardır ama bireyin iç dünyasını ‘yaşamın hâlleri’yle görürüz. Bazen insanın, egemen sistem ve güçlü olan tarafından ezildiğini, sömürüldüğünü de okuruz” diyor.

ERKUT TEZERDİ

Son yıllarda satış rekorlar kıran ‘Kürk Mantolu Madonna’nın yazarı Sabahattin Ali’nin tüm eserleri mercek altına alındı. Üç romanında ve hikayelerinde işlediği temalar, kullandığı nesneler, dikkat çekilen sorunlar, çatışma düzeni ve anlatım üslubu Atilla Birkiye tarafından ‘Sabahattin Ali’nin Yapıtlarını Sevme Sözlüğü’ adlı kitapta madde madde inceleniyor. Bu konu hakkında yıllardır bir kitap yazmak istediğini belirten Birkiye, “Fikrin artık kozadan çıkma zamanı gelmişti, ‘sözlük’ biçimini bulunca da kaleme aldım” dedi. Kitabında Ali’nin çalışmalarını  A’dan Z’ye doğru ‘Fedakarlık’, ‘İroni’, ‘Gözyaşı’, ‘Ölüm’, ‘Berlin’ ve ‘Defter’ gibi başlıklar altında değerlendiren Atilla Birkiye ile konuştuk.

Sabahattin Ali eserlerinin yıllardır en çok satanlar listesinden düşmemesini nasıl değerlendirirsiniz?

Bir moda olma durumu var. Moda benim için uzakta olması gereken bir şey ama konu Sabahattin Ali’nin kitapları olunca, doğrusu pek rahatsızlık duymuyorum. Büyük bir yazarın yapıtlarının okunması; bir zamanlar basılamayan, unutturulan kitapların şimdi büyük ilgi görmesi, geç de olsa sevindirici tabiî ki. Bu arada, Kürk Mantolu Madonna çok büyük ilgi görüyor; ötekiler onun gibi değil.

Eserleri arasında üslup ve konu bakımından en farklısı hangisi?

Hasanboğuldu hikâyesi, bir anlamda yerel bir mit oluşturma (yazma) denemesidir ve çok başarılıdır. Dili de çok farklıdır; başka yapıtlarında gördüğümüz ifâde olarak ‘şiir’i değil de, bu hikâyesinde neredeyse şiirin kendisini buluruz. İlk ve son hikâyeleri arasında biçem farkı var. Bu gelişim açısından doğal, yazar giderek yetkinleşir. Son hikâye kitabı Sırça Kümes’te, kitaba adını veren olmak üzere üç masal yer alır. Ancak bu masallar büyükleredir ve toplumsal bildirisi vardır. Nitekim Sırça Kümes’e dâvâ açılacak, yıllarca okurdan uzak tutulacaktır.

Hangi sorunları dile getiriyor?

Eserlerinde tema olarak en çok aşkı görüyoruz. Üç romanı aşk üzerine; aşk, hikâyelerinde de hatırı sayılır biçimde yer alır. Zâten bu da beni Sabahattin Ali’ye çeken en önemli edebî motifdir. Gerçekçiliğinin yanı sıra onun bir romantizmi var, bu inkâr edilemez. Aşk ile birlikte doğa betimlemeleri ve sevgisi, bunun en önemli göstergelerindendir. Aşk vardır ama bireyin iç dünyasını ‘yaşamın hâlleri’yle de görürüz. Bazen insanın, egemen sistem ve güçlü olan tarafından ezildiğini, sömürüldüğünü de okuruz. Açlık ki bu toplumsal bir sorundur, fakirlik, ilkel koşullarda insanın yaşamı, ilâçsız-doktorsuz olmak da öyle...  Bu konuları kaleme getirmiştir.

Konu hatları yönünden ‘çatışma’ hangi eserinde daha yoğun?

Her üç romanında da çeşitli biçimlerde okuruz çatışmayı. Düalist bir birey olarak tanımlayabileceğimiz İçimizdeki Şeytan’ın ana karakteri Ömer’in iç çatışması, bana göre Huzur’un Mümtaz’ına bir kıvılcım, bir işâret. En azından yazınsal akrabalığı var. Hikâyeye gelince! Sabahattin Ali’nin başarısı da önce budur: yâni hikâyenin kısalığı içinde dramatik çatışmayı, bazen iç çatışmayı derinleştirerek vermiş. Bazen insan ile doğa arasındaki çatışmayı da çok etkileyici olarak o kısa metinde okuruz. En tipik örneği, kardeşlerine ekmek götürmek uğruna iki maşrapa ayran satmak için ölüme doğru yol alan Ayran’daki Küçük Hasan’dır.

17-02/25/25krr2-sabahattin-ali.jpg

GÖZLEMLEDİKLERİNİ İNANDIRICI BİR BİÇİMDE AKTARIYOR

Edebiyat eleştirmenleri Sabahattin Ali’nin adını, kırsal ve kasaba kültürünü en iyi anlatan yazarların başında geçirir. Bunun için neler söylersiniz?

Doğrudur. Güçlü bir gözlemci ve bunları canlı dahası inandırıcı bir biçimde betimlemiş. Çocukluğunda ve gençliğinde yaşadığı, öğetmenliğinde dolaştığı yerler, olaylar, kişiler hikâyelerine girmiş. Kurmacanın mantığı içinde girmiş. Taşra ve köy, hikâyelerinde daha çok; romanlarından yalnızca Kuyucaklı Yusuf’ta var taşra, biraz da kır; dönemin sorunlarıyla ele alınmış.

17-02/25/screen-shot-2017-02-25-at-045512.png

ÇOK SATMASINDA FISILTI GAZETESİNİN ETKİSİ BÜYÜK

Peki Kürk Mantolu Madonna diğer eserlerine göre neden çok popüler?

Her şeyden önce güzel bir roman. Bu kadar ilgi görmesinde fısıltı gazetesinin etkisi belli ki çok.100 Temel Eser’e alınması da çok önemli. Öte yandan romanın konusu ilginçtir hatta sıra dışıdır; beklenmedik biçimde gelişen hüzünlü bir aşk öyküsü vardır, sıradan bireyin derinlikli iç dünyası anlatılır. Bunlar da çok çekicidir; ve çok etkili yazılmıştır. Ancak tam anlamıyla bu romana olan yoğun ilgiyi de anlamış değilim, anlamam da gerekmiyor zâten!

KİTAP FUARININ TEMASI ‘15 TEMMUZ’

Uluslararası CNR Kitap Fuarı başladı. Resmi açılış töreni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla bugün saat 14.00’te yapılacak olan fuarın teması ‘15 Temmuz’. Fuarda temaya uygun olarak, ‘Türkiye’nin En Uzun Gecesi 15 Temmuz’, ‘15 Temmuz Ruhu Işığında Ayasofya’ gibi pek çok söyleşi ve panel düzenlenecek. 

5 Mart Pazar gününe kadar sürecek fuara 19 ülkeden 300 yayınevi katılıyor. Yurt içi ve yurt dışından yüzlerce yazarı konuk edecek CNR Kitap Fuarı’nda KARAR yazarları da kitaplarını imzalacak. Hakan Albayrak, bugün 14.00-16.00 saatleri arasında Vadi Yayınları; Mevlana İdris yarın saat 14.00-16.00 arasında Karma Kitaplar standında olacak. Fuarın onur konuğu ise Hasan Aycın. Söyleşi, sohbet, imza günlerinde okuyucularıyla bir araya gelecek Hasan Aycın’ın kitapları, çizimleri ve diğer çalışmaları da fuar alanında sergileniyor. Geçen yıl 383 bin 187 okur tarafından ziyaret edilen CNR Kitap Fuarı’na bu yıl 400 binin üzerinde ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.

HAFTANIN KİTABI

17-02/25/25kr2haftaninkitabi.jpgGeleceği Keşfedenler Walter Isaacson Domingo / 498 sayfa / 35 TL

Dijital çağın biyografisi

Apple’un kurucusu Steve Jobs’ın biyografisiyle büyük beğeni kazanan, pek çok ülkede konferanslar veren Walter Isaacson, yeni kitabında da bilişim deryasında yolculuğunu sürdürüyor. Yazar bu kez, makinelerin insanların zihin dünyasına ortak olacağı bir geleceği hayal ederek yola çıkan, içinde yaşadığımız dijital çağın inşasında yer alanların hikayesini kaleme almış. Bu dünyadaki buluşların bir tavan arasında ya da bir garajda tek başlarına çalışan insanlardan çıkmadığı temasının vurgulandığı kitapta dijital çağdaki yeniliklerin çoğunun işbirlikleri neticesinde doğduğu belirtiliyor. İşte bu noktada tabii bazı isimler öne çıkıyor dahilikleriyle...

‘Geleceği Keşfedenler’ adlı kitap, bu dahilerin kim olduklarını, kafalarının nasıl çalıştığını, onları neyin böylesine yaratıcı yaptığını anlatıyor. Yazar Isaacson, Lord Byron’ın yaklaşık iki yüzyıl önce yaşamasına karşın ilk yazılımcı kabul edilen kızı Ada Lovelace’in hikayesiyle başlıyor. Sonra bilgisayar, proglamlama, transistör, mikroçip, bilgisayar oyunları, internet, kişisel bilgisayar, yazılım, çevrimiçi kullanıcılar, web, daima ada bölümleriyle devam ediyor. Engelbert ve Bill English’in fareyi nasıl icat ettiği, 1971’de e-postanın kim tarafından bulunduğu, ilk internet ilan sitesinin kurulmasının nasıl gerçekleştiği gibi ilginç konular da kitapta ele alınıyor.  Steve Jobs biyografisine hayli emek harcayan, Jobs’ın geçmişinde ve hayatındaki önemli kişileri bulup konuşarak yazdığı metni zenginleştiren yazar Walter Isaacson, bu kitapla da yine kapsamlı ve titiz bir çalışmaya imza atmış. Konu ilgi alanınıza giriyorsa bayılacaksınız.

YENİ ÇIKANLAR

17-02/25/25kr2yenicikan1.jpgSabahın Bir Devamı Vardı Muzaffer Kale/Can Yayınları 109 sayfa/11.50 TL

Ödüllü yazardan yeni öyküler

Yazar Muzaffer Kale, ‘Güneş Sepeti’ adlı romanıyla geçen yıl 62. Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazanmıştı. Kale okurlarını çok bekletmedi, ‘Sabahın Bir Devamı Vardı’ adlı yeni bir öykü kitabı çıkardı. Kale, kitapta yer alan 15 öyküsünde toplumsal değişimlere de değinerek bunun nedenlerini anlatıyor.

17-02/25/25kr2yenicikan2.jpgKadınlar Hep Vardı Derleyen: Feryal Saygılıgil Dipnot Yayınları 352 sayfa / 30 TL

Türk solundan kadın portreleri

Kadın araştırmacıların çalışmalarının toplandığı ‘Kadınlar Hep Vardı’,  sosyalist kadınların portrelerini bir araya getiriyor. Kitapta Mari Beyleryan, Zabel Yesayan, Athina Gaitanou-Gianniou, Yaşar Nezihe, Sabiha Sertel, Suat Derviş, Fatma Nudiye Yalçı, Zehra Kosova, Sevim Belli, Sevgi Soysal, Leylâ Erbil, Şirin Cemgil’in portreleri yer alıyor.

ÇOK SATANLAR TÜRKİYE

17-02/25/sasd.jpg

Huzursuzluk

Zülfü Livaneli

Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens

Yuval Noah Harari

Sen On Yedi Yaşımsın

Miraç Çağrı Aktaş

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

Stefan Zweig

Kürk Mantolu Madonna

Sabahattin Ali

Şimdi Biz Neyiz?

Pucca

Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi

Yuval Noah Harari

Aeden - Bir Dünya Hikayesi

Akilah Azra Kohen

* Türkiye’de çok satan kitaplar D&R, idefix, kitapyurdu, Remzi Kitabevi’nden derlenmiştir.

ALMANYA

17-02/25/25kr02-ostfriesentod.jpg

Ostfriesentod

Klaus-Peter Wolf

Der Distelfink

Donna Tartt

Kinder des Jacarandabaums

Sahar Delijani

Der Sommer der Freiheit

Heidi Rehn

Das Gebot der Rache

John Niven

Fifty Shades of Grey

E. L. James

Im Schatten das Licht

Jojo Moyes

Im schwarzen Loch ist der Teufel los

Ulrich Walter

* Almanya’da çok satan kitaplar buecher.de, momox, booklooker listelerinden derlenmiştir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN