Bizden Biri

Korona günlerinde ölüm, şahsi gündemimiz içinde iktidarını koruyor.

Toplumsal gündemse ölümü unutmaya daha meyilli. Çilekler, yeni partiler, erken seçim, polis şiddeti, pelikan çetesi ve ekonomi toplumsal gündemi işgal ediyor. Biz de kendi gündemimize bakalım, bu köşenin gündemine: Kültüre ve gençliğe.

1998 doğumlu bir şair Yavuz Selim Yaylacı. Lâ Dergisi ile tanıdığımız şairin ilk kitabı Düğün Çalgısı, 2019 sonunda 3T yayınlarından çıkmış. Şairin bugün 22 yaşında olduğunu hesapladığımızda, en verimli dönemlerini geçirdiğini tahmin edebilir, takipçisi olmamız gerektiğini fark edebiliriz. Bilenler bilir, en sağlam şiirler genellikle 18-25 yaş arasında çıkar. 1933 doğumlu Sezai Karakoç’un, en meşhur şiiri olan Monna Rosa’yı 1952’de, 19 yaşındayken yazdığını bilenler bana hak vereceklerdir. “Fakat o şiir, Karakoç’un en iyi şiiri değildir” diyenlere de ben hak veririm ama o zaman konudan çok saparız.

“Şairlik genç işidir.” Bu cümleyi de 2018 yılında, şiir üzerine konuşurken Sezai Karakoç’tan duymuştum. Şairliğin de okurluğun da bu kadar genç odaklı olmasına rağmen bugün genç şairlerin inatla görmezden gelinmesini delmek zorundayız. “Türkiye’de şair kalmadı” palavralarını atanlar, şiir okumadıkları için güncel şiiri de asla takip etmiyorlar. O kuru ve kibirli ses de şiirimize zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Biz bu yüzden yeni ve iyi sesleri büyütmek zorundayız. Yavuz Selim Yaylacı da yeni ve iyi seslerden biri. Sesi sade ve gür, içinden geliyor; gürültülerden uzaklaştırıyor ama kendi iç gürültüsünü de gizlemiyor.

Şairleri tanımaya çalışırken içimdeki gürültüden sıyrılıp gelen soru “Neden?”dir. Neden yazıyor bu şiirleri, derdi ne? “Nereye Bu Ölüş” şiiriyle bunu açıklayan şair, birçok sebep sayıyor. Şu bizim için yeterlidir:
“Ev sahiplerinin de kiracı olduğunu söylemek için”

Şiirimiz için iyi bir kiracıdır Yavuz Selim Yaylacı. Bu köşenin takipçilerinin aynı zamanda şiir okuru da olduğunu bildiğim veya umduğum için altını çizmek istedim. Yolu açık olsun.

Bu köşenin takipçilerinin gençlere ve kültür sanat gündemine de ilgiyle yaklaştığını bilerek bir başka güzelden daha bahsetmek istiyorum.

Dostum Okan Erdağı, Isparta’da çıkarmaya başladığı Cümle Alem Dergisi’nı kapattıktan sonra, sanal bir yayınla kültür gündemi çerçevesinde genç bir iş yapmak için Bizden Biri isimli platformu kurdu. Yeni çıkan dergilerin incelemelerinden yazar röportajlarına kadar özellikle edebiyat odağında kıymetli çalışmalar yapan bizdenbiri.com sitesi, korona günlerinde sosyal medyada da büyük işler yaptı. İnstagram üzerinden Osman Doğan’dan Asım Gültekin’e, Adem Özköse’den Süleyman Ragıp Yazıcılar’a kadar birçok değerli ismi konuk alarak çok sayıda izleyiciye ulaştılar.

Dünyabizim sitesinin ne kadar büyük bir alanı doldurduğunu bilenler, Bizdenbiri’nin de önemini hemen fark edeceklerdir. Bu platformları takip etmeye neden ihtiyaç duyduğumuzu anlatmaya hiç gerek yok. Bununla vakit kaybetmek yerine bu sitenin emekçilerini analım da tarihe bir not düşmüş olalım. Yarın inşallah ülkemizin saygın yazarları haline geldiklerinde yıllardır birlikte yürüdüklerine bir delil olur bu yazı. Abdurrahman Güzel, Beyza Sarı, Burak Çetik, Emre Sarı, Mehlika Çakmak, Muharrem Turgut, Tolga Dolunay. Gençlik dergilerini yakından takip edenler zaten isimlere aşinadırlar, bilmeyenler de yavaş yavaş aşina olmalılar artık. Çünkü bu isimler edebiyatımız için iyi işler çıkaracak isimler.

Allah hepsinin yolunu açık etsin. Bu kültüre bir satır ekleyen herkesten razı olsun.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum