Avrupa'daki Amerikan askeri sayısı 100 bine ulaştı

Avrupa'daki Amerikan askeri sayısı 100 bine ulaştı

Rusya'nın Ukrayna işgalinin üzerinden geçen dört ayda Avrupa kıtasındaki Amerikan askerlerinin sayısı hızlı bir artış gösterdi. Şubat ortasında yaklaşık 65 bin olan ABD askeri sayısı bugün 100 bine ulaştı.

Washington Times'ın haberine göre; "Soğuk Savaş" sonrası dönemde kıtadaki en hızlı Amerikan askeri yığınaklarından biri olan bu artışın ne zaman duracağı, askerlerin ne zaman evlerine döneceği ya da Hint-Pasifik gibi diğer bölgelere kaydırılabileceğini belirleyici herhangi bir zaman ya da ölçüt de bulunmuyor.

Bunun yerine askerlerin misyonu, daha ziyade Rus saldırganlığını caydırmak ve NATO topraklarına yapılacak olası bir saldırıyı önlemek olarak gösterilip ucu açık bırakılıyor.

Bazı analistlere göre, ABD'nin dış politika öncelikleri için uzun vadeli sonuçlar önemli olabilir. Ancak Washington'ın Pasifik'teki kaynaklardan feragat etmeden Avrupa'da bu denli asker seviyesini uzun süre koruması mümkün değil.

Uzmanlar, Ukrayna'daki çatışmanın ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa'ya yönelik pek de üstü kapalı olmayan tehditlerinin, NATO ve Avrupa Birliği içinde üye ülkelerin savunma harcamalarını ve sınırlarına asker konuşlandırmalarını arttırmak için yeni bir baskı yaratması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan (FDD) Askeri ve Siyasi Güç Merkezi departmanı kıdemli direktörü Bradley Bowman, "Şubat ayındaki işgalin ardından NATO üyelerine yönelik bir saldırıyı caydırmak için kısa vadede yapmamız gerekeni yaptık" diyor ve ekliyor:

"Ancak ne yazık ki bunun ne kadar süreceği konusunda hiçbir fikrimiz yok. Ukrayna'da yaşananların çok uzun süre devam edebileceğine dair makul bir tahminde bulunabileceğimizi düşünüyorum"

"Hint-Pasifik'te de ihtiyaç duyulduğu için Avrupa'ya gerektiğinden fazla kuvvet gönderilmemeli" diyen Bowman, "Avrupa'nın mümkün olduğunca daha fazla adım atmasına ve oradaki kuvvetlerimizin güvenlik yükünü mümkün olduğunca hafifletmesine gerçekten ihtiyacımız var ki sınırlı kaynaklarımızı başka yerlere de daha fazla tahsis edebilelim" değerlendirmesinde bulunuyor.

Ancak Bowman, ABD'nin varlığını arttırması ile NATO'nun doğu kanadının yetersiz kalması arasında bir seçim yapmak gerekirse, "ABD kuvvetlerini göndermeyi tercih ederdim" diyor.

Bu konu, NATO üyelerinin bu hafta Madrid'de düzenlenecek zirve kapsamındaki görüşmelerinde gerek kamuya açık ve gerekse kapalı kapılar ardında gerçekleştirecekleri tartışmaların merkezinde yer alacak.

Avrupa'da uzun vadeli bir Amerikan askeri varlığı meselesi siyaseten sürekli tartışma konusu oldu.

Eski Başkan Donald Trump'ın, Avrupa ülkelerini, kendi güvenlikleri için daha fazla harcama yapmaya ve yükün bir kısmını ABD'nin omuzlarından almaya zorlama ısrarı, dış politikasının temel taşlarından birini oluşturmuştu.

Trump'ın bu çabası bir ölçüde başarılı oldu. Çok sayıda NATO üyesi, yıllık savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 2'sini aşacak şekilde arttırdı ve bu rakam genel kabul gören hedef haline geldi.

Trump'ın binlerce ABD askerini Almanya'dan çekme adımı ise, Başkan Joe Biden'ın Ocak 2021'de göreve gelmesi ile rafa kaldırıldı.

AB SAVUNMASINI YÜZDE 20 ARTTIRDI

Rusya'nın Ukrayna işgali daha fazla savunma harcaması artışına yol açtı. Bununla birlikte Avrupalı liderler, savunmalarını güçlendirmek için çok yavaş davrandıklarını kabul ediyor.

Rakamlar, özellikle Moskova ve Pekin'deki göz kamaştırıcı savunma harcaması artışlarıyla kıyaslandığında hayli çarpıcı. Batı bloku açısından ise alarm zillerinin çaldığının da işaretçisi.

Avrupa Komisyonu 18 Mayıs'ta yaptığı bir açıklamada, 1999'dan 2021'e kadar AB'nin savunma harcamalarının yüzde 20 arttığını belirtti.

Oysa aynı zaman zarfında savunma harcamaları ABD'de yüzde 66, Rusya'da yüzde 292 ve Çin'de yüzde 592 oranında artmıştı.

Komisyonun raporunu değerlendiren Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı Avrupa'daki güvenlik ortamını değiştirdi. Pek çok ülke savunma harcamalarını arttırıyor ancak daha fazla bölünmeyi önlemek ve mevcut eksiklikleri gidermek için üye devletlerin birlikte daha iyi yatırım yapması büyük önem taşıyor. Eğer modern ve birlikte çalışabilir Avrupa silahlı kuvvetleri istiyorsak, şimdi harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

Avrupa Komisyonu rakamlarına göre, 2020 yılında AB'nin toplam savunma harcamaları ittifakın GSYH'sinin yüzde 1,3'üne denk geliyordu.

Aralarında Almanya ve Polonya'nın da bulunduğu önemli Avrupa ülkeleri, Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana geçen aylarda savunma bütçelerini arttırdı. İlaveten bütçelerini daha da arttırma taahhüdünde bulundular.

Kısa vadede Avrupa'da, özellikle de Ukrayna'daki savaşa coğrafi olarak en yakın konumdaki Polonya ve Baltık ülkelerinde ABD'nin insan gücü, silah ve teçhizatının yerini alacak başka bir alternatif bulunmuyor.

Pentagon, Avrupa'daki Amerikan askerlerinin seviyesini ne kadar süreyle koruyacağına ilişkin soruları büyük ölçüde geçiştiriyor.

Ordunun bölgede 'Rus saldırganlığını caydırmak ve NATO dayanışması kapsamında tutulduğu' dile getiriliyor.

Askeri analistler, bu tür bir caydırıcılığın Avrupa'nın güvenliğinin yanı sıra Amerika'nın kıtanın ötesinde uzun vadeli dış politika için hayli önemli olduğunun altını çiziyor.

"YENİ KRİZ VE ÇATIŞMALAR BAŞLAMADAN ÖNLENMELİ"

Brookings Enstitüsü'nden dış politika araştırma direktörü Michael O'Hanlon, ABD ve NATO'nun Avrupa'daki savunma pozisyonlarına ilişkin analizinde, "Çin'in büyük sorun olarak görüldüğü nispette, gelecekteki küresel düzenin bir dayanak noktası olması hasebiyle Avrupa güvenliğinin, istikrara kavuşturulması için daha fazla neden var" yorumunda bulunuyor.

"ABD ve müttefikleri, hem Avrupa hem de Asya'da tırmanan kriz ve çatışmalara aynı anda müdahale edebilecek askeri, ekonomik ya da diplomatik güce sahip değil" diyen O'Hanlon, sözlerini şu şekilde devam ettiriyor:

"Avrupa'da yeni krizler ve çatışmalar, mümkün olan azami ölçüde, daha başlamadan önlenmeli"

Uzmanlar, Avrupa ve Pasifik'teki dinamiklerin maksimum etkiyi yaratabilmesi için ABD ve NATO müttefikleri arasında yakın işbirliği gerektirdiğini kaydediyor.

İngiltere ve Fransa gibi büyük Avrupalı askeri aktörlerin Pasifik'teki varlıklarını arttırdığını anımsatan analistler, ancak diğer Avrupalı orduların ABD'nin üzerindeki baskıyı azaltmak için tamamen Avrupa'ya odaklanması gerektiğini dile getiriyor.

"Tayvan Boğazı'nda seyreden Alman gemilerine gerçekten ihtiyaç yok" diyen Bowman, değerlendirmesini şöyle devam ettiriyor:

"Avrupa'yı savunmak için neye ihtiyacımız var? Hava savunmasına, uzun menzilli füzelere, istihbarat, gözetleme ve keşfe ihtiyacımız var. Zırhlı kuvvetler, kanatlardaki saldırganlığı caydırır. Avrupalıların mümkün olduğunca bunu sağlamasını isterdim. Orası onların arka bahçesi. Onlar yapmazsa biz yapmalıyız ama kapalı kapılar ardında bunu yapmaları için mümkün olduğunca onlara baskı kurmalıyız"

EUCOM: AVRUPA'DAKİ AMERİKAN ASKERİ SAYISI 100 BİN

Avrupa'daki 100 bin Amerikan askerinin üçte birinden fazlası dönüşümlü olarak konuşlandırılıyor ve görev yapıyor.

Bu, askerlerin kıtada (Avrupa) bir yıldan daha kısa bir süre kalmasının öngörüldüğü anlamına geliyor.

Amerika Birleşik Devletleri Avrupa Komutanlığından (EUCOM) Washington Times'a yapılan bir açıklamada, "Rusya'nın Ukrayna'daki işgalinden önce, Avrupa Komutanlığında yaklaşık 65 bin daimi olarak görevlendirilmiş Amerikan askeri vardı. Şu anda bölgede 100 bin ABD askeri bulunmaktadır" denildi.

Açıklamanın devamında, "Bu sayıya yaklaşık 35 bin planlanmış, rotasyonel kuvvet ve Savunma Bakanı Lloyd Austin tarafından bölgeye gönderilmesi talimatı verilen ilave kuvvetler de dahil" ifadesi kullanıldı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN