Alman lobisinden hibrit teklifi: Şarj etmeyen cezalandırılsın

Alman lobisinden hibrit teklifi: Şarj etmeyen cezalandırılsın

Alman otomobil lobisi VDA, AB'nin PHEV düzenlemelerinden kurtulmak için radikal bir öneri sundu. VDA Başkanı Hildegard Müller, şarj edilmeyen hibritlerin motor gücünün kısıtlanmasını teklif etti. Bu "şarj zorunluluğu", Transport & Environment (T&E) kuruluşunun PHEV'lerin gerçek dünyada resmi verilere göre 5 kata varan (veya %400) oranda daha fazla emisyon saldığını ortaya koyan "Smoke Screen" (Sis Perdesi) raporunun hemen ardından geldi.

Otomotiv Editörü

Alman otomobil endüstrisi, popülaritesi artan ancak emisyonları nedeniyle AB'nin hedef tahtasında olan plug-in hibrit (PHEV) araçları kurtarmak için harekete geçti. FAS (Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung) gazetesinin haberine göre, "Plug-in Hibriti Kurtarma Operasyonu" olarak adlandırılabilecek bu girişim, sektörün ne kadar ciddi bir baskı altında olduğunu gösteriyor.

mercedes-cla-2026.png

VDA'NIN RADİKAL PLANI: "YA ŞARJ ET YA DA YAVAŞLA!"

PHEV'lerin en büyük sorunu, kullanıcıların önemli bir kısmının araçlarını şarj etmeyip sadece içten yanmalı motorla kullanması. Bu durum, araçların kağıt üzerindeki düşük emisyon değerlerini anlamsız kılıyor. Alman Otomobil Endüstrisi Birliği (VDA) Başkanı Hildegard Müller, sürücüleri elektrikli sürüşe "motive etmek" gerektiğini kabul ederek şaşırtıcı bir öneride bulundu. Müller, "Gelecekte plug-in hibritler, düzenli şarjı zorunlu kılacak şekilde tasarlanabilir" dedi.

Teklifin en çarpıcı kısmı ise "güç kısıtlaması" olarak bilinen teknik müdahale. Plana göre, belirlenen bir kilometre sınırı içinde bataryasını en az bir kez şarj etmeyen sürücüler, ilgili uyarıları dikkate almazsa aracın performansı otomatik olarak düşürülecek. Bu, şarj etmeyi ihmal eden sürücülerin, gaz pedalına bastığında aradıkları gücü bulamaması ve aracın performansının ciddi şekilde kısıtlanması anlamına geliyor.

volvo-xc90-t8-phev.png

BU TELAŞ NEDEN? "SMOKE SCREEN" SKANDALI

VDA'nın bu adımı, Brüksel merkezli çevre örgütü Transport & Environment (T&E) tarafından yayımlanan ve PHEV teknolojisinin çevresel karnesini ortaya koyan "Smoke Screen" (Sis Perdesi) başlıklı raporun yarattığı fırtınanın ortasında geldi. Bu rapor, PHEV'lerin neden lobilerin hedef tahtasında olduğunu açıklıyor:

  • Devasa Emisyon Farkı: T&E'nin 127.000 araçtan topladığı resmi verilere dayanan analizine göre, 2023 yılında trafiğe çıkan PHEV modellerinin gerçek dünya CO2 emisyonları, resmi WLTP test değerlerinden ortalama 4,9 kat daha yüksek.

  • Makas Açılıyor: Bu fark giderek artıyor. 2021'de kayıtlı araçlarda fark 3,5 kat iken, 2023'te 4,9 kata yükseldi.

  • "Elektrikli Mod" Aldatmacası: Raporun en çarpıcı bulgularından biri, araçların "şarj tükenme" (charge-depleting) yani elektrikli modda bile ciddi emisyon salması. Yetersiz e-motor gücü nedeniyle içten yanmalı motorun (ICE) sık sık devreye girmesi sonucu, PHEV'ler sözde "elektrikli modda" bile kilometrede ortalama 68 gram CO2 salınımı yapıyor. T&E, içten yanmalı motorun, "elektrikli" olarak kat edilen mesafenin neredeyse üçte birinde güç sağladığını tespit etti.

  • Gerçekte Farksız: Sonuç olarak, gerçek dünyada bir PHEV'in ortalama emisyonu 135 gCO2/km iken, geleneksel hibrit (HEV) ve benzinli/dizel (ICE) araçların ortalaması 166 gCO2/km seviyesinde. Kağıt üzerinde %75 daha temiz görünen bu araçlar, gerçekte sadece %19'luk bir avantaj sunuyor.

mercedes-amg-e-53-plug-in-hybrid-2025.png

MİLYARLARCA EUROLUK BİR ÇIKAR ÇATIŞMASI

AB, bu "hatalı varsayımlara" dayalı "utility factor" (kullanım faktörü) hesaplamasını 2025/26 ve 2027/28 yıllarında yapacağı kademeli düzeltmelerle sıkılaştırmayı planlıyor. Bu düzeltmeler, PHEV'lerin resmi CO2 değerlerini yükselterek üreticilerin filo emisyon hedeflerini tutturmasını zorlaştıracak.

Bu filo hedeflerinden dolayı, Avrupalı markalar istediği kadar elektrikli model getiremiyor ülkemize. Daha önceki haberimde bunun sebeplerine değindim.

VDA'nın "şarj zorunluluğu" teklifi, tam da bu noktada, özellikle 2027'deki nihai sıkılaştırmayı engellemek veya erteletmek için bir karşı hamle niteliğinde. T&E'nin "Smoke Screen" raporu, bu emisyon açığının üreticiler için ne anlama geldiğini de hesaplıyor: Bu yasal boşluk sayesinde otomobil üreticileri (özellikle Mercedes-Benz ve Volkswagen Grubu gibi PHEV ağırlıklı satış yapanlar), 2021 ile 2023 yılları arasında yaklaşık 6 milyar Euroluk potansiyel CO2 cezasından kurtulmuş oldu.

bmw-i7-2025-elektrikli.png

2035 İÇİN BASKI ARTIYOR

VDA'nın bu teknik manevrası, aynı zamanda 2035'te planlanan içten yanmalı motor yasağına karşı yürütülen daha geniş bir lobicilik faaliyetinin parçası. Nitekim geçtiğimiz hafta Alman eyalet başbakanları da bir araya gelerek 2035 yasağının mevcut haliyle "uygulanamaz" olduğunu belirtip esnetilmesi yönünde çağrılarda bulunmuştu.

Almanya pazarında PHEV satışlarının yılın ilk dokuz ayında %64 gibi muazzam bir artış göstermesi, pazarın bu "sözde çevreci" teknolojiye ne kadar bağımlı hale geldiğini ve yasal düzenlemelerin Alman üreticiler için ne kadar kritik olduğuna işaret ediyor.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN