İkinci zamma rağmen asgari ücretli 9 ay daha kaybetti

İkinci zamma rağmen asgari ücretli 9 ay  daha kaybetti

En ucuz otomobilin fiyatı son 1 yılda yüzde 130’a yakın arttı. Fakat ne alım gücü ne de asgari ücret ikinci zamma rağmen aynı oranda yükselmedi. Bundan tam 1 yıl önce 160 bin lirası olan sıfır bir otomobil alabilirken bugün aynı araç için hemen hemen 400 bin lira gerekiyor. Temmuz 2021’de en ucuz sıfır araca sahip olmak için asgari ücretlinin 57 ay çalışması gerekiyordu. Bu ay aynı aracı almak isteyen bir asgari ücretlinin en az 66 aya ihtiyacı var.

ALİ YILDIRIM

Türkiye’de yeni bir otomobil sahibi olmak artık maaşlı çalışanlar için hayal oldu. Her geçen gün artan enflasyon ve düşen alım gücü otomobil sahibi olmayı oldukça güç hale getirdi. En ucuz otomobilin fiyatı son 1 yılda yüzde 130’a yakın artış kaydetti. Fakat alım gücü aynı performansı sergileyemedi. 1 yıl önce 160 bin lirası olan sıfır bir otomobil alabiliyordu. Bugün aynı paraya sahip olan bir tüketici maksimum 2016 model bir araç alabiliyor. Tabi en az 400-500 bin kilometredeki araçlar bu şartlara uyuyor. Yani hemen hemen kullanım ömrünü kilometre olarak tamamlamış modeller. Temmuz 2021’de en ucuz sıfır araca sahip olmak için Türkiye’de asgari ücretlinin 57 ay çalışması gerekiyordu. Bu ay ikinci kez artan asgari ücrete rağmen aynı araca almak isteyen bir asgari ücretlinin en az 66 aya ihtiyacı var. İkinci zamma rağmen en düşük ücreti alan çalışan 9 ay daha kaybetti. Öte yandan büyük bir finansman sorunu da baş göstermeye başladı. Bugün 400 bin liralık bir otomobil almak için kaba bir hesapla ve en iyi ihtimalle 200 bin liralık nakit gerekiyor. Kalan 200 bin liralık kısım için ise tüketici bankalara başvuruyor ama eli boş dönüyor. Bankaların kredi verme iştahları bu süreçte oldukça düşük seyrederken, krediyi verenler de aylık yüzde 2,5’in üzerinde oran sunuyor. 200 bin liralık kredinin maliyeti hemen hemen 350 bin lirayı geçiyor. Böylece tüketici 400 bin liraya alacağı araç için yaklaşık 550 bin lira ödeme yapmış oluyor. Bazı otomotiv markaları kendi finansman şartlarını da sunuyor. Bu dönemde kimilerinin vadeyi 5 aya kadar çektiği görülürken, yüzde 4’ün üzerinde faiz oranı sunanlar bile oluyor. O da maksimum 12 ay.

200 BİN LİRANIN AYLIK MALİYETİ 18 BİN 805 LİRA

Bugün finansman tarafına bakıldığında asgari ücretli için tablo çok parlak değil. Yandaki tabloda da görüldüğü üzere en ucuz otomobile sahip olmak için bile ortalama gelirin en az 20-25 bin liranın üzerinde olması gerekiyor. Hatta bu rakam bile kimi şartlarda yeterli değil. 400 bin liralık bir araç için 200 bin lira peşinat sonrasında kalan 200 bin lira için herhangi bir kamu bankasından 1,59 oranla kredi çekebilenler kendini şanslı olarak görüyor. 12 ay süreyle çekilen kredinin aylık taksiti hesaplamalara göre, 18 bin 805 lira. Kredinin toplam maliyeti ise 12 ay sonra 226 bin 662 lira. Tabi bu oranları almak kamu bankası da olsa oldukça zor. Verilse bile kredi dağıtım oranları oldukça düşük.

21.jpg

TAKSİTLER BİLE HAYALDEN ÖTEYE GİDEMİYOR

Kamu bankalarından kredi alamayan tüketici soluğu özel bankalarda alıyor. Fakat orada da oranlar oldukça yüksek. En iyimser halle taşıt kredisinde aylık oran yüzde 2,04 olarak hesaplanıyor. Yine 200 bin lira krediden hesaplama yapıldığında 12 aylık kredi maliyetinin 235 bin liraya yaklaştığı görülüyor. Aylık taksitler ise 19 bin 500 liraya oldukça yakın. Hemen hemen aynı şartlara göre farklı hesaplamalarda da aylık taksitler yaklaşık 12 bin liraya kadar düşüyor. Ama 5 bin 500 lira alan bir asgari ücretli için bu rakamlar artık hayalden başka bir şey değil.

GEÇEN YILIN SIFIR PARASINA BU YIL 500 BİN KİLOMETREDE İKİNCİ EL

Temmuz 2021 yılında 160 bin liraya sıfır otomobil alabilen tüketici bu yılın aynı ayında aynı parayla şoka uğruyor. İkinci el ilan sitelerini dolanan tüketici aynı otomobil için en az 300 bin TL’ye çıktığını görüyor. Tabi hasarsız ve benzeri şartlar varsa etiket 400 bin liralara kadar çıkıyor. 2021’deki 160 bin lira ise şimdi maksimum 2016 model araç almaya yetiyor. Tabi halk arasında taksi çıkması olarak tabir edilen 500-600 bin kilometredeki modellerin ötesine geçilemiyor. Bu modeller bile ikinci el ilan sitelerinde fırsat olarak sunuyor. Burada da kayıp sadece modelden 5 yıl.

O ARTIK BİLDİĞİNİZ CLİO DEĞİL

Renault, Türkiye’de ürettiği başarılı modellerinden Clio’yu yeniledi. 5’inci nesliyle yollara çıkan Bursalı Clio, yeni jenerasyonuyla adeta kimlik değiştirdi. Genel hatları aynı gibi görünse de tamamen yenilenen yeni araç, atasının zayıf olan yönlerini geliştirerek sınıfının en iddialı oyuncularından biri haline gelmiş. Yeni Clio, Türkiye’de en çok tercih edilen 1.0 litrelik yeni benzinli otomatik versiyonuyla konuğumuz oldu. Küçültülmüş bir Megane gibi görünen yeni Clio, RS Line donanımıyla konuğumuz. Tabi markanın vergi mağduru olan donanım şimdilik Türkiye pazarında yok. Markanın spor modellerini tanımlayan RS logosu, yeni Clio’da bir donanım haline getirilmiş. RS Line ismi verilen bu seçenekte, F1 tipi ön tampon ve arı peteğini andıran ön ızgara, 17 inçlik RS Line elmas kesim alaşım jantlar, difüzörlü arka tampon, krom kaplamalı egzoz, ön çamurluk ve bagajda RS Line amblemi gibi farklılıklara sahip. Aracın içinde ise kırmızı dikişli karbon görünümlü güçlendirilmiş yan destekli sportif koltuklar, çift elmas logolu sportif deri direksiyon, alüminyum pedallar, siyah tavan, kırmızı renkli ön panel ve emniyet kemerleri sunuluyor. 391 litrelik bagaj da selefinden 91 litre daha geniş. Küçük hacimli yeni nesil benzinli ünite, 1.0 litre hacminde. 3 silindirli turbo beslemeli motor. X-Tronic şanzımanla kombine ediliyor. 100 beygir güç ve 142 nm tork üreten ünite, verimli yapısıyla göz dolduruyor. 1187 kilogramlık otomobili taşımakta zorlanmayan motor, aracı 0’dan 100 km/s sürate 11.5 saniyede ulaştırıyor. İvmelenme gibi, saatte 182 kilometre olarak açıklanan maksimum hız da beklentileri karşılıyor. Akıcı şekilde hızlanan otomobil, yüksek devirler dışında oldukça sessiz bir yapıya sahip. Küçük hacimli motor, tüketim konusunda da oldukça iddialı. Fabrika verilerine göre aracın ortalama tüketimi 5 litre. Bizim elde ettiğimiz 5.8 litrelik ortalama da oldukça başarılı.

26.jpg

TÜRKİYE'YE 5'İNCİ ÇİNLİ GELİYOR

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de elektrikli otomobil dönüşümüne beklenenden hız başladı. Pazarda boy gösteren her markanın en az 1 elektrikli modeli bulunurken, bu alanda adından oldukça söz ettiren Çinli markalar da dikkat çekiyor. Türkiye’de şimdilik 4 Çinli marka elektrikli modellerle boy gösterirken, 5’inci marka da yola çıktı. Elektrikli otomobil pazarına giriş yapacağını açıklayan Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, tüm bayi ağlarında elektrikli otomobillere uygun olarak yeniden yapılanmaya gidileceğini de söyledi. Karakaş “Bugün yaklaşık 7 bin olan elektrikli otomobil sayısının, 2025 yılında ortalama 180 bin adete ulaşacağını öngörüyoruz. Elbette elektriklileşme sürecine en büyük ivmeyi TOGG’un SUV modeli ve ardından gelecek kardeş modeller sağlayacak, tüketicileri elektrikli otomobillere alıştıracaktır. Öte yandan 2030 yılında her 10 otomobilden 3’ünün elektrikli olacağını tahmin ediyoruz” dedi.

25.jpg

STELLANTİS'İN MEA BÖLGESİ TÜRK'E EMANET

Stellantis, toplamda 6 bölgesinden biri olan Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nde (MEA) “İnsan Kaynakları Yetenek Yönetimi” stratejisini bir Türk’e emanet etti. Bu kapsamda grup çatısı altındaki sorumluluk alanları genişletilen Stellantis Türkiye’nin CCO’su Ayça Furth, mevcut görevlerine ek olarak, MEA Bölgesi’ndeki insan kaynakları yetenek yönetimi stratejilerinde de sorumlu olacak. Furth, “Bu anlamda yeteneğin konumlanması, yeniden tanımlanması ve merkezinde insan olan iş yapış disiplininin, bir değişim perspektifi olarak süreçlerimize entegrasyonu önceliğimiz. MEA bölgesi ise iş yapış çeşitliliği ve barındırdığı farklı kültürel yapılar itibariyle, bir anlamda, grubun çok sesliğinin temsilcisi. Bu çok sesliliği yapılandırılmış bir strateji çerçevesinde, yeni iş yapış şekil ve yaklaşımlarıyla şekillendirme yaklaşımı bana bu yeni sorumlulukta oldukça heyecan veriyor” dedi.

24.jpg

HONDA CİVİC 50 YAŞINA BASTI

Honda’nın 1972 yılından beri 11 nesildir geliştirdiği Civic modeli, 50’nci yılını kutluyor. Dünya otomobili olmak üzere yollara çıkan model, bugüne kadar dünya genelinde 170 ülkede 27.5 milyondan fazla satış adedine ulaştı. Honda’nın ikonik modeli olan Civic’in ilk neslindeki temel ilkeler, tüm jenerasyonlar boyunca korundu. Güncel olarak 11’inci nesliyle yollarda olan Civic, kendi sınıfının standartlarını belirlemeye ve müşteri beklentilerinin ötesine geçmeye devam ediyor. Civic’in uzun yıllardır popülerliğini korumasının temelinde ise, Honda mühendislerinin 50 yıldır geliştirdiği ileri teknolojiler yer alıyor. Civic’in temel tasarım felsefesinde bulunan geniş iç hacim, ileri teknolojiler, performans ve keyifli sürüş devam eden tüm nesillerde de korunmaya devam ediyor.

27.jpg

İKİNCİ YARI DAHA ZORLU GEÇECEK

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) 2022 Yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; yılın ikinci çeyreğinde 2021’in aynı dönemine göre yurt içi satışlarda ortalama yüzde 50’ye yakın artış yaşandı. Bununla birlikte sektörün üçüncü çeyrekte 2021’in aynı dönemine göre yurt içi satışlarda yüzde 46 oranında artış beklediği ortaya çıktı. Otomotiv satış sonrası pazarında yaşanan sorunların başında ise “döviz kurlarında yaşanan hareketlilik” ilk sıradaki yerini aldı. OSS Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp ise “Yılın başındaki beklentilerimiz doğrultusunda; ikinci çeyrekte de satış rakamlarında, ihracatta ve istihdamdaki artış devam etti. Ancak yılın ikinci yarısının daha zorlu geçeceği, adetsel büyümenin duracağı, bu dönemde geçen seneki adetleri yakalamanın hedef olacağı yönünde öngörülerimiz var. Hatta belki de ilk defa senenin ikinci yarısının birinci yarı ile eşit bir paydada olacağına yönelik tahminler bulunuyor” dedi.

ÇEKİCİ İHRACATI YÜZDE 61 ARTTI

Türkiye yılın ilk yarısında çekici ihracatını yüzde 61 artırdı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre tomotiv sektörünün alt gruplarından çekici üretim sanayisi, ocak-haziran dönemindeki ihracatını 2021’in aynı dönemine kıyasla yüzde 61,15 artırdı. Geçen senenin aynı döneminde 459 milyon 157 bin dolar olan çekici ihracatı, bu yıl aynı süreçte 739 milyon 946 bin dolara yükseldi. Sektör temsilcileri 2022’nin ilk yarısında ihracat yaptıkları 60 ülke içinde en fazla dış satımı Almanya’ya gerçekleştirdi. Bu ülkeye ihracat, 2021’in aynı aylarına kıyasla yüzde 16 artarak 108 milyon 759 bin dolardan, 126 milyon 306 bin dolara çıktı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN