Karar Gazetesi ekonomi yazarlarından uyarı: Bilinçli bir yanlışın içindeyiz

Karar Gazetesi ekonomi yazarlarından uyarı: Bilinçli bir yanlışın içindeyiz

Ekonomist Oğuz Demir ve Karar Gazetesi Ekonomi Yazarı İbrahim Kahveci, Merzifon Kitap Fuarı’nda katıldıkları söyleşide Türkiye’nin bilinçli olarak yanlışa sürüklendiği ifade ederek ‘Bilinçli bir yanlışın içindeyiz, bu bilinçli yanlış politikalarla dalga dalga işsizliğin geliyor uyarısı yaptı.

Bu yıl 5.’si düzenlenen Merzifon Kitap Fuar’ında Karar gazetesi ekonomi yazarları İnrahim Kahveci ve Oğuz Demir’in katıldığı “ Siyasal ve Ekonomik Kriz Gölgesindeki Türkiye” adlı söyleşide Türkiye’nin içinden geçtiği ağır ekonomik bunalım konuşuldu.

Enflasyonun kaçınılmaz olarak bir noktada tüketimi sınırlayacağını ve bunun büyük işsizlik patlamasına neden olacağını ifade ederek Türkiye vatandaşlarının sistematik bir şekilde dış sermayeye tüketici olarak satıldığını belirten Ekonomist Oğuz Demir, “80 milyon vatandaş istikrarlı bir şekilde dünyaya tüketici olarak satıldı. Telefonunu göster hikayesinin başladığı yer burası. Genç ve tüketmeye hevesli bir nüfus vardı. Bu aslında ülkeler için çok büyük bir güç. Türkiye tüketme iştahı olan bir yerdi, onun için dış yatırımlar bu dönemde geldi. Ama sadece tüketici durumuna getirildik ve biz tükettik onlar üretti. 2002’de başlanan serüvenin sonu burası. Üretmeden tükettiğin için sürekli borçlandığın bir sistem. Bunun önüne geçmesi gerekenler politikacılar” dedi.

HER ŞEYİN SONUNA GELDİK

Demir, “2018’de her şeyin sonuna geldik. Çünkü borçlanmanın sonuna geldik. Sen üretmeyi bıraktığın zaman dışardan getirmek zorundasın. Bunların hepsi dolar. Her sene o doları bulmamız gerekiyor. Bir de dünyayla kavga etmeye başladığınız zaman içerdeki dolarda kaçıyor. O zaman herkes doların peşinden koşmaya başlıyor. Bunun üzerine iflah olmadık, sistemi de geriye döndürmezler. Zengini zengin edecek yoksulu daha da yoksul edecek sistemine uymadı diye faiz arttıran Naci Ağbal’ı görevden aldılar. Sonra faiz indirerek doların fiyatı şu anki fiyatı oluştu. Bizim koşar halde dolar almamızı engellediler ama ithalatçını dolar almasını engelleyemediler. Çünkü dışa bağımlı olduğumuzdan dolayı üretmek için dışardan mal alması lazım. Almasını engellediğin an o adam batar. Ekonomi gözlerdeki ışıktır, ekonomi beklentidir. Ekonomi gerçekten beklentidir ama bunun yanında aynı zamanda matematiktir”

whatsapp-image-2022-05-19-at-11-54-58.jpeg

DALGA DALGA İSŞİZİK GELİYOR

İktisadi sorunlara bakarsak işsizlik gibi uzun vadeli sorunlar var. 2016’da 2017’de hep bu sorunları konuştuk. Sonra hayatımıza enflasyon girdi. Enflasyon işsizliğe göre daha kısa vadeli bir sorun. Biz daha büyük değişim yapabiliriz dedik ve her sabah döviz rakamlarına bakarak gündelik sorun haline geldik. Daha işsizlik sorununa gelemedik. Ben iyimser biriyim ama saf bir iyimser değilim. Önce enflasyonu sonra işsizliği ağır bir şekilde yaşayacağız. Üretici satışları düştüğünde işçi çıkartacak. Bu iş matematik, güven ve istikrardır. Sen şu an günde 8 milyon lira al sat yapan insanın derdiyle ilgileniyorsun. Zenginlere dolar alma diye rüşvet veriyorsun. Bu ülkenin 4 milyar doları KGM ile zenginlere verildi. Hiç fark etmez bütün kurmay aklını yitirmiş sorun çözmeye çalışırken daha büyük sorun yaratıyorlar. Çünkü ilk düğme yanlış. Bizim buradan çıkışımız yok. 23 yılda öğrendiğim ekonomi çok basit. Yavaş dön reis ümmetin başı dönüyor dedirtmeyeceksin. Bunu dedirttiğin zaman güven gidiyor, ekonomi kötüleşiyor. 2 sene içerisinde Türkiye düze çıkar ama bu 2 sene herkesin canını çok yakacak. Dalga dalga işsizlik geliyor. Bugün en iyi ankette bile 12 milyon seçmen AK Parti’den vazgeçtiğini söylüyor. Seçmen bilinçsiz ve duyarsız değil” dedi.

BİLİNÇLİ BİR YANLIŞIN İÇİNDEYİZ

Dolar kurunun ekonomi üzerindeki etkisinin faizle kıyaslanmayacak derecede olduğunu ifade eden Karar gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, “Yaklaşık olarak faizin ekonomi üzerindeki etkisi yüzde 7, doların etkisi yüzde 70. Bunlar günü birlik iş. 100 milyar kar mı önemli 2.9 trilyon mı. Hangisini tercih edersiniz. Bu kadar yanlış bilinçsiz olmaz. Gerçekten bilinçli bir yanlışın içerisindeyiz. Varlık içinde yokluk çekiyoruz. Biz ülkenin geçmiş birikimini sattık. Özelleştirmeye karşı değiliz ama oligarşi özelleştirmesi yapıldı. İnsanların geçmişi, birikimleri satıldı. Yüzde 11’di borç oranı şimdi yüzde 78. Bireyleri ve kamuyu borçlandırdık, çocukların geleceğini sattık. Çocuklara ne bırakacağız. Ama en büyük tehlike şu: herkes üniversiteli yapılarak mesleksiz bir gelecek yaratıldı. Bu kadar yanlış bilinçsiz yapılır mı?” dedi.

whatsapp-image-2022-05-19-at-11-54-59.jpeg

KISA VADELİ YIKICI HAMLELER YAPILDI

Kahveci, “İnsanların kısa vadede çok hoşuna giden ama orta ve uzun vadede çok yıkıcı hamleler vardır. Erken emeklilik çok hoşumuza gitti ama gelecek sistemde emekli maaşı alamayacağız. Para basarak ödenecek ve maaşlar enflasyona yenilecek hep. Uzun vadede toplumu çökerten politikalar toplumun hoşuna gider ama çok uzun sürmez. Günü birlik kendi çıkarlarımız yerine çocuklarımızın çıkarları üzerine davranışlar geliştirmez lazım. 2010 yılında beyin göçü başladı. Asıl tehlikelerden biri bu. Aklı başında 2 adam geldiğinde doları düşürmek çok kolay ama çıkan beyin göçünü nasıl geri getireceksin.

FIRTINA GELİYOR

Orta sınıfı yok ettiğiniz zaman. Yüzde 5’lik kesim çıkarcıdır ve bu çıkarcılık ülkenin faydasınadır. Rantçı olmadığı sürece. Orta sınıf eritildikçe toplumun gerilemesi hızlanıyor. Çünkü orta sınıf gelirlerinin yanında ülke sosyal ve kültürel yaşamının da gelişmesi için önemlidir. Fırtına geliyor. Kısa vadeli sorunları çözmede hiçbir tereddüt yok. Her partide çok iyi kadrolar var. Bunlar çok rahat çözülür ama önemli olan. Geleceğe yönelik adımlar atalım, çocuklarımıza güzel bir gelecek kuralım, yarınımızı kurtarmamız lazım. Bütün partilere bu yönde baskı yapmamız lazım. Ağaç dikmemiz lazım. 3-5 sene sabırlı davranılması lazım.

ÇOCUKLARA ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK YAPTIK

Ekonomide finansal rasyolar düzelir ama evlatlarımızın geleceğini düşünün. Onlara çok büyük haksızlık yaptık. Biz bu çocukların bütün varlıklarını, geleceklerini sattık. Çocukların okulu bırakma isteği, gıdaya erişememe, ailelerin tek tip gıdaya erişimi, çocukların kendini büyük olarak görmesi. Evlatlarınıza bakın ve bütün kararlarınızda buna göre karar verin. Çocuklarımız ve gençlerimiz için çalışın.

EKONOMİ VE SİYASET ARASINDAKİ BAĞ KOPTU

Türkiye’de ekonomik verilerle siyaset arasındaki bağ koptu. Türkiye’de iktisadi verilerle siyasi tercihler arasındaki bağın kopmasındaki en büyük neden milliyetçiliğin ve dinin siyasette kullanılmaması gerektiğin biraz geç olsa da öğrenilmesi. Erdoğan’ın dini unsurları bir an önce silmesi gerekiyor ki doğru politikalara dönmek için. Müthiş bir işsizlik var. Enflasyonda çift hane işsizlik de çift hane. Ekonomik realiteyi kaybediyoruz. Ama bunu kaybederken çocuklarımızın geleceğini kaybettik. Gıdaya, konutlara erişim yok oluyor. Bu işin de çözümü çok basit. Bir başkası birinin barınma hakkını parayla satın alıyorsa bu insan haklarına uygun değil. İhtiyacın dışındaki alacağın evi vergilendiriyorum, senden alacağım parayı da konut ihtiyacı olanlara vereceğim denmesi lazım. Kim gelirse gelsin bu insanların hakları için çok çalışması gerekiyor” ifadelerini kulandı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN