Enflasyon kazanı kaynıyor

Ağustos ayında genel fiyat seviyesi yüzde 1,3 beklentilere rağmen sadece ve sadece 0,86 oranında artış gösterdi. Geçen yıl aynı ayın ortasında dövizin rekor kırması ile oluşan kur etkisi sayesinde fiyatlar yüzde 2,30 artış göstermişti.

Böylece “baz etkisi” ile yıllık enflasyon yüzde 16,65’den 15,01’e geriledi.

Enflasyonda eylül ayı tam bir “baz ayı”. Geçen yıl kur şokunun fiyatlara asıl yansıması eylül ayında oldu. Sadece bir aylık fiyat artışı yüzde 6,30’a ulaşmıştı. Bu yıl eylül ayında fiyatlar daha önceki eylül aylarındaki gibi (2010-2017 arası ortalama) yükselmesi (0,71) halinde yıllık enflasyon yüzde 9,0’a düşmüş olacak.

Böylece enflasyon tek haneye inmiş oluyor. Ya da şöyle diyelim: Eylül ayı enflasyonu yüzde 1,67’nin altında gelmesi halinde tek haneli enflasyon yakalanmış oluyor. (Eylülde aylık 1,67 fiyat artışı yıllık %9,99 enflasyona yol açıyor.)

Gerçekten fiyatlar artık daha mı az artıyor? Hatta bazılarının anladığı gibi fiyatlarda düşüş mü var?

Enflasyonun pozitif olduğu her rakamda fiyatlar artmaya devam ediyor demektir. Geçen yıl kur şoku sonrası doların ağustos-eylül ayı ortalama fiyatı 6,070 seviyesiydi. Bugün ağustos ayından 8 eylüle kadar ortalama dolar kuru 5,65’den işlem görmüştür.

Kısaca meramım şudur: Bugün kura bağlı fiyat artışları yaşamıyoruz. Ortalama kur yüzde 7,0 aşağı düşmesine rağmen, fiyatlar genel seviyesi yine yüzde 9,0-10,0 arası yıllık artış göstermiş olacak.

Fiyat artışlarının devam ettiğini ve durmadığını başka noktalardan da izah edeyim. 2010-2017 arası aylık fiyat artışları ortalamalarına bakıyoruz. Ağustos ayında fiyatlar ortalama yüzde 0,29 artış gösterirken, bu yıl yüzde 0,86 artış yaşanıyor. Temmuz ayında ise ortalama 0,29 artış görüyorken bu yıl yüzde 1,36 artışa şahit oluyoruz. 2010-2017 arası rutin ortalama artışların üzerinde bir tempodayız.

Yılın ilk 8 aylık ortalama aylık artışları 2,38’e gelirken, bu yıl bu rakam 5,92’ye gelmiştir (2018 yılı 9,94’e ulaşmıştı).

‘Mevsimlik ürünler hariç tüfe’’de ise geçmiş ilk 8 aylık ortalama artış 2,99 puan ederken, bu rakam bu yıl 8,10’a ulaşmıştır (2018 yılı 10,25)

‘Yönetilen-yönlendirilen fiyatlar hariç tüfe’’de ise geçmiş ilk sekiz aylık artış 2,41 değere gelirken, bu yıl bu puan 4,43’e çıkmıştır (2018 yılı 10,25).

‘Çekirdek enflasyon -B endeksi’ ise önceki yıllar 4,16 puan artış gösterirken, bu yıl 6,69 puan artış yaşamıştır.

Kısaca olay şudur: Enflasyonda sadece ve sadece baz etkisine bağlı bir gerileme yaşanıyor ama altta kazan adeta kaynamaya devam ediyor.

2010-2017 arası ortalama artışların oldukça üzerinde bir fokurdama var. Ve bu fokurdama kasım-aralık aylarında bizi tersten çarpacak.

Aslında herkesin bildiği meseleye yeniden dönüyoruz: Eylül ayında enflasyonda tek haneye düşme beklentisine rağmen Merkez Bankası yılsonu enflasyon hedefini yüzde 14,6’da sabit bıraktı.

Piyasa beklentisi de zaten yılsonu için şu anda gerilemeye rağmen yüzde 14.42’de.

Eylül ayında baz etkisinin zirvesini yaşamış olacağız. Ekim ayı ise nerede ise başabaş ayı olarak görülüyor. Ama kasım ve aralık aylarında tersine baz etkisi işleyecek.

2010-17 arasında kasım aylarında fiyatlar ortalama 0,63 artış gösterirken, geçen yıl yüzde 1,44 azalmıştı. Aralık aylarında da fiyatlar yüzde 0,40 artış gösterirken, geçen yıl yüzde 0,40 düşmüştü.

Kasım ve aralık aylarında tersine baz etkisi çalışmaya başladığında alttan alta kaynayan enflasyon canavarının yeni şokları ile karşılaşılabilir. İşte bu nedenle yıl sonu beklentisi hala yüzde 14,0-15,0 aralığında devam ediyor.

Enflasyon kazanı neden hala kaynıyor?

Asıl buraya odaklanılması gerekiyor. Mesela kamu zamlarında özellikle imalat sektörünün ana girdisi olan enerji (doğalgaz-elektrik) zamları süreçli bir enflasyona yol açıyor.

Bir başka unsur ise kur düşüşüne rağmen bir çok firmanın ve teşebbüsün bu düşüşe inanmamasıdır. Fiyatlamalarda düşen kurdan ziyade beklenen yüksek kur dikkate alınıyor. Çünkü sütten ağzı yanan girişimci artık yoğurdu üfleyerek yiyor ve enflasyon düşüşü sağlanamıyor.

Ve asıl soru ile bitirelim: Enflasyonda tersine baz etkisi çalışmaya başladığında ne yapacağız? Faizler ne olacak, kurlar nasıl seyredecek? Yani bu kış faturalar epey acı gelebilir.

YORUMLAR (36)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
36 Yorum