‘Sahih şiiri’ Necatigil’in poetikasından öğrendim

‘Behçet Hoca’ kitabı okuyucuyla buluşan şair Hilmi Yavuz, lisede öğrencisi olduğu şair Behçet Necatigil için “Hoca’nın poetikası bana o poetikayı referans alıp bir soy kütüğüne bağlayarak bir ‘sahih şiir’ geleneği icad etme imkanı verdi” diyor.

ÖMER FARUK / İSTANBUL

Hilmi Yavuz’u alaturka-alafranga, Doğu-Batı, gelenek-modernizm, oryantalizm, Osmanlı/Türk toplumu, İslam düşüncesi üzerine deneme ve kitaplarıyla fikir dünyamıza katkıda bulunmuş; şiirde ise Yahya Kemal-Ahmet Haşim-Asaf Halet Çelebi ve Behçet Necatigil geleneğinin takipçisi bir şair ve entelektüel olarak tanıyoruz… Kendisiyle Taksim’de, her zamanki gibi Gezi Pastanesi’nde buluştuk. Ve son kitabı ‘Behçet Hoca’ üzerine kısa ama keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Behçet Hoca kitabınızın yazılış sürecinden bahseder misiniz? Ne kadar zamanda, nasıl yazdınız? 

Kitabı uzun bir süredir yazmak istiyordum; Hoca’ya olan minnet borcumu ödemek için! Genellikle yaz aylarında çalışmak gibi bir alışkanlığım var. Behçet Hoca’yı da bu yılın ve geçen yılın yaz aylarında Bodrum’da, Yahşi’de, bir otelin bahçesinde yazdım. 

Bu kitap uzun bir deneme mi, bir portre mi, bir anı kitabı ya da bir inceleme mi? Veya hepsi mi? 

Hepsi! Kitabı, belirli bir türle sınırlamak söz konusu değil; ben öyle olsun istedim çünkü. Senin de dediğin gibi hem deneme, hem portre hem anı kitabı, hem de inceleme… 

Selim İleri de bi’kaç yıl evvel bir Behçet Necatigil kitabı yazmıştı: Kırık İnceliklerin Şairi. Siz Hoca’yı Selim İleri’den çok daha başka bir açıdan değerlendiriyorsunuz değil mi? O daha ‘hüzünlü’ bir Necatigil tablosu çizmişti. 

Selim İleri, son derece hassas bir yazar, hassasiyetlerin insanı. Necatigil kitabının adı, ‘Kırık İnceliklerin Şairi’, Hoca’yı anlattığı kadar, Selim’in kendisini de anlatıyor! O da kırık inceliklerin yazarı çünkü… 

Behçet Necatigil bir ‘şair’ olarak Hilmi Yavuz için ne ifade ediyor? 

Hoca’nın poetikası, bana o poetikayı referans olarak alıp bir soy kütüğüne bağlayarak bir ‘sahih şiir’ geleneği icâd etme imkânı vermiştir: Hem gelenek hem modern olanı birlikte edinmek! Ben buna ‘temellük etmek’ diyorum; kendimizin kılmak! 

Sizce Behçet Necatigil hangi kimliğini daha çok severdi ya da benimserdi: Hocalık mı şairlik mi?  

Bence her ikisini de! Hocalığı sevdiğinden kuşku duyulmasını gerektirecek hiç bir işaret yok! Hatta tam tersi söz konusu… Hoca, anlattıklarının hazzını yaşardı. Şairliği ise, yaşama azabını dile getirmesine imkân veriyor ve o nedenle de şiiri, bir varoluş söylemi olarak kaçınılmaz buluyordu… 

“Hayatı kasten daraltmak…” Seviyorsunuz bu ifadeyi. Behçet Necatigil’in hayatı kasten daralttığını yazıyorsunuz. Bir söyleşide “hayatı daraltarak yaşadığınızı” da söylemiştiniz. Bu meseleyi biraz açar mısınız?  

“Hayatı kasten daraltma!” Bunu, biliyorsun, Tanpınar Ahmet Hâşim için kullanmıştır. Daha önce de yazdımdı: bu söz Behçet Necatigil için de geçerlidir: ‘Odası dünyadan büyük’ diye yazmıştım yıllar önce! Ben de öyleyim… 

Kitabın yayınlanış sürecinde aksamalar oldu. Yayınevi değiştirdiniz. Baskı yetişmedi. Bu nedenle TÜYAP imza günü iptal edildi… Bu konuda okurlara bir açıklama yapmak ister misiniz? 

Evet, öyle bir tatsızlık yaşandı. ‘Behçet Hoca’yı, TÜYAP Fuarı’nda görebilmeyi umut etmiştim, olmadı! 

Hocam masanın üzerinde yazılmayı bekleyen hangi kitaplar var şimdi? 

“Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler.” 

NECATİGİL LİSEDE SINAV KAĞIDIMI SAKLAMIŞ

Behçet Necatigil bir ‘hoca’ olarak Hilmi Yavuz için ne ifade ediyor?
Çok şey! Hoca olarak ondan şunu öğrendim: Yetenekli öğrencilerin ötekilerden daha çok ilgiyi hak ettiklerini! Necatigil, sadece yetenekli öğrencilere değil, iyi öğrencilere de farklı davranmıştır. Kitapta yazdım: Lisede bir sınav kâğıdımı sakladığının, tam 20 yıl sonra, bir vesileyle, çıkarıp Rauf Mutluay’a okuttuğunun tanığıyım. Hoca’dan iyi ödevleri saklamayı öğrendim. Nitekim Bilkent, Boğaziçi ve Mimar Sinan üniversitelerinde öğrencilerin ödev ya da sınav kâğıtlarından seçip sakladığım koca bir yığın var evde. Boğaziçi’nde öğrencim olan Mehmet Demirhan, yıllar sonra beni program yaptığı bir kanalda yayına dâvet etmişti. Öğrenciyken bana verdiği bir ödevi de yanımda götürüp ona vermiştim. Sürpriz! Mehmet, çok şaşırdıydı!

Behçet Hoca Hilmi Yavuz Everest Yayınları 160 sayfa / 20 TL

Hilmi Yavuz, Everest Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturulan ‘Behçet Hoca’ kitabını belli bir türle sınırlamakdığını, deneme, portre, anı ve inceleme  olarak tanımlanabileceğini söylüyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Hayat Haberleri