''Gassal önünde meyyit olmak''

Ülkemizde gündem ne olursa olsun, tasavvuf, cemaat, şeyh, mürid odaklı skandal haberler ve görüntüler gündemin en başına oturuyor.

Ağır sorunların içinden geçiyoruz. Kadına karşı şiddet utanç verici rutinimiz. Salgın tekrar yayılıyor. Meşhur sözü yalan çıkarmadık: “Türk gibi başla…” Bugünlerde gazetelerde yeni tatsız haberler okuduk. Mesela Moody’s Türkiye’nin kredi notunu düşürmüş. OECD, Türkiye’de okula da işe de gitmeyen 1529 yaş arasındaki gençlerin oranının yüzde 28.8, 20-24 yaş aralığındakilerinse yüzde 33.3 olduğunu tespit etmiş. İstanbul’da gelir dağılımı çok kötüymüş… 2000’lerin başında yaptığımız gibi aklımızı başımıza alsak çoğundan en fazla 8-10 yılda kurtulacağımız başka sıkıntılarımız da var.

Böylesi sıkıntılı zamanlarda şeyhten, hazretten medet umma alışkanlığımız malum. “Kurt dumanlı havayı sever.” Böyle fırsatları kaçırmayan şeyhlerimiz, hazretlerimiz de bol, çok şükür! Birkaç din-iman, hocaefendi-hazret-seyda, evliya-keramet lafı… İş bağlanmıştır. Adamlar biraz “akıllı” ise değme kariyer sahiplerimizin ulaşamadığı yüksek makamlarla bile çat kapı görüşüyorlar.

Benim görebildiğim kadarıyla bunun en temelindeki neden, “gassal elinde/ önünde meyyit olma” (yıkayıcısı önünde ölü gibi olma) kültürünün zihnimizi esir alması, bu kuşatmadan hâlâ kurtulamamış olmamızdır. Akademik kurumlar olarak birinci görevi insanlara bilimsel ve entelektüel alanlarda özgür araştırma-sorgulama alışkınlığı ve kişiliği kazandırmak olan ilâhiyat fakültelerinde bile tasavvuf böyle okutulur.

***

Bir ara şu “gassal önünde meyyit olma” lafı nereden çıkmış diye merak etmiştim. Elektronik ortamda ilk İslâmî eserlerden başlayarak 7715 klasik kaynağı taradım (ki, buların içinde 30-40 cilt olanlar da var). Bu kaynaklardan 12. yüzyıla kadar yazılmış olanların hiçbirinde böyle bir ifadeye rastlamadım. Bu ifade ilk defa ama açık biçimde kul-Allah ilişkisi bağlamında Gazâlî (ö.m.1111) tarafından İhyâ’da, “Tevhid ve tevekkül” bölümünde sadece bir defa kullanılmış (Kahire 1332, IV, 261). İfade şöyle: “Tevekkülün (Allah’a dayanıp güvenmenin) üçüncü ve en yüksek derecesi, tevekkül edenin, her türlü tutum ve davranışları sırasında Allah’ın huzurundaki halinin, ölünün yıkayıcı önündeki haline benzemesidir.” Sonraki binlerce kaynaktan sadece dördünde geçtiğini gördüm. Biri (Necmeddin İbn Kudâme [ö.m.1290], Muhtasaru Minhâci’l-kāsıdîn) İhyâ’nın özeti, diğeri de (Murtaza ez-Zebîdî [ö.1791], İthâfü’s-sâde) İhyâ’nın şerhi olduğu için onları saymazsak, sadece iki kaynakta (Nüveyrî [ö.1333], Nihâyetü’l-Ereb; Muhammed el-Hâdimî [ö.1743], el-Berîkatu’l-Mahmûdîyye) Gazâlî’nin kullandığı ifadenin tekrarı şeklinde geçmektedir.

Yukarıdaki alıntıda Gazzâlî (ve diğer iki âlim), söz konusu metaforik ifadedeki ‘gassal’in Allah, ‘meyyit’in de kul olduğunu açıkça söylüyor. Buna rağmen onların Allah’a teslimiyeti anlatmak için kullandıkları bu metafor tarikat, tekke ve ‘cemaat’lerde tam ters yüz edildi. Bu sözdeki Allah yerine şeyh/ mürşid kondu ve ifade “Mürşidin/şeyhin önünde mürid, yıkayıcısının önünde ölü gibi olacak” haline getirildi. Böylece aslında tam tevhidi anlatmak için kullanılan bir söz, tevhidin zıttı olan –bazı âlimlerin şirk diye nitelediği- ters bir anlama dönüştürüldü.

Aynı anlayış klasik eğitimimizi de esir aldı; iş şeyh-perestlikte de kalmayıp, ulema-perestliğe dönüştü ve skolastik bir öğreti haline geldi. Artık her şeyh gibi her hoca da bir gassal/yıkayıcı ve her mürit gibi her öğrenci de meyyit/ölüdür. Hoca, şeyh bu fırsatı kullanır da en büyük güç olan devlet durur mu? O çoktan “zıllullahi fi’larz” (Allah’ın yeryüzündeki gölgesi) olmuştu.

Fıkra çoğunuzun malumudur: Müritleri şeyhin apartmanını neredeyse bitirmişler, çatıyı çatıyorlar. Bir ara Temel ustanın kafasında bir şimşek çakmış. Öbür uçta aynı işi yapan ustaya seslenmiş: “Ula Tursun! Niye ha boyle bedavaya çalişayruz?” Terslik bu ya! Şeyh aşağıda inşaatı geziyormuş. Temel’in dediğini duymuş ve yukarıdakilere seslenmiş: “Atın onu aşağıya! Aklı başına geldi!”

Özellikle sevgili İlâhiyat öğrencilerime sesleniyorum: Çatıdan atılmayı göze almazsanız bir gün sıra arkadaşınız bile deist olabilir.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum