Gelecek Partisi'nin Ankara İl Başkanlığı'nın açılışı sırasında bir pankart dikkat çekti. Eski Başbakan Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'nin il binası açılışında 'Mekanı sahibi geri geldi' pankartı açıldı, Davutoğlu törende partisinin hedeflerini anlattı: Ankara'nın en güçlü kadrosunu kurduk. En güzel yerinde, en parlak binasını hizmete açıyoruz.
Gelecek Partisi'nin Ankara İl Başkanlığı'nın açılışı sırasında bir pankart dikkat çekti. Eski Başbakan Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'nin il binası açılışında 'Mekanı sahibi geri geldi' pankartı açıldı, Davutoğlu törende partisinin hedeflerini anlattı.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Bize hakaret edildi, bu korku ikliminde parti kuracak adam bulamazlar denildi. Bütün gönül coğrafyamızdan temsilcilerle korkmadan, çekinmeden yeni bir yola çıktık. PKK, FETÖ, DEAŞ ve Pelikan hariç, tarafı olduğum tüm davalardan feragat ettim. Bizler muhabbetin, gençliğin, geleceğin partisiyiz. Ankara'nın en güçlü kadrosunu kurduk. En güzel yerinde, en parlak binasını hizmete açıyoruz.
Gelecek Partisi'nin içinde her partiden gelenler var. Biz hiçbir partinin devamı da hasmı da değiliz. Bir ülkede kutuplaştırma, ötekileştirme varsa huzur olmaz. Bir gün Türkiye ittifakı ilan edip ertesi gün kutuplaşma dili kullandığınız zaman siyasete güven olmaz.
"HER ŞEY AÇIK VE ŞEFFAF OLACAK"
Rantla mücadele edilmeden faizle mücadele edilmez. Bankaların kaynaklarını yeniden yapılandırma sübjektif bir şekilde dağıtırsanız ekonomide verim kalmak. Ekonomide bu kötü gidişin kaynağı yanlış yönetim, kibirden, israftan ve kaynakların şeffaf olmayan bir şekilde dağıtılmasından kaynaklanıyor.
Gelecek Partisi olarak ekonomik sosyal hayattaki en temel ilkemiz şeffaflık olacak. Kaynağı belli olmayan nereye harcandığı belli olmayan bir kuruş olmayacak her şey açık şeffaf ve hesap verilebilir olacak.
"ÇELİŞKİLERİN EN BÜYÜĞÜ"
Dış politikaya bakın; sürdürülebilir güvenli bir ilişki olabilir mi? Ağır hitamlarla suçladığınız bir ülkeyi yarın dost kılıp sonra yeniden ağır ithamlarla suçlarsanız kimse güven duymaz.
Trump’ın yazdığı o küstah mektubun hesabı sorulmadan dış politikada itibardan bahsedilemez. Bir gün Rusya ile dost, ertesi gün Amerika ile dost, Rusya ile problemli. S-400 aldıktan sonra Patriot'lara başvurmak çelişkilerin en büyüğüdür."
