George Floyd'un öldürülmesinin ardından dünya bu isyanı konuşuyor: Artık yorulduk, şiddeti sizden öğrendik

ABD'nin Minnesota eyaletinin en büyük kentlerinden Minneapolis'te siyah Amerikalı George Floyd'un, polis tarafından gözaltına altına alınırken boğazına basılması sonucu hayatını kaybetmesi ırkçılık tartışmalarını tekrar gündeme getirdi. Ülke başlayan protestolarla yangın yerine döndü. Aktivist Tamika Mallory'nin yaptığı konuşma ise sosyal medyada gündem oldu: Artık yorulduk. Yağmacılığı, şiddeti sizden öğrendik. İnsanlarımızı öldüren tüm polisleri tutuklayın.

ABD'yi yangın yerine çeviren olayların fitilini, ABD'nin Minnesota eyaletinin en büyük kentlerinden Minneapolis'te, 46 yaşındaki siyah Amerikalı George Floyd'un bir polis tarafından gözaltına alındığı sırada, boğazına dakikalarca basılması sonucu hayatını kaybetmesi ateşledi.

Bu olaya ilişkin görüntülerin sosyal medya ve yerel basında yayınlanması büyük bir infiale yol açtı. "İkiz şehirler" olarak bilinen Minneapolis ve komşusu Saint Paul'da hafta başından bu yana protesto gösterileri düzenlenmeye başladı.

Gösterilerde çok sayıda bina ateşe verilirken, bir polis karakolu da protestocuların baskınına uğradı. Bazı dükkanlar da yağmalandı.

AKTİVİST MALLORY'NİN KONUŞMASI GÜNDEM OLDU

Tepkiler sürerken, olayın yaşandığı Minneapolis’te pek çok tanınmış isim bir araya geldi. Eski NBA oyuncusu Stephen Jackson, oyuncu Jamie Foxx ve aktivist Tamika Mallory kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.

Özellikle Mallory’nin yaptığı konuşma büyük etki yaratırken, sosyal medyada da büyük yankı buldu.

İşte Mallory’nin defalarca paylaşılan konuşmasında kullandığı ifadeler:

“Eğer Target’ı yaktılarsa umurumda değil. Target bizimle birlikte sokakta olup haklarımızı savunmalıydı. AutoZone, Philando Castile arabasında vurulduğunda neredeydi? İnsanları kışkırtıp camları kıran ve binaları ateşe veren kişilere para ödeyip aramıza salıyorsunuz.

‘YAĞMACILIĞI VE ŞİDDETİ SİZ ÖĞRETTİNİZ’

Gençler karşılık veriyorlar, öfkeliler! Bunu durdurmanın kolay bir yolu var. Polisleri tutuklayın, onlara suçlama yöneltin. Sadece Minneapolis’tekileri değil. İnsanlarımızı öldüren Amerika’nın her yerindeki tüm polisleri suçlayın. İşinizi yapın.

Söylediğinizi yapın ve bu ülkeyi olması gerektiği gibi herkes için özgür hale getirin. Siyahi insanlar özgür değil ve bundan yorulduk. Bize yağmalamadan bahsetmeyin. Yağmacı olan sizlersiniz. Amerika siyahi insanları yağmaladı. Buraya geldiklerinde Amerikan Yerlileri’ni yağmaladılar.

Yağmacılığı sizden öğrendik. Şiddeti sizden öğrendik. Eğer bizden daha iyisini bekliyorsanız, önce siz bunu yapın!”

GÖSTERİLER NASIL BAŞLADI?

Olayların başlangıcını Pazartesi günü Minneapolis kentinde bir şarküterinin polise yaptığı bir ihbar oluşturuyor.

Şarküteri çalışanları, 46 yaşındaki George Floyd'un alışverişten sonra kasada ödeme yapmak için verdiği 20 doların sahte olduğunu fark edip, polise haber verdi.

Olay yerine gelen polis de Floyd'u gözaltına almak istedi.

Polisin gözaltı işlemi sırasında olaya tanık olan bir kişi, olayı baştan sonra Facebook'tan canlı yayımladı.Ayrıca, başka görgü tanıklarının da çektiği videolar olaydan kısa bir süre sonra sosyal medyada dolaşıma çıktı.

Görüntülerde, 44 yaşındaki beyaz polis memuru Derek Michael Chauvin'in kelepçe takarak yere yatırdığı Floyd'un boğazına diziyle dakikalarca bastırdığı görülüyor. Floyd'un bu esnada "Nefes alamıyorum" dediği ancak Chauvin'in buna rağmen duruşunu değiştirmediği de kameralar yansıdı.

Floyd bir süre sonra bilincini kaybetti ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Bu olaya ilişkin görüntülerin sosyal medya ve yerel basında yayınlanması büyük bir infiale yol açtı. "İkiz şehirler" olarak bilinen Minneapolis ve komşusu Saint Paul'da hafta başından bu yana protesto gösterileri düzenleniyor.

Gösterilerde çok sayıda bina ateşe verilirken, bir polis karakolu da protestocuların baskınına uğradı. Bazı dükkanlar da yağmalandı.

Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu bir kişi yaşamını yitirdi. Olayların büyümesinin ardından Minneapolis'te olağanüstü hal ilan edilirken, eyalet yönetiminin çağrısı üzerine Ulusal Muhafız Birlikleri konuşlandırıldı.

Olaylar Minneapolis ve Saint Paul ile sınır kalmadı ve Chicago, Los Angeles ve Memphis başta olmak üzere ABD'nin birçok kentine de yayıldı.