Akşener: Öğünün birini yiyip diğerini yiyemeyen çocuklarımız var

Akşener: Öğünün birini yiyip diğerini yiyemeyen çocuklarımız var

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mersin Mut’ta vatandaşlara seslendi. Akşener; “Açlık var açlık, fakir evlerini geziyorum ağlarsınız. 24 milyar lirayı Hariri’nin cebine koymak yerine bir yıl boyunca sizin çocuklarınıza, devlet okullarında ilkokulda, ortaokulda, lisede okuyan çocuklarımıza sabah kahvaltısı ve öğle yemeği vermek mümkündü. Şu anda öğünün birini yiyip diğerini yiyemeyen çocuklarımız var” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener esnaf ziyaretleri kapsamında Mersin’in Mut ilçesini ziyaret etti. Akşener, esnaf ziyareti öncesi Mut’ta kendisini bekleyen kalabalığa hitap etti. Akşener Mut’ta “Gençliğin umudu Meral Akşener”, “Başbakan Akşener”, “Çiftçinin umudu Akşener” sloganlarıyla karşılandı.

Akşener konuşmasının başında, “Burayı şereflendiren sizler, sevgili kardeşlerimin bir arada olmasını gören ve ‘Başbakan Meral’ diye bağırıyorsunuz şu görüntü zaten sinirleri laçka etti” dedi. Akşener, bu sırada; kalabalık arasında bir çocuk ağladığını ve kendisine seslendiğini fark etti. Çocuğu kürsüye çıkaran Akşener, ona sarıldı ve “Çocuk Kolları başkanımız” diyerek mikrofon uzattı. Kürsüye çıkan çocuk; “Anaların duasıyla, babaların sevgisiyle, halkının oyuyla gel Başbakanım” dedi.

“GÜBREYİ ALAMIYORUZ, YEM PAHALI, BİTSİN ARTIK BU ÇİLE HOŞ GELDİN MERAL ABLA”

Bir yurttaş mikrofon isteyerek; “Mut’umuza Meral geldi, gönüllerimize Meral geldi, çok mutlu olduk. Çiftçiler, hayvancılar öldü, diri diri gömüldü kurtulmak istiyoruz. Gübreyi alamıyoruz, yem pahalı, bitsin artık bu çile hoş geldin Meral abla” dedi.

Akşener ise sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok uzun zamandır sizin gözünüzün içine bakan yok, dertlerinizi dinleyen çözüm üreten yok. Ayısı, dayısı olan 62 puanla tayin olurken senin oğlun ya da kızın evde umutsuz, mutsuz asgari ücretle iş arayıp bulamazken ayısı olanlar, dayısı olanlar acayip maaşlarla işe yerleştiriliyorlar.”

“TÜRK ÇİFTÇİSİ ÖLSÜN AMERİKAN ÇİFTÇİSİ YAŞASIN DEDİLER. BUNA CAN DAYANMAZ”

Bir yurttaş ise elektrik faturasını göstererek, “150 liralık fatura 350 gelirse biz ödeyemez olduk” dedi.

Başka bir yurttaş ise “Şeker yok elimizde başkanım” diye seslen bir yurttaşa Akşener şu yanıtı verdi:

“Şeker yok. Niye yok? Şeker fabrikalarını sattılar, kapattılar. Pancar ekimi gitti, yem fiyatları uçtu gitti. Şeker fabrikalarını yandaşlara peşkeş çektiler. Amerika’nın şirketine peşkeş çektiler, ‘Türk çiftçisi ölsün, Amerikan çiftçisi yaşasın’ dediler. Buna can dayanmaz.”

Akşener konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“500 milyon dolarlık uçakla gezeceksin, 13 uçak da, bir tanesi 500. Bir tane neyine yetmez kardeşim? Sat öbürlerini. Sizin, hepimizin vergilerinden oluşan 24 milyar lirayı… Haririler ile bunlar arkadaş biliyor musunuz? Olmaz sayın Erdoğan’ın çok yakın arkadaşı, aile dostu, aile dostunu mahcup etmek yerine, sizi açlığa mahkum ettiler… 24 milyar lirayı koydu Haririlerin cebine, buna karşılık sizin durumunuz ne? 15.1 milyon öğrenci var. Açlık var açlık, fakir evlerini geziyorum ağlarsınız. 24 milyar lirayı Hariri’nin cebine koymak yerine bir yıl boyunca sizin çocuklarınıza, devlet okullarında ilkokulda, ortaokulda, lisede okuyan çocuklarımıza sabah kahvaltısı ve öğle yemeği vermek mümkündü. Şu anda öğünün birini yiyip diğerini yiyemeyen çocuklarımız var”.

“BURADA DA BAYAT EKMEK ALIP DA EVİNE GÖTÜRÜP EKMEK YEDİREN VAR, HALK PERİŞAN DUYSUNLAR”

Bir kadın yurttaş, “Burada da bayat ekmek alıp da evine götürüp ekmek yediren var, halk perişan duysunlar” dedi. Akşener şöyle devam etti, “Emeklilere ölsün diyor zaten, 2 bin 500 lirayla ne olur? Senin en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkarabilirdi seni açlığa mahkum etti, buna karşılık yandaşlarının ceplerini doldurdu” diye cevap verdi.

Gençlerin “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” sloganları atması üzerine Akşener “Gençler söyledi, demek ki neymiş kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” dedi ve şöyle devam etti:

“Bunu diyen gençler, kadınlar, yaş almışlar yenilebilir mi bu ülkede, mümkün değil. Geliyor attaya gitmeye zamanı, geliyor gelmekten olan o ayrı, attaya gitme vakti geliyor attaya. Bu benim nikah yüzüm bu kadarı vardı birinde hatırlıyor musunuz? Bu yüzük gösterilmişti ve denmişti ki ‘Benim bu yüzükten başka hiçbir şeyim yoktu’ ey milletin bu yüzükten sonra kaç gemicik, villacık, apartmancık oldu? Sonra saraycıklar, yazlık saraycıklar oldu ağaçlar geldi, ne yüzükmüş bu be. Hanımefendiler, beyefendiler sizin yüzükleriniz para etmiyor arkadaşın yüzüğü neler ediyor neler… İşte bu harami düzeni hep birlikte yıkacağız. Böyle bir kalabalığı, böyle bir insan topluluğunu saraydakiler gördüyse gittiler, gittiler attaya haberiniz olsun.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN