Bakan Akar yeni askerlik sisteminin detaylarını açıkladı

Bakan Akar yeni askerlik sisteminin detaylarını açıkladı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni askerlik sistemine ilişkin detayları ilk kez açıkladı. Sistemi canlı yayında şema üzerinden anlatan Akar, tüm askerlerin 1 aylık ortak eğitim alacağını, sonrasında bedelliye ayrılmayanların 5 aylık daha askerlik yapacağını kaydetti. Akar, 6 ayın ardından askerlere "Kalmak ister misiniz?" sorusunun yöneltileceğini belirterek, ihtiyaç fazlası bedelli talebi olursa kura çekileceğini söyledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.

Burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Akar, yeni askerlik sistemi için "Üzerinde çok çalıştığımız, olabildiğince modern verileri kullandığımız bir çalışma" dedi.

Yeni sistemi şema üzerinden anlatan Akar, şunları kaydetti:

"Sistemde en önemli husus şunlar; Bir, yükümlü kaynağımız var. Bu yükümlü kaynağı geldiğinde her sene takriben 700 bin gencimiz askerlik yaşına geliyor. Dağılımı şöyle olacak, bir bedelli askerlik, iki yükümlü erbaş ve erler, üç yedek astsubay, daha sonra da yedek subaylık. Ve beşinci parça da dövizli askerlik. Bunlar sürekli olacak. 

Bunların kurallarını, ilkelerini belirledik ve belirleyeceğiz. Bütün zamanlarda bu düzenleme devam edecek. Bir gencimiz diyelim ki lise mezunu. Bir ay temel askerlik yapacak, bedelliye ayrılanlarla beraber. Kurayla da ihtiyaçtan fazla bedelli yapmak isteyen olursa mecburen kura çekilecek.

19-03/08/20190308_2_35316917_42376742.jpg

Belirlenen erbaş ve erler, hem bedelliler bir ay eğitim yapacaklar. Bir ay temel eğitime müteakip diğer lise mezunu ve altı olan gençlerimiz 5 ay daha kıtalarda görev yapacak; toplam 6 ay. Bu 6 ay bittikten sonra erlere soracağız, kalmak ister misiniz? Bir bir ay ve 5 ayda sadece harçlık alacaklar. 6 ay bittikten sonra istekli oldukları takdirde sınav veya yeteneklere sahip oldukları takdirde 6 aylık sözleşme yapılacak. Maaşlı süre 6 ay bittikten sonra yine komutanları orada değerlendirmelerde, bu genç başarılı olduğu takdirde sözleşmeli er / uzman erbaş olabilecek.

'SEN MESLEĞİNDEN KOPMA, TORNA, KİMYA, DEVAM EDİN'

MYO mezunlarımız yedek astsubay olacak. Madem liseden sonra iki sene tahsili var bu arkadaşımızın; ve o meslekte de kalmayıp yedek subay hakkı almak için, 2 yıl daha okuyarak kendine yeni bir iş buluyordu. Ama hem asıl işinden kopuyordu, hem de zaman kaybediyordu. Şimdi diyoruz ki sen mesleğinden kopma; elektrik, torna, kimya devam edin diyoruz. Yedek astsubay olarak kendini istihdam ediyoruz. 

Bu gencimiz geldiğinde 2 ay eğitim alacak. Bu sınıf eğitimi süresince harçlık alacak. Ama daha sonra gittiğinde 10 ay süre maaş alacak. 12 ayı tamamladıktan sonra isterse terhis olabilecek. Hakkındaki değerlendirme uygunsa, astsubaylığa geçebilecek. Yedek subay da, lisans ve lisansüstü eğitim yapan gençlerimiz yedek subay olacaklar. 2 ay eğitim alacaklar, 10 ay kıtalarda maaşlı olarak görev yapacaklar. Ama isterlerse subaylığa geçecekler, istek ve ihtiyaca göre.

19-03/08/20190308_2_35317653_42377809.jpg

Ama buralardaki kadrolar doldu; isterlerse bu gençler yedek astsubay olabilecekler. Lisans üzeri, MYO bitiren gençler isterlerse 6 ay erlik yapabilecekler. Dolayısıyla esnek bir model uygulamak suretiyle geçişler var. Buraya gelen uzman erbaş ve er olduktan sonra, gerekli kriterleri yerine getirenler astsubaylığa geçebilecek. Astsubaylarımız da subay olabilecek. Sistem kendi içinde dönebilecek.

 Yeri ve zamanı geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda TSK, 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışı içinde ülkesinin, milletinin güvenliği için yapılması gerekeni yapacak."

BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ

Yeni askerlik sisteminde uygulanacak bedelli askerlik ücreti ise belirlendi. Düzenlemeye göre bedelli askerlik ücreti 31 bin 343 liraya yükseltildi. Bu miktar her altı ayda bir memur maaşına gelen zam oranında artacak. 

Akar'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

"Rejim İdlib'te saldırı halinde, bunun önlenmesi için Rusya'yla çalışıyoruz. Saldırılar devam ederse İdlib'ten bir göç ihtimali bulunuyor. Saldırılar devam eder, göç başlarsa 3,5 milyon nüfusun göçünün sadece Türkiye'ye, Avrupa'ya değil Amerika'ya ulaşabileceğini değerlendiriyoruz.

Radikal unsurların oradan toparlanması ve ayrıştırılması için gayretlerimizi sürdürüyoruz. 

Bütün araziye yayılmış bir radikal gruplardan bahsediliyor. Burada bir husus daha var; Biz verdiğimiz taahhütlerin arkasındayız ve bunların gerçekleşmesi için de çalışıyoruz. 

TSK İDLİB'DE FAALİYETLERE BAŞLADI

Bizim rejimle herhangi bir temasımız söz konusu değil. Görüşmemiz tamamen Ruslarla ve gerektiği zamanlarda İran'la. Rejimden en büyük şikayetimiz ateşkesin bozulması. Ateşkese uymalarını bekliyoruz. Ruslardan rejimi durdurmalarını istiyoruz. TSK İdlib'de devriye faaliyetlerine başladı. Afrin ve İdlib'de uçuş tahdidi kaldırıldı.

Burada PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG/PYD var. Bu gerçek çerçevesinde bunlara silahlar verildi. Biz bunların elindeki silahları alın, bunları Fırat'ın Doğusu'na geçirin. Münbiç'in idaresinine lokal güçlere devredelim. YPG'nin baskısıyla bölgeyi terketmek zorunda kalan Suriyeli kardeşlerimizin de bu güvenli bölgelere dönmesi.

19-03/08/20190308_2_35318099_42378410.jpg

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları sonucu bölgenin teröristlerden temizlenmesiyle 314 bin 590 kişi evlerine dönmüş durumda. YPG'nin ve rejimin buradaki insanlara zulmettiği BM raporlarına girmiştir. YPG'nin sürekli kalmasına müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Biz bu süreci barışçıl bir şekilde götürülmesi taraftarıyız ama sınırlarımıza bu kadar yakın bir bölgede bir PKK, bir YPG terörist grubunun yaşamasını kendi ülkemiz ve halkımız için bir tehdit, tehlike olarak görüyoruz. Buna da müsaade etmeyeceğimizi muhataplarımıza defaatle söyledik, söylemeye devam ediyoruz. 

DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden, en radikallerini etkisiz hale getiren tek devlet Türkiye Cumhuriyeti devleti. Biz başından beri şunu söylüyoruz. YPG, PKK, DEAŞ, FETÖ, El Kaide gibi teröristlere karşıyız. Başta Kürt kardeşlerimiz, hiçbir etnik grupla problemimiz söz konusu değil. YPG'nin içinde bildiğiniz gibi çok değişik unsurlar var. Bizim yegane hedefimiz terörle mücadele, teröristle mücadele. Onun dışında bizim Arapları, Kürtleri hedef almak gibi bir amacımız söz konusu değil. 

GÜVENLİ BÖLGE PLANI

Orada kim olacak? Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları olacak. Burası kesin. Taktik ve teknik bakımdan bakıldığında orası 440 kilometre uzunluğunda talep ettiğimiz derinlik ise 30-40 kilometre. Burada 13 kilometrekarelik bir alan oluşuyor. Buranın 300-400 kişiyle kontrolü mümkün değil. Komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız, Türkiye'nin amacı güvenlik. 

Örgüt droneların bir kısmını kendi üretiyor ama yurtdışı desteği olmadan bunu sürdürmeleri mümkün değil. Bunu izliyoruz ve takip ediyoruz. İstihbaratımız bu durumu takip ediyor. 

19-03/08/20190308_2_35318099_42378411.jpg

Biz planlarımızı hazırladık ancak şimdilik barışçıl bir şekilde halletmeye çalışıyoruz. Eğer olmazsa daha önce olduğu gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bunu da gerekirse yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. ABD ile mutabakat sağlanmasına gayret ediyoruz. Bunun altını bir daha çiziyorum orada hiçbir şekilde Kürt kardeşimize mücadelemiz söz konusu değil. Bu tamamen yalandır, yanlıştır. Bizim tek hedefimiz var teröristler. Güvenlik söz konusu olduğu zaman elimizden geleni yaparız. 

Biz bir şekilde teröristleri etkisiz hale getireceğiz ama asıl problem bunların yurtdışındaki hamileri. 

Bu alanın güvenliğini temin edebiliriz. 

ASKERİ TATBİKATLAR

Askerin işini yapabilmesi için bu çalışmaları yapabilmesi için. Herhangi bir coğrafyayı hedef almıyoruz. Bu tatbikatlar gizli de değil, bunları komşularımızla önceden paylaşıyoruz. 15 ülkeden 258 kişi bu tatbikatları gözlemci olarak takip ettiler. 

15 bin 621 kişi TSK'dan ihraç edilmiş bulunuyor. Bunlardan 358'i çeşitli aşamalardan sonra TSK'ya döndü. TSK'da herhangi bir ayrı gayrı yok. FETÖ'yle mücadele bir bütünlük içinde devam ediyoru. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yasaları ve esasları neyse TSK da aynı esaslarla mücadeleyi sürdürüyor. 

Ankesörlü ve büfe telefonlarından 3 bin 703 kişi şu anda ihraç oldu. 6 bin 486 TSK mensubunun adli ve idari işlemleri devam ediyor. Yapılması gereken neyse yapıldı ve yapılmaya devam edilecek. 

TERÖR OPERASYONLARI

Ülkemizin jeopolitik konumundan doları terör eksik olmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla milletimizi terör belasından kurtaracağız. TSK artan bir şiddetle mücadelesini sürdürüyor. Türkiye, Irak ile Suriye'nin kuzeyinde toplam 17 bin terörist var. 750'si yurt içinde, 3 bini Irak'ın kuzeyinde, 13 bini Suriye'nin kuzeyinde.

Sincar, Mahmur ve Karaçak var teröristler burada kamp kuruyorlar. Irak bunlara tedbir alamadığı için biz almak zorundayız. BM anlaşmasının 51. maddesi bize bu tedbiri alma hakkı veriyor. 1984'ten beri kayıtlara göre 66 bin 568 terörist etkisiz hale getirildi. 

Hem Irak'ın kuzeyinde Sinat-Haftanin'de, Metina'da, Zap'ta, öbür taraftan da Avaşin-Basyan'da ve Hakurk'ta, onun gerisinde Gara'da, onun gerisinde Kandil ve Asos'ta yapılması gereken neyse bunları yapacağız, yapmak zorundayız. Niçin? Ülkemizin ve milletimizin güvenliği, egemenliği ve bağımsızlığı için, bekası için.

En son terörist etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu teröristleri biz er ya da geç bitireceğiz. Fakat mesele bunların yurtiçi ve yurtdışındaki hamileri. 

S-400 BATARYALARI

Türkiye, 90'lı yıllardan itibaren ciddi, önemli bir hava ve füze tehdidi altında. Bunu biz öngördükten ve değerlendirdikten sonra hava sistemlerinin temini ve tedariki için çalışmalar yapıldı ve bunlar 2011'den sonra daha yoğunluk kazandı. (S-400'ler) Ekimden itibaren kurulmaya başlanacak. Nerelerde olacağı konusunda Hava Kuvvetleri çalışmaları sürdürüyor.

Türkiye artık pazar olmaktan bıktı. Ortak üretim yapacağız, teknoloji transferi yapacağız, biz de üretici olacağız. Dolayısıyla biz de artık geldiğimiz noktanın bilincindeyiz.

Bizim S-400 almamız bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk. 82 milyon vatandaşımızı korumak ve kollamak zorundayız.

Mili politikalarımız çerçevesinde dün neysek bugün de oyuz. Bunun en tipik göstergesi, NATO'ya karşı sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz, NATO Genel Sekreteri de bunu her zaman teyit ediyor.

Suriye krizinin başlangıcında NATO'ya yaptığımız müracaat çerçevesinde Amerika, Almanya, Hollanda'dan bataryalar gelmek suretiyle bizim buradaki güvenliğimize katkı sağladılar. Fakat şunu da gördük, belli bir süre sonra onlar buradan ayrıldılar. Şu anda ülkemizde hava savunmamıza katkı sağlayan bir İspanya var bir de İtalyanlar var. Şunu gördük, bizim mutlaka bunlardan sahip olmamız lazım."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN