Bi'Karar Ver'e konuk olan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, hükümetin tam kapanma kararının yerinde olduğunu fakat herhangi bir destek paketinin açıklanmamasının sıkıntı yaratacağını söyledi: Bu 2-3 haftalık kapanmayı bir şekilde atlatırız ama Türkiye'yi çok büyük bir ekonomik sıkıntı bekliyor.
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, Bi'Karar Ver'de yazılı, görsel ve dijital medyada öne çıkan haberleri yorumladı.
Programa bu kez konuk İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu oldu. Hükümetin tam kapanma kararının yerinde olduğunu belirten Kavuncu, 'ama' diyerek ekledi:
"ÇOK BÜYÜK KRİZ KAPIDA"
"Türkiye'nin kapanması lazımdı, doğru bir karar. Türkiye'de 'ama' ve 'keşke' lafını o kadar çok kullanır olduk ki... Düşünün; Mart ayındaki 15 günlük kapanmanın bize getireceği hem moral hem psikolojik hem ekonomik açıdan ne kadar faydası olurdu. Bu çok dramatik bir yere gidebilir. Pandemi birçok şeyin su yüzüne çıkmasına neden oldu. Bu 2-3 haftalık kapanmayı bir şekilde atlatırız ama Türkiye'yi çok büyük bir ekonomik sıkıntı bekliyor."
TAM KAPANMANIN MALİYETİ NEDİR?
Hükümetin herhangi bir destek paketi açıklamadığını belirten Kavuncu, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini hatırlatarak "'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' sözünü doğrulatmak adına, 128 milyar dolar peyderpey eritilmeye çalışıldı" ifadelerini kullandı.
Tam kapanmanın maliyeti için rakam vurgusu yapmayan Kavuncu "Türkiye'ye hem psikolojik, hem siyasi, hem ekonomik maliyeti oldu" dedi.
HALK EKMEK TARTIŞMASI
İstanbul'da yaşanan Halk Ekmek büfesi tartışmalarına da değinen Kavuncu, şunları kaydetti:
"Ne yapılmak istendiğini görmek açısından çok çarpıcı bir hadise bu. 'Yoksulluğu yöneteceksek ben yönetirim, çözeceksek ben çözerim, veren el olunacaksa ben olurum. Benden başka kimse olamaz'ın açık bir itirafı bu. Gariban vatandaş umurlarında değil.
Siyasi strateji olarak da büyük hata. Bırakın. İyi mi kötü mü çalışıyor belediyeler, vatandaşlar görsün. Komik komik, son derece saçma, incir çekirdeğini doldurmayacak bu tür manipülatif hareketlere girilmesi siyasi strateji açısından da faydasız."
"ONE MINUTE'DEN NERELERE GELMİŞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 1915 olayları için 'soykırım' ifadesi kullanan ABD Başkanı Joe Biden'a cevabını da eleştiren Kavuncu 'One Minute'den nerelere gelmişiz. Sanki Amerika'ya bir şey yapmışız gibi söylenmiş. Fransa'daki soykırım kararından sonra yapılan boykotlar, şahsiyetli duruş, verilen haklı tepkiler gitmiş yerine şimdi bir zafiyet almış. Bu bir sıkışmışlığın, yalnızlığın ifadesi" diye konuştu.
"ONURLU BİR CUMHURBAŞKANI..."
"Asla soykırım diyemem. Soykırım hukuki bir kavramdır. Soykırımda planlı, bilinçli bir katletme vardır. Soykırımda doğumların engellenmesi vardır. Etnik kimliğin tamamen yok edilmesi üzerine yapılan bir kurgu vardır" diyen Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Onurlu bir Cumhurbaşkanı'nın yapacağı tek şey telefonu çat diye kapatmaktır. Halen 'Hastayken beni ziyarete geldi' deniliyor. Bu Türkiye'nin, her anlamda bir buhran içerisinde olduğunun net resmidir."
ERKEN SEÇİM OLUR MU?
'Erken seçim olur mu?' sorusunu cevaplayan Kavuncu "Eğer seçim gibi bir konu gündeme gelirse, iktidarın elinin kolunun bağlandığı, meseleleri çözemediğini hissettiği için erken seçime gider. Bu da Türkiye'nin hayrına olan bir durum değildir. Bir an önce Türkiye bu iktidardan kurtulsun ama erken seçimin sebebi bu olmasın" ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİ ANDI TARTIŞMARI
Andımız tartışmaları için de Kavuncu, şunları kaydetti: "İnsanları rahatsız ettiğini bir noktayı sonradan anladım. Oradaki lafı bir ırki temel üzerine oturtursanız; elbette ki bir rahatsızlık hissedersiniz. Oradaki kasıt; bir ırk kastı değil. Bu milletin bir adı var. Ne diyeceksiniz? Biz kimiz? Bu ırksal bir dayatma değil ki.... Çalışkanım, doğruyum ile kimseyi rahatsız etmiyordur herhalde. 'Türküm' kelimesi bir rahatsızlık yaratıyor."
İYİ PARTİ'NİN SURİYELİLERE TAVRI
Türkiye'deki Suriyelilere yönelik İYİ Parti'nin pozisyonu açıklayan Kavuncu, "Şu bir realite. Dünyanın hiçbir ülkesinde, bu kadar fazla insanı, bir plan program olmadan, bir başka ülkeye gönderip bu ülkenin vatandaşı yapamazsınız. Bu bizim için de gelen insanlar için de hayırlı bir gelecek değildir.
Ortak geçmişiniz, ortak gelecek kaygınız ve aynı dili konuştuğunuz bir ülkedeyseniz; bunlar sizi millet yapma yolunda çok daha önemli etkenlerdir. Ortak yaşanmışlıklar millet olma konusunda çok önemli bizim için. Suriyelilere gelelim. Ortak bir geçmişimiz oldu mu? Ortak bir gelecek kaygımız oldu mu? Aynı dili konuşabiliyor muyuz? Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartları var mı? Yok" diye konuştu.
"BU NASIL BİR KAFA?"
Sahayı gezdiklerinde vatandaşın tek derdinin ekmek olduğunu belirten Kavuncı "Vatandaş ile görüştüğümüzde bizim dinlediğimiz tek konu var. Vatandaş ekmek derdinde, çok ciddi sıkıntıları var. Sıkıntıdan daha kötüsü 'umutsuzluk' da var vatandaşta. Millet, devletin 2-3 adım önünde. Hükümet, hiçbir şey yapmasa bu ülke yüzde dört büyür" ifadelerini kullandı.
Son olarak pandemi kısıtlamaları kapsamında içki satış yasağını değerlendiren Kavuncu "Devletin işi, kimin ne kadar dindar olacağını belirlemek değil. Laiklik kavramı konusundaki hassasiyetimizin ölçüsü de burada. Bırakın insanları. Bu nasıl bir kafa? Acaba içerden birileri komplo mu yapıyor?" yorumunda bulundu.
