Ankara’da cinayet suçlamasıyla yargılanan Binali Atik, ilk duruşmada kan donduran ifadeler kullandı. Geçen yıl meydana gelen olayda İran uyruklu eşi Farnoosh Gheibi ile cep telefonunu kaybettiği için tartıştıklarını anlatan Atik, anlaşmazlığın büyümesi üzerine 20 yaşındaki kadını pompalı tüfekle katlettiğini söyledi. Ömür boyu hapis cezasıyla tutuklu yargılanan Atik, savunmasında cinayeti kazayla işlediğini öne sürdü.
Ankara’da işlenen bir kadın cinayeti ile ilgili duruşmada kan donduran ifadeler dikkat çekti. İran uyruklu Farnoosh Gheibi (20), geçtiğimiz yıl evinde iki arkadaşıyla oturduğu sırada eşi Binali Atik’e (27), cep telefonunu kendisinin işlettiği otelde kaybettiğini ve telefonun arkasında 500 lira da para olduğunu söyledi. İkili arasında başlayan tartışma sırasında, Atik pompalı tüfekle eşine ateş etti. Ağır yaralanan genç kadın yaşamını yitirdi. Atik ise çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Ankara 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında, ‘eşini kasten öldürmek’ suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan Atik, “Eşim bana, ‘sen nasıl erkeksin, nasıl patronsun, kendi dükkanında kaybolan telefonu bulamıyorsun?’ dedi. Tartışma sırasında elindeki içki bardağını suratıma fırlattı. Bunun üzerine ben de 3-4 kez tokat attım. Bu sırada yatak odasında olması gereken tüfeğin koridorda yerde olduğunu gördüm. Tüfeği alıp salona geçtim, üçünün de gelmesini istedim. Yanıma geldiklerinde eşim ve arkadaşı Adalet elimdeki tüfeğe sarıldı. Üçümüz birden tüfeği çekiştirirken, normalde namlusu yere doğru olan tüfek, bir anda patladı ve eşim yere düştü. Kaza sonucu olay meydana geldi” dedi.
Olay sırasında evde olan genç kadının arkadaşları ise sanığın ifadelerini yalanladı. Öldürülen Gheibi’nin arkadaşı Adalet Dolaşan, olay günü birlikte alkol alırken çiftin tartışmaya başladığının anlatarak, “Binali tokat vurmak suretiyle Farnoosh’u dövmeye başladı. Engel olmaya çalıştım. Ancak beni de itince korktum ve öbür odaya kaçtım. Üçü salonda kaldı. Salih’in ‘yapma’ diye bağırdığını duydum. Arkasından Farnoosh ‘yapma’ diye bağırdı. Sonra bir el patlama sesi duydum. Salona girdiğimde kız yerde kanlar içinde yatıyordu. Hemen Salih ile evden çıkıp polis ve ambulansa haber verdik” dedi. Gheibi’nın ailesinin avukatları, sanığın savcılık ve mahkemedeki ifadelerinde çelişkiler olduğunu söyleyerek, olayın kaza olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, çağrılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen tanık Salih Tokgöz’ün bir sonraki celseye zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
