ABD Başkanı Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Filistin’i tarihten silme planına karşı Türkiye tek ses oldu. Yenikapı Meydanı’nda 5 siyasi partinin liderlerinin katıldığı mitinge koşan on binler siyasilere ‘artık bahane değil icraat zamanı’ mesajı verdi.
Saadet Partisi, ABD’nin ‘Yüzyılın Anlaşması’ adı altında açıkladığı ‘gasp planı’na tepki için İstanbul Yenikapı Meydanı’nda ‘Büyük Kudüs Mitingi’ düzenlendi. Onbinlerin doldurduğu mitinge 60 sivil toplum kuruluşu da destek verdi.
‘Büyük Kudüs Mitingi’ne Mitinge Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek lideril Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Hüda-Par Genel Başkanı İshak Sağlam ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Berna Sukas da katıldı. İlk konuşmayı mitingi düzenleyen SP’nin lideri Karamollaoğlu yaptı. Konuşmasına “Bugün Kudüs için Mescid-i Aksa için, Gazze için, Batı Şeria için, başkenti Kudüs olan Özgür Filistin için buradayız. Yeryüzünün bütün mazlumları için buradayız. İdlib için, Doğu Türkistan için, Arakan için buradayız. Bugün İstanbul’da, ırkçı emperyalizme karşı küresel intifadanın meşalesini yakıyoruz” sözleriyle başlayan SP lideri şöyle devam etti:
BU PAÇAVRAYI TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATACAĞIZ
“Trump ve Netenyahu tarafından Filistin’e ve İslam dünyasına dayatılan şu plan; Filistin’i siyonist İsrail’e peşkeş çekmektir. Uluslararası hukuku ayaklar altına almaktır. Bütün insani ve vicdani değerleri yok saymaktır. Huzura ve barışa değil, kaosa ve savaşa zemin hazırlamaktır. Bu yüzyılın anlaşması değil, yüzyılın ihaneti, yüzyılın zorbalığı, yüzyılın yüz karası bir paçavrasıdır. Bu paçavrayı tarihin çöplüğüne atacağız. Çünkü hak ettiği tek yer orasıdır. Tarihin çöplüğüdür.”
TÜRKİYE’NİN BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKEYE GİRER
“Geçmişi bilmeyenler bugünü anlayamazlar. Bugünü anlamayanlar da geleceği inşa edemezler. Maalesef Filistin 100 yılı aşkın süredir devam eden bir planın hedefindedir. Bu planın adı Büyük İsrail Projesidir. 5 aşamalı bir plan ile karşı karşıyayız. Sırada vaadedilmiş topraklar var! Nil ile Fırat’ın arası var. Diyarbakır, Mardin, Urfa, GAP, Çukurova var. Türkiye var Türkiye! Açık söylüyorum: Eğer bugün, Kudüs’e sahip çıkamazsak, yarın İstanbul’u gündeme getirirler. Bugün Filistin’i koruyamazsak, yarın Türkiye’nin bütünlüğünü savunmayla karşı karşıya bırakırlar bizi.”
AĞLAMANIN FAYDASI YOK
“Gece gündüz ağlamanın Müslümanlara hiçbir faydası yok. Sadece hasmın yaptıklarından şikayetle yetinmek acizlerin işidir. İslam dünyası olarak bizim problemimiz, ırkçı emperyalizmin güçlü olması değil, bizim içinde bulunduğumuz acziyettir. Bugün bizim problemimiz; Filistin işgal edilirken, eli kolu bağlı beklemektir. Kudüs’e el konurken, ırkçılık ve mezhepçilikle uğraşmaktır. Saraylarımızı, saltanatlarımızı korumak için, bu işgale sessiz kalmaktır. Günde 40 defa Allahuekber deyip, sonra Trump’a teslim olmaktır.”
ZAMAN LAF SÖYLEME DEĞİL İCRAAT ZAMANI
“Büyük İsrail Projesi’ne karşı, Büyük İslam Birliği Projesi’ni hayata geçirmediğimiz sürece, daha çok ağlarız! Filistin’de, öncülüğünü Siyonizmin yaptığı küresel bir kuşatmaya ancak küresel bir direnişle, küresel bir intifada ile karşı koyabiliriz. İhtilaflarımızı, farklılıklarımızı kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek, bu gidişi engelleyebiliriz. Bu yüzden zaman, süslü laflar söyleme zamanı değil icraat zamanıdır. Milletimiz bugün bu meydanda Filistin konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Şimdi görev, siyasi iradededir. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Cılız açıklamalar, sözde kınamalar, İsrail’i daha fazla cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. İslam ülkeleri liderleri, ümmetin talebine cevap verecek somut adımlar atmalı.”
FİLİSTİN BARIŞ GÜCÜ OLUŞTURULMALI
“Aslında yapılması gerekenler bellidir. Kısa vadede D-8’ler başta olmak üzere, içinde yer aldığımız bütün ulusal ve bölgesel kuruluşlar, harekete geçirilmelidir. Derhal İslam ülkeleri, İsrail ile olan her türlü diplomatik ilişkilerini kesmelidirler. Ciddi ekonomik, diplomatik ve siyasi yaptırımlar devreye sokulmalıdır. Hukuka ve evrensel değerlere inanan bütün küresel kuruluşların, bu zorbalığa karşı tek yürek halinde hareket etmeleri sağlanmalıdır. Güney Amerika’dan Asya’ya kadar, “Filistin’e Küresel Destek Platformu” oluşturulmalıdır. İslam ülkelerinin, hava ve kara sahaları, İsrail ile ilgili, her türlü askeri uçuşa ve tatbikata kapatılmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir “Filistin Barış Gücü” oluşturulmalıdır. Bu askeri güç, caydırıcı teçhizatlar ile donatılmalı. Filistinlilerin can ve mal güvenliğini korumak için, Gazze’de konuşlandırılmalıdır.”
