CHP'li Seyit Torun, Bakan Soylu'nun "İçişleri Bakanlığı koltuğuna yakışmadığını" ifade ederek "Biz senin ne yaptığını biliyoruz. O bakanlığı kullanarak bizim belediyelerimize operasyon çektiğini de biliyoruz. Kaldı ki hep iftiralarla ile bugüne geldin. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 557 terör ile iltisaklı kişi var dedin. Hiçbir şey çıkmadı" dedi.
CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun başkanlığında, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak'ın ev sahipliğinde bir araya geldi.
Seyit Torun, toplantının açılış konuşmasında; CHP'li belediyelerin, şeffaf, hesap verebilir olduğunu vurguladı. Engellerle karşılaştıklarını belirten Torun, "Hiç mazeret üretmeden, şikâyet etmeden bu süreci de olumlu bir şekilde atlatma gayreti içerisine girdiler. Yatırımlarını öncelikleştirdiler. Uçuk kaçık projelerden kaçtılar ve çözülmesi gereken en önemli sorunlardan başlayarak vatandaşlarımızın yanında oldular. Bunu yaparken kredileri onaylanmadı, yardımlar kesildi, sürekli soruşturmalarla, müfettişlerle bir şekilde engellenmeye çalışıldı" diye konuştu.
Torun'un konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'İnsanımıza en iyisini sunmak adına ciddi bir çalışma yapıldı'
"Bundan önceki yapılan toplantılarda Büyükşehir Belediye Başkanlarımız hem bilgi paylaşımı hem de sorunların ortak çözümü ve vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesinde nasıl daha iyisini yapabiliriz çalışmaları oldu. Bu toplantılardan oldukça başarılı düşünceler çıktı. Bazı konularda ortaklaşıldı. İnsanımıza en iyisini sunmak adına ciddi bir çalışma yapıldı. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür ediyorum.
'Belediyelerimiz en önemli sorunlardan başlayarak vatandaşlarımızın yanında oldular'
Ülkeyi yönetenlerin beş maskeyi dağıtamadığı süreçte belediyelerimiz her türlü vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için büyük bir gayret içerisinde oldular. Onların 24 saat yanlarında oldular. Ekmeğinden suyuna kadar her türlü ihtiyacını karşılamak için dezenfektandan maskeye kadar çaba sarf ettiler.
Ardından gelen ekonomik buhran onları da fevkalade etkiledi. Ek bütçe yapmak zorunda bile bıraktı. Ama hiç mazeret üretmeden, şikayet etmeden bu süreci de olumlu bir şekilde atlatma gayreti içerisine girdiler. Yatırımlarını öncelikleştirdiler. Uçuk kaçık projelerden kaçtılar ve çözülmesi gereken en önemli sorunlardan başlayarak vatandaşlarımızın yanında oldular. Bunu yaparken kredileri onaylanmadı, yardımlar kesildi, sürekli soruşturmalarla, müfettişlerle bir şekilde engellenmeye çalışıldı.
'Bakanlığı kullanarak belediyelerimize operasyon çekiyorsun'
Dün İçişleri Bakanı da sayısal verilerle açıklama yaptı. Biz belediyelerimiz ile ilgili sorunları aktarırken kendisi önce bakan yardımcısı ile devreye girdi ve dün de bir görsel çekerek rakamlarla anlatmaya çalıştı. O İçişleri Bakanlığı koltuğuna yakışmayan bakana bir kez daha söylemek istiyorum; biz senin ne yaptığını biliyoruz. O bakanlığı kullanarak bizim belediyelerimize operasyon çektiğini de biliyoruz.
'Hep iftiralarla ile bugüne geldin'
İki tane belediye başkanı, Şırnak'ta mahkeme kararı sabit olmasına rağmen görevden almıyorsun, ama hakkında şu anda hiçbir delil olmayan belediye başkanlarımızı görevden alıyorsun. Kaldı ki hep iftiralarla ile bugüne geldin. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 557 terör ile iltisaklı kişi var dedin. Hiçbir şey çıkmadı.
'İçişleri Bakanı'nda adaletin en ufak bir kırıntısı yok'
Ardından birçok konuda ithamlarda bulundun. 10 bin dolar alan siyasetçi var dedin, ama hepsinin altı boş çıktı. Buradan tekrar söylüyoruz, bu adımların, bu iftiraların hepsi boş. Buradan sana bir şey çıkmaz.
Dün yine bir belediyemize müfettişler inceleme yapa yapa, en son; ‘bu işçilerin fazla mesaisi ile ilgili eksik var’, diyebilecek duruma geldi. Devlet adalet ile yönetilir. Maalesef İçişleri Bakanı'nın adalet ile ilgili en ufak bir kırıntısı yok. Partizan anlayışını her ortamda gösteriyor. Elbette yapılanlar, yarın yargı kantarında tartılacak mutlaka bu yargı bir gün tarafsızlığını da ortaya koyacak.
'Bütün sorunlarımızı çözebiliriz'
Çok az kaldı biliyorum, bütün bu sorunlardan kurtulacağız. Hem yerel yönetimler olarak hem vatandaşlar olarak kurtulacağız. Biliyoruz ki bu ülkenin kaynakları adaletli kullanıldığında çözülemeyecek hiçbir sorumuz yok. Bütün sorunlarımızı çözebiliriz."
