Cumartesi Anneleri'nin 950. hafta eylemi, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet" suçlamasıyla İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Ancak hakim ve savcının salonda bulunmaması duruşmanın başlamasını geciktiriyor.
İstanbul'da, Cumartesi Anneleri'nin 950. hafta eylemi, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet" suçlamasıyla İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Ancak, duruşmanın başlaması gecikti çünkü hakim ve savcının salonda bulunmaması nedeniyle ertelendi. Davada yargılanan 20 kişi, eylemlerinin hukuksuz bir şekilde polis şiddetiyle engellendiğini iddia ediyor.
Selvi Gülmez, polislerin kendilerine düşman kesildiğini belirterek yaşadıkları şiddeti aktardı. Besna Tosun ise babasının kaybının aydınlatılmasını talep ediyor. 19 Ekim 1995'te kaybolan babası Fehmi Tosun'u arayan kızı Tosun, "Babamı kaybedenler 29 yıldır yargılanmadı, kaybetme emrini verenler yargılanmadı. Bu insanlık suçunu işleyenleri koruyanlar yargılanmadı. Sokak ortasında bileğime altı kelepçe takıp bana işkence yapan polis amiri yargılanmadı ve hâlâ görevi başında. Ama babamın akıbetini öğrenmek ve onu kaybedenlerin adil bir yargı önünde hesap vermesini istediğim için bugün bir kez daha yargılanıyorum" dedi.
Mahkeme süreci, hukuk ve insan hakları açısından önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Cumartesi Anneleri, kayıp sevdiklerinin akıbetini öğrenme ve adalet arama haklarını talep ederken, yaşadıkları hukuksuzlukların bir an önce son bulmasını istiyor. Davanın sonucu, Türkiye'deki toplumsal adalet ve hukukun geleceği açısından önem taşıyor.