Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımını kaldırıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımını kaldırıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 20. Eğitim Şurası'nda öğretmenlere yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımının kaldırılacağını söyleyen Erdoğan, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu hazırladıklarını ve en kısa sürede TBMM'den geçmesiyle yürürlüğe gireceğini ümit ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20. Milli Eğitim Şurası'nda öğretmenlerin çalışma yaşamına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Uzunca bir süredir öğretmenlerin beklediği Öğretmen Meslek Kanunu ile ilgili çalışmaları tamamladıklarını söyleyen Erdoğan, kısa sürede konuyu Meclis'e taşıyarak yürürlüğe gireceğini söyledi.

Beştepe'deki etkinlikte konuşan Erdoğan, "Sözleşmeli kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

Gerek çevrimiçi toplantılar, gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaşanlara buradan şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar 19 kez düzenlenen şura milli eğitimimiz, eğitim camiamız açısında hasletten faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı mecra olmuştur. Eğitimde fırsat eşitliği ana teması altında toplanan 20'nci Eğitim Şurası'nda yol haritası niteliğinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır.

'SALGINDA HİÇBİR İNSANIMIZI SAHİPSİZ BIRAKMADIK'

Dünyamız yeni teknolojilerin devreye girmesi ve iletişimin yaygınlaşmasıyla tarihi bir dönüşüm geçiyor. Fırsatlarla birlikte tehditlerin küreselleştiği bir zaman dilimi içindeyiz. Koronavirüs nedeniyle şahit olduklarımız bu gerçeği tekrar hatırlattı. Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede dünyaya yayılan salgın coğrafi konumu, gelişmişlik düzeyine olursa olsun tüm dünyanın aynı gemide olduğunu göstermiştir. Güçlü altyapının önemine sahip olduk. Pek çok ülke temel sağlık hizmetlerinde ciddi sorunlar yaşarken biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Üretimden ticarete, turizmden kamu düzenine kadar kendi politikalarımız çerçevesinde süreci başarıyla yönettik. Bu süreci devam ettirmek istiyoruz. Bunun yolunun da eğitimden geçtiğini biliyoruz.

'TEK SESLİ, TEK BOYUTLU EĞİTİM GERÇEKLEŞTİREMEYİZ'

Eğitim öğretim meselemize çok daha geniş anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Dünyadaki gelişimi de Türkiye'deki dönüşümü görmezden gelemeyiz. Dünün meselelerinden yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız. Tek sesli, tek boyutlu eğitim gerçekleştiremeyiz. Hayatın her alanında olduğu gibi eğitim öğretimde de başarının anahtarı düşünmek, analiz etmek, sorgulamaktır. Analiz yapabilen, merak eden, motivasyonu yüksek, özgüven sahibi, bilgili, erdemli ve vicdanlı gençler aydınlık yarınların teminatıdır.

Bir taraftan köklerimizle bağımızı güçlü tutarken, bir taraftan gözümüzü ufuktan ayırmadan bu süreci yönetmemiz önemlidir. Her alanda maziden atiye sağlam, muhkem köprüler kurma gayretinde olacağız.

Bundan 19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimizde en çok ehemmiyet vereceğimiz dört alandan birinin eğitim olacağını söylemiştik. Bunu da gerçeği dönüştürmenin gururunu yaşadık. En yüksek payı daima eğitime ayırdık. Bu sene bütçenin yüzde 15,7'sini eğitime tahsis ederek, 274 milyar 385 milyon lira olarak belirledik.

'FAŞİST VE JAKOBEN KESİMLERİN HIŞMINA UĞRAYANLAR KADINLARIMIZ VE KIZLARIMIZ'

Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faşist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uğrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur. Üniversite kapılarına kurulan ikna odaları bu zihniyetin gerçek yüzünü gösteren utanç vesikalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır. Anne babalar gerektiğinde ceketlerini satıp kız çocuklarını okutmak istediğinde maddiyattan önce bu zihniyetin yasakçı tavrıyla karşılaşmıştır.

2007 yılında 18-22 yaş erkeklerin net yüksek öğretim okullaşma oranı yüzde 22,4, 18-22 yaş kızların oranı yüzde 19,7'di. Bugün erkekler için 40,5 kızlar için yüzde 46,5 düzeyine yükselmiştir. Kızlar daha fazla eğitimden faydalanmaya başlamıştır. Bizim iktidarımızdan evvel Türkiye'de kadın öğretmen oranı yüzde 50'nin altındayken, bugün yüzde 60'ı bulmuştur. Bugün her alanda kadınlar daha çok temsil edilmektedir.

Kız çocuklarının eğitimde daha fazla yer almasıyla birlikte kadınların hayatın farklı kulvarlarında üstlendikleri rollerde artacaktır.

Türkiye sadece tarihiyle, kültür birikimiyle değil potansiyeli ile hedefleri ile, vizyonuyla da gerçekten büyük bir ülkedir. Bu hedeflere en iyi şekilde ulaşmak için elimizdeki en kıymetli hazinemiz çocuklarımız ve gençlerimizdir. Kendisine emanet edilen emaneti, taşı elmasa çevirenler ise öğretmenlerimizdir.

Öğretmen sadece bilgileri sınıfta öğrencilere aktarmak değildir. Öğretmenlik çocuklarımızı geleceğe hazırlama mesleğidir. Öğretmen sadece öğretmez aynı zamanda değer kazandırır. Öğretmen yalnızca akla hitap etmez. Kalbe ve duygulara da hitap eder. Öğretmenler eğitim sistemimizin temel yapı taşı, istikbalimizin de mimarlarıdır.

'ÖĞRETMENLERİMİZİN SESİNE KULAK TIKAMIYORUZ'

Öğretmenlerimizin sesine kulak tıkamıyoruz. Öğretmenlerimizin özlük haklarını artırmayı, mali ve sosyal imkanlarını genişletmeyi, çalışma şartlarını iyileştirmeyi asla ihmal etmiyoruz. Bu doğrultuda son 19 yılda tarihi nitelikte adınlar attık. Türkiye ekonomisi güçlendikçe ortaya çıkan katma değerden öğretmenlerimize de sağladık. Başkaları öğretmenlerimizi tehditle meşgulken biz son olarak 24 Kasım'da bir müjdemizi de eğitim camiamızla paylaştık. Çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu inşallah kısa sürede Meclisi'mizin takdirine sunacağız. Bu düzenleme sayesinde öğretmenlerimiz tarihte ilk kez kapsamlı ve bütüncül bir kanuna sahip olacak.

Bu çalışma öğretmenlerimizin mevcut haklarına ilaveten yeni mali, sosyal ve özlük hakları da sağlayacaktır. Öğretmenliği kariyer mesleği olarak tanımlayarak adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları da netleştiriyoruz.

Aynı şekilde öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını bir kenara bırakıyoruz. Bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız. Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanın getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz hem bir derece alacaklar hem de maaşlarında 1000 TL artış olacaktır.

Yüksek lisan yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacaktır.

Uzman öğretmenler eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde baş öğretmen ünvanıyla görev yapacaklardır. Ayrıca maaşlarında da 2 bin TL artışa gideceğiz.

Lisans üstü eğitimler için de teşvikler vereceğiz. Ek göstergelerini de 3600'e çıkarıyoruz. Ayrıca sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç atamalar, özlük hakları, mazeret tayinleri başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz, kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar.

Katarlı öğrenciler hadisesinde olduğu gibi yalan yanlış bilgelerle evlatlarımızın hayallerinin çalınması hafife alınamayacak bir konuydu. Siyasetçilerin 1000 düşünüp 1 söylemesi şarttır. İstiyorum ki orta öğretimde profesörlerimiz gelsinler okullarımıza müdür olsunlar. Orta öğretime farklı bir zenginlik kazandıracaktır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN