Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ile görüşen Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin ‘Barış Pınarı Harekâtı'na mecbur kaldığını belirterek “Suriye’de tüm taraflarla görüşülmeli, yeni bir Suriye ve Orta Doğu perspektifi çizilmeli.Her şeyden önce bugün Fırat'ın doğusunda başlatılan harekâtın başarıyla neticelendirilmesi lazım. İlk hedefimiz bu olmalı” dedi.
Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret etti. Gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalar yapan ikili, Suriye konusunda, "Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı'na mecbur kaldı' ifadesini kullandı.
SP lideri Karamollaoğlu , “Türkiye’nin Geleceği İçin Lider Ziyaretleri” programı kapsamında, 64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti. Davutoğlu’nun Ankara Beysukent’teki çalışma ofisinde gerçekleştirilen görüşmede, Türkiye’nin temel meseleleri üzerine görüş alışverişinde bulunuldu..
Karamollaoğlu, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la başladığı lider ziyaretlerini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve yeni parti kurma hazırlıklarını sürdüren eski başbakan yardımcısı Ali Babacan’la sürdürmüştü.
Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
KARAMOLLAOĞLU: BAŞKA ÇARE YOK
Karamollaoğlu, “Barış Pınarı Harikâtı” için şunları söyledi:
“Bu bölgenin problemlerini bu bölgede bulunan ülkelerin bir araya gelerek çözmeleri icap eder. Başka bir çare yok. Türkiye, İran Irak, Suriye hatta civardaki katkı sağlayabilecek ülkelerin de fikirlerinden faydalanmalı. Ama akan kandaki gidişat bir an önce çözüme kavuşmalı.”
DAVUTOĞLU: TÜRKİYE BAŞLATMAK ZORUNDA KALDI
Ahmet Davutoğlu da “Türkiye’nin harekât başlatmak zorunda kaldığını” belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’nin başlatmak zorunda kaldığı harekat bir anda ortaya çıkmadı. Suriye dost ve kardeş ülke. Sınırları kaldırdığımız bir ülke, böyle bir geçmişe sahiptik.
Ama maalesef Suriye rejimi kendi halkıyla mücadelede kullandığı yöntemlerle şehirlerin yıkılmasına giden bir yol açtı. İlişkiler en üst düzeydeyken Türkiye’nin o zaman görevde bulunan bir devlet adamı olarak söylüyorum. Suriye rejiminin kendi halkına yönelttiği acımasız savaş, bir milyona yakın insanın ölümüne, milyonlarcasının evinden olmasına neden oldu. Deaş ve PKK gibi örgütler, boşluğu kullanarak sadece Suriye halkına değil Türkiye’ye de yönelen bir tehdit haline geldi.
Suriye’de siyasal bir çözüme gidilmesi lazım. Suriye’de tüm taraflar görüşmeli BM çerçevesinde bir barış perspektifi yürütülmeli. Yeni bir Suriye ve Ortadoğu perspektifi çizilmeli.
'MEHMETÇİK İÇİN HEPİMİZ DUA EDİYORUZ'
Bu harekâtın başarısı için hepimiz dualarımızı paylaşıyoruz. Türkiye-Suriye sınırı köylerin ortadan bölündüğü bir anlaşmayla çizilmiştir.
Burada bir harekât yaparken oradaki kardeşlerimizin kalplerinin kazanılması için de özen gösterilmesi lazım. Ki onlar da pkk/pyd’nin baskısı altındadır. Askeri harekâtımız yürütülürken tüm sivil kesimlerle görüşülerek oradaki halkın yürüklerinin kazanılması olmazsa olmaz şarttır.
Kandil’den terör örgütüne destek götürülmesini önlemek amacıyla örgüte destek yollarının tıkanması, Suriye’de kuşatılması da büyük önem kazanmaktadır.
Uluslararası basında gördüğüm bir olguya dikkat çekmek isterim. Harekâtı tartışmaya açan yayın organlarına karşı derhal harekete geçilmelidir. Büyükelçiliklerimizin muhatap ülke yönetimlerine verecekleri kapsamlı brifinglerle bu algı operasyonuna karşı tedbir alınmalı.
Hepimizi kaygılandıran saat başı karar değiştiren bir ABD Başkanı ile karşı karşıyayız. IŞİD militanlarından Türkiye’nin sorumlu olması iddiasına kesinlikle karşı çıkılmalıdır. Terör unsurlarının siyasi, askeri, hukuki sorumluluğu Türkiye üzerine verilemez…
Şu anda mesele Mehmetçik’in kayıp vermeden hedefe ulaşmasıdır. Oradaki Kürt, Arap, Türkmen kardeşlerimizle yakın işbirliğinin ihdası sağlanmalıdır.
(Yeni parti çalışmaları sorusu) Bizim öncelikli hedefimiz her zaman Türkiye’nin geleceğine umutla bakacak siyasi vizyonu sağlamaktır. Bunu AK Parti içinde yapmayı isterdik ancak zikredilen her görüşün ihanet olarak değerlendirilmesi ile karşı karşıya kaldık ve sonraki süreçte ihracımız istenmiştir.
'AK PARTİ DOSYASI BİZİM İÇİN KAPANDI'
Yaptığımız iyi niyetli çalışmalar böyle mukabele görünce o dosya bizim için kapanmış oldu. Toplumun her kesimine hitap edecek bir parti programı ve vizyon çalışmamız var.
Her kanattan, her ideolojiden, farklı kesimlerden aydınlarla görüşmeler yapıyoruz. Farklı kesimlerden temsilcilerle görüşüyoruz. Belli bir aşamaya gelince bunları paylaşacağız.
'ERDOĞAN'IN İFADELERİ BENİ ÜZÜYOR'
(Karamollaoğlu’na SP’ye davet ve Erdoğan’ın ‘millet ittifakı parçalanması çok çok önemli sözleri’ sorusu) Bizim kapımız her zaman açıktır dedim. Her halükârda bir araya gelmemiz diyalog içinde bulunmamız önemli.
Erdoğan’ın ifadeleri beni hakikaten üzüyor. Diyalog ortamını ortadan kaldırıyor. ‘Bizim gibi düşünmeyen haindir’ diyor. AK Parti boğulur gider. Ziyaret ettiğimiz arkadaşımız başbakanlık yaptı. Niye orada değil? Kendileri gibi düşünmeyenler hain ilan ediliyor.
Birileri çıkıp ‘Sayın Cumhurbaşkanı bu yanlış diyebilimeli’. Bizi bıraktım geçen gün parti toplantısında ‘Burası fitne kokuyor’ dedi. Biz ne yapalım. Üzüldüm ben.
Türkiye’nin bu harekâta sahip çıkılması gerektiği noktada siyasi parti mensuplarına böyle bakılmasını makul görmüyorum.” Karamollaoğlu'nun ziyaretj Ankara'da saat 12.00’de, Davutoğlu’nun ofis olarak kullandığı Beysukent'teki 3 katlı binada gerçekleşti.
Ziyarette Karamollaoğlu'na Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın eşlik etti. Davutoğlu’nun yanında ise Ayhan Sefer Üstün, Selim Temurci ve Nedim Yamalı vardı.
