Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin bilirkişi raporu açıklandı. İçten içe çürüdüğü ortaya çıkan binaya yönelik çarpıcı tespitler, benzer durumdaki binlerce yapı için de alarm zili oldu.
İstanbul Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralandığı Yeşilyurt Apartmanı faciasında, sorumluların bulunmasına yönelik soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz hafta binanın projesini hazırlayan Suzan Çayır ile teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu tutuklanırken, inşaat teknikeri Arzu Baran ile İnşaat Mühendisi Osman Mısırlıoğlu adli kontrol kararı ile serbest kaldı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu da tamamlandı. Bir inşaat, bir makine mühendisi ve bir de iş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişilerce hazırlanan ön inceleme raporunda ise çarpıcı ayrıntılar dikkatleri çekti. İnşaatta deniz kumunun kullanıldığını, inşaat demirlerinin korozyona uğradığını ve beton kalitesinin de çok düşük olduğunu aktaran rapor ise adeta Türkiye’deki sayısız çürük ve kaçak yapının röntgen sonucu olduğu izlenimini uyandırdı.
Rapordaki ilk tespitlerde, Yeşilyurt Apartmanı’nın zemin katının büyük bir bölümünün tekstil deposu olduğu kaydedildi. 9 kat iken çöken binanın 1992 yılındaki projesinin “bodrum zemin 5 normal kat” olmak üzere toplam 7 kat olarak dizayn edildiği bilgisi de raporda verildi.
Çöken binanın inşaatında kullanılan betonun ise, yıkanmamış ve elenmemiş deniz kumundan yapıldığına dikkat çekildi. Deniz kumunun usulüne uygun elenip yıkanmamasından dolayı da midye kabuklarına rastlandığı bilgisi verilirken, demirlerde de korozyon oluştuğu kaydedildi. Öyle ki, bazı kolonlarda güçlendirme yapıldığının görüldüğü ancak bunlarla ilgili de herhangi bir proje bulunamadığı vurgulandı. Ayrıca, 12’lik inşaat demirlerinin 9,5’a kadar düştüğüde vurgulandı.
Bilirkişiler, raporun sonuç kısmında da beton kalitesinin, projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığını belirtti. Buna göre, betonun öngörülenin yaklaşık yarı dayanımında olduğu ve TSE standartlarına da uygun olmadığı ifade edildi. Binanın çökmesinin nedeni olarak da, beton dayanımının düşük olması gösterildi. Raporda, binanın yapım sürecinde rol alan kişilerin, olayda kusurlu olabileceği kanaatine varıldığı da vurgulandı.
KURALLAR DEĞİL TEPKİLER HAREKETE GEÇİRDİ
İstanbul Kartal’daki facianın ardından, kaçak yapılara yönelik ilk mücadele göz önündeki Nevşehir Kapadokya’da başladı. İlk olarak, Peribacalarının hemen bitişiğindeki otel inşaatı tepkiler üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talimatıyla durduruldu. Ardından da inşaatın yıkımı gerçekleşti. Öte yandan, Peribacalarının yakınına yapılmış veya inşaatı süren 15 yapının daha yıkımına başlandı. Bu kapsamda ilk olarak Nevşehir İl Özel İdaresi’ne bağlı ekipler, Göreme’de Perili Ozanlar mevkisinde bulunan kafeyi iş makineleri ile yıktı. Kafenin peribacalarına yakın noktada olduğu için yıkıldığı belirtildi. Bölgede Kaptan Osman isimli seyir tepesinin yıkılacağını öğrenen iş yeri sahibi Osman Kabalcı ise, “Ben 1994 yılından beri vergi ödüyorum. İmar barışı için de 36 bin TL para ödedim” şeklinde konuştu.
